Milli İstihbarat Teşkilatı İstanbul Bölge Başkanlığı’nın yeni binası 26 Temmuz’da açıldı.
Açılışta konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şu sözleri gündem oldu: “…tarihimizde istihbarat zafiyetinin ne büyük facialara yol açabileceğinin de pek çok acı örneği vardır. Bunların en çarpıcısı ise hiç şüphesiz Balkan Savaşları'dır. Balkanlar'daki kimi topluluklar yıllarca isyana, savaşa, saldırıya hazırlandığı halde, dönemin yöneticileri doğru bilgi ve idrakle bunu göremediği için tarihimizin en utanç verici yenilgilerinden birine uğradık. Halbuki merhum Abdülhamid Han'ın güçlü istihbarat ağı ve diplomatik dehası sayesinde ülkeyi pek çok badireden tek kurşun atmadan kurtardığı da tarih kitaplarında uzun uzun anlatılır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan MİT binasının açılışında Ulu Hakan Abdülhamid Han’ın kurmuş olduğu güçlü istihbarat ağından ve diplomatik dehasından sitâyişle bahsederken MİT’in internet sitesinde Abdülhamid Han hakkında menfi ifadelerin yer aldığı ortaya çıktı!..
Cumhurbaşkanının “ak” dediğine devletin bir kurumunun “kara” demesi aslında Türkiye’nin geçiş sürecinin sancısını da gösteriyor. Mezkûr hâdisenin gündem olması inşaallah hayra vesile olacaktır. Yazılarımda sürekli, “Eski Türkiye” dediğimiz halktan ve halkın inancından uzak vesayetçi yapının kendi ideolojisi doğrultusunda oluşturduğu devlet hafızasının hâlâ cârî olmasının sakıncalarına dikkat çekiyorum. Özellikle de 28 Şubat cuntasının Müslüman Anadolu halkıyla alâkalı hazırladığı fişler. 28 Şubat’tan kalma bu fişler devletin derin hafızasında geçerliliğini koruyor. Bu fişlerin bir daha kullanılmayacak şekilde imha edilmediğini 15 Temmuz sonrası güvenlik soruşturmalarında gördük. 28 Şubat dönemi mağdur olmuş insanlar darbecilerin haklarında hazırladıkları fişler sebebiyle 15 Temmuz’da FETÖ’cülerle bir tutuldular ve tekrar mağdur edildiler.
MİT’in internet sitesinde Abdülhamid Han hakkında menfi ifadeler yer aldığına dair haberleri okurken “Acaba MİT’in arşivinde Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında neler yazıyordur” diye düşündüm!
Meselâ 28 Şubat sürecinde Erdoğan hakkında atılan manşetlerde (Siyasi hayatı bitti, Muhtar bile olamaz vb.) o zamanki MİT’in dahli ne kadardı?..
O dönemin kadrolarının hazırladığı dosyalarda neler yazıyor?..
Bu yazdıklarım pek önemsenmeyebilir, hatta teferruat olarak görülebilir ama bizlerin önemsemediği Eski Türkiye’nin hafızasını birileri hâlâ diri tutmaya çalışıyor, sebep?..
Yeri geldiğinde de o meşum hafızanın çekmecelerinden dosyaları çıkartıyorlar ve gayeleri için kullanıyorlar.
Eski Türkiye’nin tüm menfiliklerinden kurtulmak için ilk önce Müslüman Anadolu halkının aleyhine formatlanmış hafızası çöpe atılmalı.