Her gün büyük bir heyecanla benim ‘’Orayı gözleyin’’ dediğim yerde ‘çatı aday’ konusunda ipucu arıyormuş dostum; ‘’Adayları haftadan haftaya değişiyor; sanki isim açıklandığında onlar da ilk kez öğreneceklermiş gibi bir durum var’’ dedi dostum, biraz da beni suçlarcasına...
Dediği büyük çapta doğru... Hürriyet bir türlü ‘çatı aday’ konusunda renk vermiyor... Kemal Derviş’le başladılar ‘aday adayı’ sunmaya, bu hafta Mansur Yavaş’a kadar geldiler... CHP ile MHP’ye ‘’Seçin, beğenin, alın’’ der gibiler...
Yoksa hedef mi şaşırtıyor Hürriyet? Esas adayı gözlerden saklama şaşırtması?
Önce, ‘çatı adayı’ ile Hürriyet arasındaki ilişkiyle ilgili tezimi sunayım: Tayyip Erdoğan karşısındaki muhalefetin üç bacağı var: Biri CHP... Diğeri MHP... Üçüncüsü de Doğan grubu (Hürriyet, Posta, Radikal, CNN-Türk ve bunların internet siteleri)...
Yurt içi ve dışında geniş ilişki ağına sahip bu grup; diğer ikisi onun desteğine muhtaç...
‘Partiler Hürriyet’ten bir isim üzerinde anlaşabilir’ beklentisi bile var...
Yalova’daki ara seçimin sonucu ‘üçlü ittifaka’ umut vermişe benziyor... Taraflara yakın biri ‘’Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalmasına kesin gözüyle bakabiliriz artık; kalırsa, sürprize hazırlanın’’ dedi bana... Üzerinde uzlaşılacak isim, ikinci turda, Tayyip Erdoğan karşısındaki bütün oyları toplayacak bir isim olacakmış...
Muhalefet —siz bunu ‘üçlü ittifak’ diye okuyun— bütün hesaplarını seçimin birinci turda sonuçlanmayacağı varsayımı üzerine oturtuyor... Zaten Kemal Kılıçdaroğlu teklif ettiğinde reddettiği ‘ortak aday’ çıkarma teklifine, ‘çatı aday’ kavramını icat ederek bu yüzden ‘’Evet’’ dedi Devlet Bahçeli... ‘Çatı aday’ MHP’yi CHP karşısında güçlü kılıyor çünkü...
Sebep şu: Seçim ikinci tura kaldığında, her parti kendi adayıyla seçmen karşısına çıktığı taktirde, Ak Parti adayının karşısında CHP’li aday kalacak demektir... Kendi adayları ilk turda elenecek MHP ve HDP seçmeni, adayı kim olursa olsun, büyük çapta Ak Parti adayını destekleyecektir... Bu iki partinin seçmen tabanının eli CHP’den birine oy vermeye gitmez de ondan...
Kamuoyu yoklamalarında MHP’li ve HDP’li seçmenlere sorulan, ‘’Kendi partiniz dışında bir partiye oy vermeniz gerekse, o hangi parti olur?’’ sorusuna gelen cevap genellikle ‘’Ak Parti’’ oluyor... İki parti tabanında da ikinci seçenek Ak Parti...
Eğer ‘çatı aday’ formülüne uygun bir aday bulacaksa ‘üçlü ittifak’, bu, MHP’ye CHP’den daha yakın biri olmak zorunda...
Gördünüz mü ‘sihirli formül’ nasıl MHP lehine çalışıyor?
Birbiri ardına yapılan seçimlerde CHP’lilerin MHP’li olduğu bilinen adaylara fazla zorlanmadan oy verebildiği görüldü. (Bkz: Ankara’da Mansur Yavaş...) MHP’lilerden de yer yer CHP’li adaylara oy gittiği oluyor, ama biraz daha zorlanarak...
CHP kurmayları ve onlara akıl verenler bir ara farklı bir formül üzerinde de durmuşlar. Formül şu: Cumhurbaşkanlığı adaylığı için 20 milletvekilinin imzalı başvurusu gerekiyor... CHP’nin 134 milletvekili var... Şu güne kadar aday olarak isimleri geçmiş, kendilerinin de hevesli olduğu anlaşılan altı ismin hepsini ayrı ayrı aday göstererek ilk tura girmek; 52 milletvekilli MHP’nin de aynı biçimde davranmasını bekleyerek...
Herbiri seçimin ilk turuna ayrı ayrı katılacak yedi-sekiz adaydan hangisi en çok oyu alma başarısı gösterirse, ikinci turda onu desteklemek...
Kaynağım, bana, ‘’Bir ara düşünüldü, ama sonra çeşitli mahzurları sebebiyle bundan vazgeçildi’’ dedi...
Aynı kaynak, ‘’Sizi de şaşırtacak çok ilginç bir gelişme bekleyin’’ dedi, ama arkasını getirmedi.
Galiba Ak Parti de karşı taraftan ‘sürpriz’ gelebileceği izlenimi aldı ki, aday ilânında acele etmiyor...
Mübarek, halkın oy kullanacağı cumhurbaşkanı seçimi değil de, Kasparov ile Fischer arasında satranç maçı sanki...