Putin’in Ankara ziyareti enine boyuna Türk medyasında yazıldı. Yorumlar, analizler, köşeler bu ziyaretin Türkiye açısından önemine vurgu yaptı.
Rus medyası, Gezi olaylarında Erdoğan aleyhinde sergilediği tavırdan sanki mahcup gibiydi...
Rus medyası, bu ziyaretin önemine vurgu yaparak karşılama törenini büyük onur duygusu ile yayınladılar. Yeni Cumhurbaşkanı Sarayı, enine boyuna televizyonların hayranlık teması oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bağımsız lider olduğuna atıfta bulundular. Evet Gezi olaylarında Erdoğan aleyhinde programlar yayınlayan, bu medyanın ta kendisidir. Aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan; Putin’in Rusya’da baskılarla boğuştuğu bir dönemde, böyle bir karşılama töreniyle Rus kamuoyunu Türkiye hayranlığı konusunda daha da ileriye götürmüş oldu. Yeniden tekrarlamakta yarar gördüğüm için Rus medyasında Ermeni ve Yahudi asıllı isimlerin önemli noktalarda olduğunu da bir daha hatırlatmak istiyorum. Dolayısı ile Gezi olaylarında Türkiye’yi içinden oymaya gayret eden odaklar kim idi ise, o odaklar tüm dünyadaki bağlantılarını çalıştırdılar. Ama şimdi ise başka! Şimdi mesele “Putin ve onun Rusya ile ilgili planlarıdır” konu. Konu bu olunca yayıncılar, bizzat Cumhurbaşkanı Putin’in medya danışmanları tarafından dizayn edildi ve tüm Rusya, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve Yeni Türkiye’yi konuştu.
Parlamentolarında Türk düşmanlığı ile bilinen isimler bile Türkiye ile ortaklıktan bahsediyor ve bunun önemini söylemekten çekinmediler.
Putin şaşkın idi...
Rusya ile bağlanan anlaşmalar Ukrayna ve Suriye konusunda Putin ve Erdoğan’ın geldikleri nokta çok önemliydi. Ama Putin için, NATO üyesi olan ABD’nin strateji ortağı olan Türkiye tarafından kendisine gösterilen saygı daha da önem arz etmiştir. Putin’in vücut dili her şeyi göstermekteydi. Putin’in siyasetteki uzun yıllarını gözden geçirin ve görün, kaç defa bu kadar şaşkın Putin gördünüz? Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üslubu, ABD ile ortaklığına rağmen kendi adımlarına, kendisi karar veren Erdoğan’ın, Putin’e yaptığı jestin, onu şaşkın ettiği besbelliydi.
Rusya basını, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yeni Cumhurbaşkanlığı sarayına hayranlığını gizlemedi...
Tam bir haftadır, Rus basını önemli kalemleriyle, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Putin’e sergilediği saygıyı anlatmaktadır. Öncelikle Putin’i karşılama töreni, tüm televizyonlarında ya canlı veya başka yayınlarına rağmen ekranın tam yarısını bu karşılamaya ayırmış durumdaydı. Gezi olaylarında Türkiye’nin o zamanki Başbakanının devam edip edemeyeceğini küstah bir tarzda anlatan Rus medyası, bu ziyaretle birlikte Erdoğan hayranlığı sundular. Lakin tarihi ve Moskova’nın Türk İslam coğrafyasındaki planlarını unutmamak şarttır...!
Tabii ki Rusya önemli bir devlettir. Yeraltı servetleriyle de, daha da önem arz etmektedir. Tabii ki Rusya’nın olduğu coğrafyadaki etkisi dikkate alınmalıdır. Türkiye’nin veya Osmanlı hinterlandı olan koca coğrafyada Rusya’nın etkisini dikkatle incelemek gerekmektedir. İmzalanan anlaşmalar, ekonomik gelecek için çok hem de çok önemlidir. Evet bu, çok şey amaher şey demektir anlamına gelmiyor.
Rusya’nın bu coğrafyadaki Kafkas halklarına, Ahıskalılara, Tatarlara yaptıkları zulmü unutmamakta fayda vardır. Nitekim Türkiye, duruşundan hiç bir zaman vazgeçmemiştir ve İslam coğrafyasının tamamında etnik ve dini bağlarının, milli mesele olduğunu göstermektedir.
Putin’in yeni hedefi...
Putin; batının yaptırımlarının, şimdi olmasa da daha sonra, Rusya ekonomisini sarsacağını anlıyor. Bu nedenle ekonomik af imzalamak niyetinde. Ülkeden; yolsuzluk, hırsızlık yoluyla da olsa bile çıkartılan tüm paraların geri dönüşünü sağlamaya gayret etmekte. Açık açık “her kim kara parasını dahi geri getirse, vergi bakımından hiç bir sorun yaşamayacak” diyerek söz verdi. Artı, off-shore hesaplarda bulunan Rus paralarının da geri dönüşünü ayarlamakta.
Küçük ve orta ölçekli ticaret sahiplerine; 2 yıl vergi ve devlete hesap kitap konusunda tatil ilan etti.
Avrupa ve Amerikan bankalarındaki Rus paralarının hızla geri dönüşü için harekete geçti. Öyle özgürlükler sözü verdi ki, örneği batı da bile bulunmamaktadır.
Ve sonunda...
Türkiye’nin Rusya ile ilişkilerinin iyiye gidişi, Türkiye’de zeminini kaybeden ABD, İsrail, Avrupalı Yahudi zenginler, Rusya içerisindeki Yahudi çevreleri harekete geçirdi.
Türkiye’nin çeşitli ekonomik projelerine heves gösteren Yahudi asıllı iş adamları, Rusya’da yaşayan Putin’e yakın duran Azeri, Tatar, Özbek etnik kökenli zenginler üzerinden hareket etme planları kurmaktalar. Türkiye’de, Erdoğan ve AK Parti çevrelerine yakın isimlerle hareket etme planları kurma, esas hedefleridir. Vitrinde Azeriler, Tatarlar gözükecek, lakin ekonomik fayda Yahudilere gidecek... Türkiye’nin bu dönemde en fazla dikkat edecekleri mesele, bu meseledir...