Evvel emirde söyleyeyim, Hacire Ana’nın çaktığı kıvılcım bir meşaleye dönüştü...
Halkların Demokratik Partisi güdücülerinin kandırıp Kandil’deki PKK kampına gönderilmek üzere hücre evinde tutulan oğlunu kurtarmak için partinin Diyarbakır il binası önünde oturma eylemi yapan Hacire Ana’nın kararlı duruşu terör unsurlarına geri adım attırdı ve kaçırdıkları çocuğu serbest bırakmak zorunda kaldılar.
Hacire Ana’nın kararlı ve asil duruşu HDP/PKK tarafından çocukları kaçırılan bağrı yanık analara da emsal oldu. Anaların yanına babaların da katılımıyla HDP Diyarbakır il binası önünde oturma eylemine başlayan aile sayısı 17’e ulaştı. Terör örgütünün tehditlerine rağmen aileler kaçırılan çocuklarını almadan il binasının önünden gitmeyeceklerini söylüyorlar.
Ailelerin kesin netice isteyen tavrına karşılık HDP/PKK çareyi kepenk indirmekte buldu; Devletin 40 yıldır kepenk indirtemediği PKK’ya halk kepenk indirtiyor!
Kaçırılan çocukları için HDP’nin önünde oturma eylemi yapan ailelere çeşitli çevrelerden destek ziyaretleri yapılıyor. Gazetemizden Halime Kökce ve Fadime Özkan’ın da olduğu bir grup hanım gazeteci geçtiğimiz pazar günü ailelerin yanındaydılar. İzlenimlerini de köşelerinde yazıyorlar. Hâkeza sanatçılar da ailelerin oturma eylemine katıldılar. Anadolu’nun dört bir tarafından da ailelere destek mesajları veriliyor. Tam mânâsıyla halkların kardeşliği yaşanıyor!
Hacire Ana’nın çaktığı kıvılcımın meşaleye dönüşmesi sadece HDP/PKK’yı panikletmedi. HDP/PKK’nın da yer aldığı şer ittifakının içinde yer alan diğer unsurlar da panik içinde, şecaat arz ederken sirkatini söyleyen merd-i kıpti misâli açıklamalar yaptılar.
HDP/PKK’nın kaçırdığı çocuklarını tabiî olarak HDP/PKK’dan isteyen annelere “Yanlış yerden istiyorsunuz gidin devletten isteyin” diyen ‘ülkücü’ liderden, “Cumartesi Anneleri görmezden gelindi ancak HDP binasının önünde duran annelerin haberi her gün medyada yer alıyor” diyerek HDP önünde çocuklarını isteyen annelerin medyada yer almasından duyduğu rahatsızlığı açıkça dile getiren ve HDP/PKK ağzıyla konuşan ‘millî görüşçü’ lidere…
Hacire Ana’nın yaktığı kıvılcım onları, gözüne ışık tutulan tavşan gibi hareket edemez hale getirdi. Dumura uğradılar. Ne yapacaklarını şaşırdılar. Ellerinde kala kala “Cumartesi anneleri” dedikleri anneler kaldı.
“Cumartesi anneleri” adlandırılması, AK Parti öncesi Türkiyesi’nde gözaltında alındıktan veyahut sokakta kaçırıldıktan sonra bir daha kendilerinden haber alınamayan kişiler için İstanbul’da oturma eylemi yapan annelere verilen isimdi. Her cumartesi yapılan bu eylemi PKK ve türevlerinin organize ettiği kanısı sebebiyle halkta bir karşılığı olmadı. Oysaki o dönemde insanlar gözaltında işkenceyle öldürülüp bir şekilde yok ediliyorlardı. “Çocuklarınızı yanlış yerden istiyorsunuz gidin devletten isteyin” diyen Meral Hanım o günleri iyi bilir! Çok şükür o günler geride kaldı.
“Cumartesi Anneleri”nin halk tarafından inandırıcı bulunmamalarının bir sebebi de, hatta en mühim sebebi diyebiliriz, devlet tarafından kaybedildiklerini söyledikleri çocuklarının PKK kamplarında olduklarının ortaya çıkmasıydı! Bu mevzu hakkında mâlumatı Akşam gazetesi yazarı Kurtuluş Tayiz’in yazılarında bulabilirsiniz.
Bu bağlamda, Akşener’in “yanlış yerde oturuyorlar” dediği Diyarbakır’daki anneler değil “Cumartesi anneleri” yıllardır yanlış yerde oturdukları ortaya çıkıyor!
Meral Hanım ve “Cumartesi Anneleri”, doğru adres bulunduğuna göre Diyarbakır’daki ailelerle omuz omuza vermek için daha neyi bekliyorsunuz?