Özellikle orta yaş kadınlarda adet dönemlerinde sıklıkla görülen meme ağrısına çörek otu iyi gelirken, kanser hastalarında radyoterapi öncesi bir ay süre ile uygulanması da kan değerlerinin normal seviyelerinde korunmasını sağlıyor.
Meme ağrısı, özellikle orta yaş bayanlarda adet dönemlerinde (ya da adet öncesi sendromu ‘PMS’) görülen, yaşa bağlı olarak değişen hormonal aktivite (tirotropine karşı prolaktin salgılanması), kan akımı ve hassasiyete bağlı gelişen ağrıdır. Tıp dilinde ‘siklik mastalji’ olarak adlandırılır. Her ay bir hafta kadar süreyle bireyin yaşam kalitesi üzerinde olumsuz etki yapar. Bu gibi şikâyetlerde hormonu baskılayıcı ilaçların yanı sıra, ağrıyı hafifletmek için genellikle dışarıdan sürmek suretiyle iltihap-giderici merhem/jel uygulanır. Tedavide yararlanılabilen bitkisel ürünler arasında hayıt meyvesi ekstresi (agnukaston) ya da ivningprimroz yağı (EveningPrimrose) yer alıyor. Sonucu bitki piyasada ‘yanlış tercüme’ kurbanı olarak çuhaçiçeği yağı diye biliniyor, ama gerçek çuhaçiçeği ile hiçbir ilgisi yok. Bitki ülkemizde bulunmadığından bilinen bir Türkçe ismi olmadığından bu şekilde yanlış isimlendirilmiş.
Yeni yayımlanan bir klinik çalışma, bu konuda etkin ve güvenilir bir çözüm sağlayabilmesi bakımından dikkatimi çekti. Çalışmaya herhangi bir ilaç kullanmayan ve şiddetli ağrı (VAS >4/10) şikayeti bulunan 159 bayan dahil ediliyor. Bir grup hastaya içerisinde yüzde 30 oranında çörek otu yağı (soğuk sıkım olacak, Eczanelerden temin edilebilir) içeren bir jel formülü uygulanıyor (test grubu). Diğer bir gruba herhangi bir ilaç taşımayan boş jel kullanılıyor (plasebo). Etki kuvvetini karşılaştırma üzere de bir grup hastaya kuvvetli bir iltihap giderici ilaç maddesi taşıyan jel (diklofenak) uygulanıyor. (referans ilaç grubu) Uygulama ardışık iki adet döneminde birer hafta süreyle ağrı olan alana günde iki defa 2 gram jel sürülerek yapılıyor.
Yapılan değerlendirmede, etkinin ardışık iki adet döneminde kullanıldıktan sonra sağlandığı bildiriliyor. Sadece boş jel sürülen grupta ağrıda herhangi bir belirgin azalma görülmezken, çörek otu yağı jeli ve diklofenak jel sürülen gruplarda ağrının eşit derecede çok belirgin bir şekilde azaldığı gözlemlenmiş. Hastaların ifadelerine göre jelin sürülmesinden sonra 10-15 dakika içerisinde ağrının yarı-yarıya azaldığı kaydedilmiş. Uygulamada herhangi bir olumsuz etkinin görülmemesi de bir başka önemli husus.
Çörek otu yağının insan sağlığı bakımından yararları gerçekten çok çeşitlilik gösteriyor. İbni-Sina’ kitaplarındaki eski kayıtlarda tanımlanan etkilerin bilimsel araştırmalar ile de desteklenmesi önemli. İki ay önceki bir yazımda da çörek otu yağının kanser hastalarında radyoterapi öncesi bir ay süre ile uygulanması ile kan değerlerinin normal seviyelerinde korunmasını sağlayabileceği ve hastanın hayat kalitesine olumlu etkileri olacağını gösteren deneysel araştırma sonuçlarından bahsetmiştim. Bu bakımdan, Eczanelerden güvenilir marka soğuk sıkım çörek otu yağı alarak kullanılması bu gibi sağlık sorunlarında yararlı olabilir.
“Eczanelerden güvenilir marka soğuk sıkım çörek otu yağı alarak kullanılmalıdır.”
Aşırı el terlemesi neyin habercisi?
Ellerde aşırı terlemenin tıp dilindeki adı ‘palmar hiperhidrozis’tir. Genellikle psikolojik nedenlere bağlı olduğu görülür. Sempatik sinir sisteminin fazla aktif olmasından kaynaklanır. Öte yandan ellerdeki terlemenin fiziksel nedenleri de vardır. Ellerde terleme geçmişten beri süregelen bir şikayet değilse ve yeni yeni ortaya çıkıyorsa ya da aşırı terleme ellerle birlikte vücudun diğer bölümlerinde de sorun haline gelmişse, o zaman altta yatan bir hastalıktan kaynaklı olabilir. Normalden fazla çalışan tiroit bezleri vücutta gerginliğe neden olduğundan sinirlilik haliyle beraber aşırı el ve ayak terlemesi, uyku bozuklukları, dikkat yetersizliği gibi olumsuzlukları görülebilir.
Ayak uyuşması neden tehlikelidir?
Ayaklardaki uyuşmanın yaygın nedenlerinin başında, ‘periferal nöropati’ denilen sinir hasarlanması gelir. Uzun süren ayak uyuşmaları dikkate alınmalı ve mutlaka bir nöroloji veya iç hastalıkları uzmanına başvurulmalıdır. Sorunun en yaygın nedeni sinirlerin sinyal iletimini engelleyen herhangi bir duruş şekli. Ancak fiziksel pek çok hastalığın da belirtisi olduğunu unutmamak gerek. Tarsal tünel sendromu ayaklarda ve bacaklarda sık görülen bir sinir sıkışması türüdür. Omurgada fıtık da ayak uyuşmasının nedeni. Herhangi bir kitle, skar dokusu, genişleyen damar, enfeksiyon veya yaralanmadan kaynaklanan şişlik sinirlerin bölgesel sıkışmaya yol açabilir. Eğer sinirler yeterince oksijen almıyor veya beslenmiyorsa uyuşma hissedilebilir.