Bu yıl, 19 Mayıs Gençlik ve Spor bayramını o, Soğuk Savaş döneminden kalma ve yer yer de faşist yönetimlere özgü tonlar içeren görüntülerden kurtularak sivil ve özgürce kutladık.
Gençler, çocuklar, kadınlar, erkekler 19 Mayıs için meydanlara çıktı, coşkuyla şarkılar söyledi, doyasıya eğlendi ve bayramı bayram gibi kutladı.
Demek ki gençleri stadyumlara doldurup askeri bir disiplin içinde hareketler yapmaya zorlamadan, Garnizon komutanı ve valiler askeri aracın üzerinde el sallamadan da bayram kutlanabiliyormuş.
Emir komuta zinciri içinde, gençleri anlamsız hareketlere mahkum eden “resmi” 19 Mayıs gösterilerini yapmadık diye rejim tehlikeye girmedi çok şükür.
Nutuklar atılmadı, askeri uygun adım komutları verilmedi, temsili milis güçleri geçit töreni yapmadı diye Atatürk ilke ve inkılapları da yıkılmadı.
Milli Eğitim Bakanlığı, cesur ve de değişimci bir adım atarak stadyumlardaki sıkıcı “resmi kutlama” törenlerini kaldırma kararı aldığında kıyamet kopmuştu. İktidarın “19 Mayıs’ı boğmak” için böyle bir karar aldığını söyleyerek günlerce yas tutanlar oldu.
Halkın coşkuyla kutladığı bir 19 Mayıs bayramından sonra bile, hala o eski askeri görüntüleri özleyen, gençlerin stadyumlarda rahat-hazırol komutlarıyla güdülmesini isteyen ve o aptalca nutukların atılmasını bekleyenler yok mu? Elbette var, ama artık sayıları çok az.
***
Türkiye, daha fazla demokrasinin, özgürlüğün ve sivil olmanın değerini keşfetti.
Her demokratikleşme ve değişim adımının ardından, “AK Parti iktidarı Cumhuriyet değerlerini örseliyor” diyerek feryat eden “laikçi azınlıklar” boşuna endişeleniyorlar.
Yeni 19 Mayıs kutlamaları gösterdi ki, bayramlar stadyumlarda takla ve perende atmadan da milletle gönül gönüle coşku ve neşe içinde kutlanabiliyormuş.
Kim ne derse desin, laikçi azınlıklar beğenmese de, Türkiye’deki bütün değişimlerin altında AK Parti iktidarının imzası var. Evet, eğitimden dış politikaya, ekonomiden toplumsal hayata kadar pek çok alanda Türkiye bir değişimi yaşıyor. Yargının bağımsızlığı, ‘vesayet’ sisteminin bitirilmesi, Türk demokrasisi açısından devrim niteliğinde bir önem taşıyor.
Ancak bazı değişim adımları var ki, özellikle CHP’nin yıllardır üzerinden siyaset ürettiği ama bir türlü çözüm adımı atamadığı konularda da değişimi, yine AK Parti iktidarı gerçekleştirdi.
Mesela, Nazım Hikmet’e vatandaşlık hakkı verilmesini AK Parti iktidarı sağladı. 1 Mayıs kutlamaları için getirilen Taksim yasağını bu iktidar kaldırdı. Daha da önemlisi, 1 Mayıs’ın yasal olarak bayram ilan edilmesini yine AK Parti iktidarı gerçekleştirdi.
Biliyorum, bütün bu değişimleri gerçekleştirmenin AK Parti’ye nasip olması, sol için kabullenilmesi zor bir durum. Ama ne yapalım ki, CHP gerçek anlamda sosyal demokrat bir parti olamayınca, sosyal demokrat icraatları gerçekleştirmek de AK Parti’ye kalıyor...
Yıllardır oksijeni az ‘CHP laikçiliği’nin geleneksel statükocu anlayışı içinde yetişen bazı sol aydınlar için küçük bir dipnot düşmekte yarar var. Demokratik değişimlere direnmek, zihin sağlığı açısından tehlikelidir, umutsuzluk sendromu yaratır ve akıl tutulmasına yol açar.