Son günlerin en net açıklaması Amerikan gizli servisi CIA’nın iki numaralı ismi Michael Morell’den geldi.
Amerikalı gizli servisçi, Wall Street Journal’a demecinde, Suriye katili (Nicolas Sarkozy vaktinde öyle tanımlamıştı, alıntılayalım) Beşar Esed’in devrilmesinin Amerikan ulusal güvenliğine en büyük tehdidi oluşturacağını ifade etti.
Aynı açıklamada, El Kaide’nin kimyasal silah edinmesine olanak sağlayacağı için Washington yönetiminin bu senaryodan yani Esed’in gitmesinden endişe duyduğunu da anladık.
Şimdiye kadar bu kadar net bir ifade kullanılmadığı için önce CIA’nin ikinci adamına teşekkür etmeliyiz. Kafalarda soru işareti bırakmadı CIA yetkilisi. ABD’den gelen resmi açıklamalarda kamuoyu önünde ne denirse densin, kapalı kapılar ardında ne konuşulduğunu öğrenmiş olduk.
Gelişmeleri yakından izleyen gözler için aslında bu açıklama şaşırtıcı değil.
Bir süredir planlarını açıktan Esed’li bir Şam üzerine kurdukları zaten anlaşılır noktaya gelmişti.
Mısır’da darbeye darbe demeyip, dahası orduyu demokrasi havarisi gören bir ABD yönetimi, aynı bakış açısının bir parçası olarak da, 93 bin kişinin (BM Haziran ayı verilerine göre) ölümünden, yüzbinlercesinin yerlerinden olmasından sorumlu bir liderin koltuğundan olmasını istemiyor. Devrilmesini istemedikleri bir liderin kalıcı olmasını şansa bırakmayacakları da varsayılabilir tabi bu noktada. Yani Esed’e alttan alta destek verdikleri ortaya çıkarsa, şaşırmayalım diyorum.
***
Wall Street Journal’a bu açıklamayı bu isim, neden şimdi ve ne amaçla yaptı, bunlar başka bir tartışma konusudur. Bu kadar kilit bir yetkili, böyle kritik bir konuda “ağzımdan kaçtı, öyle söylemek istememiştim” diyecek durumda da değil elbette.
Esed’in elindeki füze başlıklarının ABD’nin düşmanlarının eline geçmesinden endişe duyarlarmış.
Ama, bütün bunlara ek olarak ABD, Suriyeli isyancılara silah vererek yardım etme planından da vazgeçmemiş. Bu silahlar, Esed’i götürmeye ateşlenmeyecek demek ki, en azından bu noktayı da anladık sonunda.
Aynı yazıda anlıyoruz ki, Esed’e karşı bir cephe açmada elini ağırdan alan Washington yönetimi, El Kaide’nin buradaki operasyonel kapasitesini yükseltmesi durumunda bu gruba karşı bir cephe açabilirmiş.
Suriye konusunun şu anda ilerlediği yön itibarıyla da dünyadaki en önemli konu olduğu tespitini yapmış. İran ve El Kaide, Suriye dosyasının ardından geliyormuş CIA’nin iki numarasına göre.
ABD’nin sadece Esed’in zulmünü mazur görmesi değil, Suriye’nin Kürt bölgesindeki gelişmelere yönelik ilgisizliği, dahası yok sayması da daha anlaşılır oldu aslında bu açıklamayla.
PYD Başkanı Salih Müslim ile gerçekleştirdiğimiz sohbetlerde konu ABD’ye gelince hep bir sessizlik oluyordu.
Tanı bunları Adiloş Bebe...