Haziran geldi, hoş geldi, sefa geldi... Daha düne kadar “Anne Mayıs ayındayız, yaz gelmedi” diyen Kerem için resmi yaz başlangıcı oldu. Ah bir de tatili başlasa... Sizin evde durum nasıl bilmiyorum ama bizde artık çetele tutuluyor, okulun bitmesine şu kadar gün kaldı diye... Geçen hafta, okul seçimi konusunda anne babaların sorularına ve sorunlarına yardımcı olacak öneriler içeren www.akilliokullu.com sitesi ile okul seçimine bir giriş yapmıştık. İsterseniz bu hafta da uzmanların, çocukları gelecek yıl okula başlayacak olan anne babalara yönelik tavsiyelerine kulak verelim. Çalışmaları ile sayısız aileye ve gence ulaşan Eğitim ve Öğrenci Koçu Elgiz Henden ile buluştuğumuzda okula hazırlık testlerinden başladık konuya. Yeni eğitim yasası ile 66 ayını dolduran çocukların okula başlamasının zorunlu hale geldiğini hatırlatan Henden şunları söylüyor:
“Çocukların okula hazır olup olmadığına dair test yapılmasında sakınca görüyorum. Duygusal olarak hazır olabilir ancak fiziksel olarak hazır değildir. Tam tersi de olabilir. O nedenle beş yaşındaki bir çocuğa ‘Sen şu anlamda, bu iş için hazır değilsin’ demek daha en başından onu etiketlemek gibi. Şuna bakmak gerek, biz 66 aylık çocuklar için yapılandırılmış bir ortam sunuyor muyuz? Koşullarımız buna göre yapılandırılmamışsa, onlar istedikleri sonucu elde edemeyecek. O nedenle en baştan test yapılmasına ben taraftar değilim.”
Anne babaların çocuklarının gelişim dönemlerini iyi bilmesi ve hangi çağda, neleri yapabileceklerine dair bilgi sahibi olması gerekiyor. Bu da doktor, aile ve anaokulu arasındaki ilişkinin güçlü olmasıyla mümkün. Henden, ailelerin bir tablo hazırlayarak çocuklarının yapabildikleri ve desteğe ihtiyaç duyduğu konuları listelemesinin işe yarayacağını söylüyor. Ona göre ilkokula başlayacak çocukta dikkat edilmesi gereken en önemli nokta kendini iyi ifade edebilmesi. Konu dönüp dolaşıyor, çocukların yapıları nedeniyle ‘çekingen, içedönük’ gibi kelimelerle etiketlenmesine geliyor. Henden “Çocukları çok zorluyorlar illa lider olacaksın diye. Oysa kişilik yapılarımız var. Bazılarımız içe dönük oluyor. Buna içe kapalılık deniyor bazen ama değil. Öğrencilerde, gençlerde, çocuklarda içe dönük olmak çok önemli. Kimseye ihtiyacı olmadan kendi motivasyonunu sağlayabiliyor çünkü. Dışa dönük olanın hep dışarıdan ‘yaparsın, edersin’e ihtiyacı oluyor” sözleri yüreklere su serpiyor.
Anne babaların çocuklarına güvenmeleri ve eninde sonunda okula uyum sağlayacaklarına inanmaları da gerekiyor. Sınıfta çocuğun yanında oturmak gibi yanlışlara düşülmemesi de önemli.
Şımartılmayı hak ediyorlar
Henden, çocukların sevgi ve başarı duygusunu tatması gerektiğini vurguluyor, bir de şımartılmaları gerektiğini. Biraz şaşırdığınızı görür gibiyim. Şımartmak derken “takdir edilmek, yüreklendirilmek, keyif almak, hayatın farklı yönlerini görmek, hata yapma hakkına sahip olmak” gibi durumları kastettiğini söyleyen Henden “Her çocuk o anne babanın çocuğu olduğu için şımartılmalı, hak ediyor. Çünkü dünya onları şımartmıyor” diyor.