Çoğu anne ve babanın şikayeti olan ‘inatlaşma’ aslında her çocuğun, kendini keşfetmeye başlaması ile birlikte geçirdiği bir süreçtir. Bu dönemde sakin olmak ve ona güven vermek önem taşıyor.
Çocuğunun “tutturmasından” muzdarip anne-baba çoktur. Tutturan yani ‘inat çocuk’ ana-babaları çok zorlar ve onları çaresiz bırakır. natlaşma alışveriş, oyun, gezi, beslenme, yatma, uyuma, tuvaletini yapma gibi birçok alanda kendisini gösterir. Halbuki inatlaşma her çocuğun bir dönem yaşadığı bir süreçtir. Yöntem bilen ebeveynler çocuğun bu dönemini sağlıklı bir şekilde atlatmasını başarırlar.
Kendini ispatlama çabası
2-4 yaş arası görülen inatçılık, çocuğun bir şeyi yaptırmak için ağlama nöbetleri yaşadığı, söz dinlemediği, kimlik savaşı verdiği dönemdir. 18. aya kadar anne babasının söylediklerini kabul eden çocuk, kendisinin bir birey olduğunun farkına varınca kendini ispat etme çabasına girer. Bu dönemde çocuklar bir yandan anne babadan ayrılma kaygısı yaşarken bir yandan da yeni şeyler keşfetme çabasına girerler. Bazı şeyleri kendi başına yapabileceğini fark eden çocuk kendi becerilerini denemek, çevresini keşfetmek için ebeveyne karşı çıkmaya başlar. Ancak bunları yaparken bir taraftan da onların güvenine ihtiyaç duyarlar. Bu dönem aynı zamanda dil gelişiminin hızlanmaya başladığı, çocuğun duygu, düşünceler ve olaylar arasında bağlantılar kurmaya başladığı dönemdir. Duygu ve düşüncelerini ifade etmeye başlayan çocuk istediği her şeyin yapılmadığını görünce engellenme duygusu içine girer, öfkelenir ve inatlaşmaya yönelir. Aslında sebep çocuğun çoğu zaman durumu yanlış algılaması ve anne-babasıyla arasındaki güveni test etme arayışıdır.
Anne-babasına güven duyan çocuk inatlaşmayı sürdürmez. Anne baba sabırsız ve öfkeli davranırlarsa sınavı kaybederler, çocuğun güvenini kazanamazlar ve onun da öfkeli davranmasına zemin hazırlarlar. Bu güven testiyle çocuk neyi sınıyor? “Annem babam bana engel mi destek mi, yanımda mı karşımda mı,beni bırakırlar mı bırakmazlar mı” düşüncelerini sınıyor. Yemek, içmek, kendi kıyafetini kendi başına seçmek gibi çocuğun kendi başına yapmak istedikleri konularda desteklenmesi, ileride kendisine güvenen bir birey olmasına yardımcı olacaktır.
‘Hayır’ demenin yolları var
Bu dönemde anne babanın çocuğun yapmak istediklerini pozitif cümlelerle ifade etmesi, “Hayır” kelimesini kullanmaması çok önemlidir. Yasakları engel olarak değil nun hayatını kolaylaştıran unsurlar olarak algılatmak gerekir.
Çocuğa alternatifler sunmak, bu alternatifler üzerinden seçim yapmasını sağlamak, uzlaşmacı bir tavır sergilemek, çocuk öfkelendiğinde onun dikkatini başka bir alana yönlendirmek, ilgisini çekecek seçenekler oluşturmak önemlidir. Anne babanın çocuğun istediğini neden yapmadığını, yapmamasının kendisinde yaratmış olduğu duyguyu ifade etmesi, çocuğun anne babasını sürekli engeller koyan kişiler olarak algılamasının önüne geçecektir. Evde herkesin uyduğu kurallar konusunda anne babanın ortak bir dil kullanması önemlidir.
Çocuğun inat döneminde edindiği tecrübeler, anne babanın tepkileri sosyal gelişimi açısından önemlidir. Çocuk bu dönemde sınırları öğrenemezse ileride kuralları kabul etmekte zorlanabilir. Anne babanın çocuğun istedikleri karşısındaki tutarsız davranışları, çocuğun ilerleyen dönemlerde davranış bozukluğu göstermesine neden olabilir. O yüzden ne aşırı toleranslı ne de aşırı baskıcı olmalı. Çocuğun sınırlarını belirleyerk hareket etmeli. Kaynak: www.htanoropsikiyatri.com- www.cocukergenpsikologu.com
Evdeki kavgalar travma yaratabilir
TÜM tutumlara rağmen bir türlü inatlaşmaktan vazgeçmeyen çocuk travmatik bir süreç geçiriyor olabilir. Anne-baba kavgaları, vefat, yeni kardeş çocukta güven duygusunu zedelemiş olabilir. Bu durumda bir uzmana danışmak gerekir.
Altın kural sakin kalmak
İnat döneminin çocuğun gelişiminin ve bireyselleşmesinin bir süreci olduğunu bilmek gerekir. Anne babanın akin kalabilmesi çok önemlidir. Eğer anne baba sakin kalabilmeyi başarırsa çocuğun testinden geçerler.