Atladığım bir haber, önemli bir gelişme var da; benim mi hiçbir şeyden haberim yok... Anderlecht karşısındaki futboluyla, UEFA’nın en iyiler karmasına seçilen Frey, hangi gerekçeyle ilk 11 dışında bıraklıdı?
Ligin başından beri bir-kaç dakikalığına dahi olsun, maçların hiçbir anına sokulmayan genç Kağan; durup dururken ne oldu da, Ankaragücü karşısına (Hem de ilk 11’de) çıkarıldı.
Cocu’ya vahiy mi geldi?
Yanlış anlamayın... Ne Kağan’a ne de onun gibi gençlere karşı değilim. Ama onları kullanmanın bir kuralı, sırası, ortamı, mantığı olması gerekir. Şapkadan tavşan çıkarmaya yeltenmek gibi, bu yapılan nedir? Saçmalamak! Kağan’ı kaybediyorsun; kendini, kredini, takımı da bitiriyorsun. Yaptığın harakiri! Sana güle güle...
***
Tuhaf şeylere kalkarsan, tuhaf durumlara düşer, böyle bol kepçe gol yersin... Slimani’nin bir-iki girişimi dışında Başkent ekibine gücünü kabul ettirecek baskın/etkin/becerin yok. Hareketli gibi görünse de; havanda su döven bir tarafı vardı. Amaçsız, savruk ve birbirinden kopuktu. Golü yiyince, takım sinirlendi, bu yüzden kontrol de kuramıyordu. Daha devre arasına 2-0 geride girmediğine şükretsin! Boşuna yuhalanmadılar.
***
Fenerbahçe ikinci yarıda hareketli gibi görünse de; geride olmanın getirdiği, telaşın etkisiyle vuruşlarında isabet düşüklüğü içindeydi. Ankaragücü kalecisi de iyi gününde olunca, işleri çıkmaza girdi. Benzia’nın pozisyonunda bence penaltı yoktu. Çünkü rakip topa vurduktan sonra müdahalesi var. Pozisyon bu akşam da tartışılır. Ama Cocu’nun kafayı iyice yediği tartışılmaz. Kağan-Frey tercihinde vahim ötesi yanlışı var.