ABD Başkan Yardımcısı, ABD siyasetinde bundan böyle önemi sıfır olan, giderayak “şöyle bir dünya turuna çıkayım” diyen Joe Biden Türkiye’ye geldi bizim tayfa o saat sevindirik oldu. Bayan Biden’in, masasına uğrayıp, “biz seni pek severiz”, dediğini sosyal medyada paylaşan ağzı kulaklarında dolaşan mı istersiniz yoksa kafasını adamın koltuk altına sokup poz veren mi. Kendi ülkesini şikayete pek meraklı sözde milletvekili işde çalgıcı mı ararsınız el çırpıp “valla sizi şimdi Co abiye şikayet edeceğim göreceksiniz gününüzü!” diyen! Biden demokrasi dersi verdi akademisyenlerle ilgili ama kendi ülkesinde, Vietnam, Körfez, Afganistan, Irak savaşlarını eleştiren akademsiyenlerin neden yargılandığına değinmedi. “Benim dediğimi yap oğlum; yaptığımı yapma!” diyordu herhalde. PKK nam uyuşturucu kaçakcısı katillere özgürlük, milletin göz bebeği polisiyle askerine “höst!” denmesini öneren bildiri imzacılarının temsilcilerine, “eğer bu gün CHP iktidarda olsa, askerle polis terörün başını böylesine ezmeye başlasa gıkın çıkar mıydı; böyle bir bildirinin altına imza atar mıydın?” diye sormayı deneseydi keşke Biden. Neyse, geldi, konuştu, nabza göre şerbet vererek bizim kimi yanar-döner siyasilerimizden farklı olmadığını kanıtladı ve gitti. Selametle ağam...
SİZ Bİ-POLAR MISINIZ?
Şimdi gelelim sürekli yenilen, yenildikçe de ruh hali bozukldukça bozulan tayfaya. Genellikle yenilen, yenildikçe ezildiğini varsayan, ezildikçe isyanlarda dolaşan bu arkadaşları biz artık Kemal Beyin partisi Yeni-CHP’de görüyoruz. Bakmışınız “gelecek seçimlerde yüzde 52’yle geliyoruz; valla da geliyoruz billaa da...” diye haykıran, ruh hali manik, kendileriyse hem dandik hem de bitik Yeni-CHP’liler depresyona girince Türkiye’ye tehditler savuruyorlar. Ne oldu birader? Sabah yüzde 52 oy almaktan söz ediyordunuz, öğleden sonra PKK’ya göz kırpıyor iki üç yüz bin oyun peşine düşüyorsunuz? Bunun tek açıklaması var: Siz bi-polarsınız. Ya maniksiniz yani mutluluktan uçuyor, hayal aleminde dolaşıyorsunuz ya da depresyondasınız ve intiharı düşünmenize çeyrek kalmış!
Tarih bu kadar ne yaptığını bilmeyen, hakareti siyaset sanan, söverek oy alacağını düşünen, ağzından salyalar akıtarak hababam saldıran bir “siyasi parti” görmemiştir. Eski CHP’nin bir duruşu vardı, iyi kötü. “Ortanın Solu” derdi; “Demokratik Soldan” söz ederdi, Türkiye için düşüncelerini sıralardı ona buna sövüp saymadan. Etnik ayrımcılığa soyunmaz mezhep çatışmalarının yanına uğramazdı. Ha askeri kışkırtır, “hadi be kardeş bi darbe yapsanız da neşemizi bulsak”, derdi sandıktan umudu kesti mi. Eh bu kadar kusur kadı kızında da olur değil mi? Ama bu Yeni-CHP tayfası, resmen evlerden uzak; akıllara ziyan! Yahu kurban olayım niye sana oy vermem ge
rektiği konusunda somut iki cümle söyle de dişimi kırayım!
Sonra Cumhurbaşkanı’na “diktatör” diyerek kimden oy alacağını sanıyorsun? Kimden? Bu abuk benzetmenin bir amacı olmalı değil mi? Yoksa laf olsun torba dolsun kıvamında laf salataları mı bunlar? Hem bana baksana; sövünce oylar sana mı akacak? Artık hepten bayatlamış “iç savaş” söylemleriyle, “valla hendekten bi çıkar gelirler ümüğünüze çökerler” gibisinden salyalı saçmalarla milletin arkanda saf tutacağını mı sanıyorsun? Her neyse biz boşuna konuşuyor, boşuna yazıyoruz bunlarda akıl tutulması da tavan yapmış; laf dinleyecek halleri yok, vakitleri de! Size de selametle canım selametle...