Çiriş otunun adını hiç duydunuz mu? Ben de kendisiyle ilk kez tanıştım. Tadı çok belirgin değil ama kolay temizlenen, ateşi görünce pişen, her şeyle uyum sağlayan bir yapısı var. Yemeklere ve salatalara çok yakışıyor. Birkaç tarif benden, yaratıcılığınızı kullanmak sizden!
Acı ot, ak pazı, yabani kuşkonmaz, bakla filizi, hodan, ısırgan, erguvan, gelincik... Bu saydıklarım ilkbaharın sadece birkaç yabani otu. Dedeleri Girit kökenli biri olarak özellikle Ege bölgesinde doğal olarak yetişip de bilmediğim yabani ot yoktur desem, abartmış olmam.
Peki ya çiriş? İnanın çirişi ilk kez görüyorum. Birkaç gün önce, yapacağım bir yemek çekimi için oturduğum evin yakınlarında kurulan köy pazarına gittim. Alışveriş yaparken gözüme hasır bir sepette duran bu ilginç ot takıldı. Çiriş adını bilirdim ama ilk kez dokunma mesafesindeydim. Hemen onu da sepete atıp evin yolunu tuttum.
HER TARİFE UYUM SAĞLADI
Sadece bir deneme yapıp unutacağım bir ot olabilirdi kendisi. Bu sayfalara taşımama sebep olan şey ise lezzetinden çok uyumlu yapısı ve diğer otlara göre daha kolay temizlenebiliyor olması. En çok Karadeniz kıyılarında bulunuyor, dolayısıyla İstanbullu onu tanıyor. Tabii ne kadar samimiler, emin değilim! Tek bir davette veya restoranda denk gelmedim ama en azından çorba, kavurma ve börek yapanları duydum. Tadı çok belirgin değil ama güzel. Ben bu otun lezzetinden daha çok yararlanma taraftarıyım. Birinci denememde bile tam 12’den vurdum! Aklıma gelen hemen her tarife de uyum sağladı, inanılmaz bir malzeme bu.
KISA SÜREDE PİŞİYOR
Bu ot bir, bilemedin iki gün buzdolabında durabiliyor. Yapısı diğer otlara göre daha sağlam ama her sebze ve otta olduğu gibi dalından koptuğunda kullanmak, yaprağındaki su çekilmeden tencereye atmak lezzet ve sağlık açısından önemli. Aslında çirişin kökü tutkal sanayisinde kullanılıyor. Kökün üzerindeki kısım ise pazarda satılan, yemeği yapılan bölüm. Yabani zambak olduğunu öğrenince hatırladım zaten kendisini. Çocukluğumda ilkbaharın tazelediği İzmir’in piknik yapılan tepelerinde pek çok olurdu. O güzel çiçeklerin mis gibi kokacağını zannederek, kokusunu içine çekinin burnunda bıraktığı soğan kokusuyla da şoke ederdi. Ama yenmezdi. Neyse gelelim ayıklama faslına... Çok basit! Ucundaki ince zarı sıyırıp atıyorsunuz ve en dipte bıçak değmiş yeri biraz kesiyorsunuz. Sonra bol suda birkaç kez yıkamak yeterli. Çünkü üzerinde çamur yok.
Ateşi gördüğü anda pişiyor. O nedenle yemeklere son 5-7 dakika içinde ilave edilmeli. Bu ipuçlarını da verdikten sonra gelelim tariflere!
ÇAĞLA BADEMLİ ÇİRİŞ
Çiriş otunu temizleyip yıkayın, doğramayın. 6-7 dal taze soğanı otların uzunluğunda doğrayın, çağla bademi yıkayın. Yarım su bardağı buğdayı haşlayın ve soğuk sudan geçirip süzün. Küçük bir tencereye su koyup bir avuç çağla bademi içine atın, kapağını kapatıp 15 dakika haşlayın. Bu arada yayvan ve derinliği olan başka bir tencereye zeytinyağını koyup ısıtın içine haşlanan çağla bademleri, taze soğanı koyup biraz karıştırın ve çağlanın tenceredeki suyundan biraz ilave edip beş dakika kapağı kapalı pişirin. Üzerine çiriş otu, buğday, tuz, bir tatlı kaşığı un, yarım limon suyuyla çırpılmış yarım su bardağı duru sıcak suyu ekleyip 10 dakika daha orta ateşte pişirin. Bu yemekte çağla badem yerine yeşil erik de kullanabilirsiniz. Sıcak veya ılık olarak servis yapın.
KARİDESLİ ÇİRİŞ SALATASI
Yarım kilo çiriş otunu temizleyip yıkayın ve süzün. Kesinlikle doğramayın. Derin bir tencerede su kaynatın, çirişleri 1-2 dakika batırıp çıkarın, soğuk sudan geçirin. Biraz diri kalmalı. Tenceredeki suya kabuklarıyla karidesleri atın. Karideslerin iri olanlarını tercih edin. Beş dakika sonra karidesleri sudan çıkarın ve soğuk sudan geçirip kabuklarını soyun. Tenceredeki su soğuyunca, içinden yarım su bardağı alın, bayat 5-6 dilim ekmek içi, bir avuç iyice ufalanmış ceviz, bolca sarımsak, zerdeçal ve bir tatlı kaşığı mayonezle karıştırın. Servis tabağına önce çiriş otunu ardından karidesleri ve tarator sosunu ekleyip üzerine zeytinyağı gezdirin ve limon dilimleriyle servis edin.
ÇİRİŞ OTLU MISIR UNU KEKİ
Bir buçuk kilogram çiriş otunu temizleyip doğrayın ve zeytinyağında hafifçe sönene kadar kavurun. Soğuması için kenara alın. Derin bir kasede 2 su bardağı mısır unu, 1 su bardağı kepek, bir paket kabartma tozu, biraz tuz ve 1 su bardağı sütle 3 yumurtayı karıştırın. İçine elle ufaltılmış 200 gram gravyer veya İzmir tulumu ekleyin. Bolca dereotu veya maydanoz, biberiye gibi sevdiğiniz bir baharatlı bitki de ilave edin. Çiriş otu kavurmasının içine bu hamurun yarısını ekleyip karıştırın ve derin orta boy bir fırın tepsisine boşaltın. Hamurun diğer yarısına yarım su bardağı kadar mısır unu ekleyip tepsideki çiriş otunun üzerine koyun. Biraz parmesan rendesi serpin, 190 derece ısıtılmış fırında 30 dakika pişirin. Bu keki süzme yoğurtla servis edin.