Geçen hafta katıldığım Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde düzenlenen toplantının konusu Endometriyoz’du. Halk arasında “çikolata kisti” olarak adlandırılan endometriyoz üreme çağındaki bayanların yüzde 10 ile 15’inde görülebilen bir sağlık sorunu. Ayrıca kadınlarda kısırlık (infertilite) sorunlarının da üçte birinin nedeni olduğu biliniyor. Başlıcası ağrılı adet sorunları, mide-bağırsak sorunları (şişkinlik, gaz), yorgunluk, baş ağrısı, derin kasık ağrısı, karnın alt kısmında bazen sırta da vuran ağrı, depresyon vb. psikolojik sorunlar gibi çeşitli şikayetler ile hastaların yaşam kalitesini ve aile ilişkilerini olumsuz etkiliyor. Endometriyoz (uzmanlar endometriyozis şeklinde kullanmayı tercih ediliyor, ancak Türkçe’ye geçtiğinde doğrusu endometriyoz olmalı), basit bir şekilde rahimin içini örten dokunun (endometriyum) rahimin dış kısmına kaçarak orada gelişmesi şeklinde tanımlanıyor. Oluşumunda çok sayıda etkenin rol oynadığı yapılan bilimsel araştırmalar ile ortaya konulmuş. Bu konuda çeşitli hipotezler var, ancak temel etkenin her zaman olduğu gibi iltihap yolağı olduğu artık kesin; ailevi yatkınlık, çevresel etkenler, hormonal aktivite (lokal 17-beta estradiol artışı), bağışıklık sistemi cevabı (makrofajların aktivasyonuna bağlı artan iltihap faktörleri) endometriyoz gelişiminin başlıca etkenleri. Hastalığa yol açan etken çok olunca tedavide kullanılan ilaç seçenekleri de farklılık gösteriyor. Ancak uzmanlar cerrahi müdahaleyi en son çare olarak kabul ediyor.
Benim toplantıdaki konuşmam hastalığın önlenmesi ve tedavisine yönelik arayışlar içerisinde bitkisel ürünlerin ne şekilde katkı sağlayabileceğine yönelikti. Çikolata kisti konusunda 10 yıl önce bu köşemde yazdığım bir yazıda endometriyoz üzerinde doğrudan etkili olabilecek bir doğal ürünün henüz bilinmediğinden bahsetmiştim. Hastalara şikayetlerin giderilmesinde yardımcı olabilecek bazı bitkisel ürünlerle ilgili bilgi aktarmıştım. Ancak o tarihten bu yana geçen süreçte yürütülen bilimsel araştırmalar arasında “zerdeçal”ın endometriyoz tedavisinde etkili bir çözüm sağlayabileceği görülüyor.
Yürütülen araştırmalarda Zerdeçalın endometriyoz oluşumunda rol oynayan çok sayıda etken üzerinde etkili olduğu yürütülen araştırmalar ile ortaya konulmuş. Rahim dışına kaçan hücrelerin yapışmasına yol açan etkenler, endometriyozun gelişmesini sağlayan büyüme faktörleri, hormon reseptörleri, iltihap mediyatörleri ve kalıtım faktörleri zerdeçal tarafından baskılanarak endometriyozun tedavisinde katkı sağlayabileceği ve özellikle endometriyozun tekrarlamasının önlenmesinde etkili olabileceği öngörülüyor.
Bir hususu tekrar belirtmekte yarar görüyorum. Daha önce de yazılarımda bahsettiğim üzere baharatçıdan satın alacağınız zerdeçal rizomunu toz edip karabiber ilave edip içmek suretiyle bu şekilde etkili olmasını beklemek mümkün değil. Çünkü zerdeçalın vücuttan emilimi çok düşük; emilemeden hızla vücutta atılıyor. Özel olarak hazırlanan yüksek emilim sağlayan özütler (fitozom) ile hazırlanan kapsüllerin kullanılması gerekiyor. İstenen yararı sağlayabilmek için en az 3 ay süre ile kullanılması gerekiyor.