Maçın ilk 15 dakikası topa hakimdik. Sonrasında inisiyatifi ve oyunun hakimiyetini kaybettik. Maçın geneli ribauntlarla geçti. Her iki takımda birbirini 25 dakika tarttı, yokladı. Dönen topların büyük bir bölümü Hırvatlar’da kalınca atak yiyen taraf olduk. Milli Takımımız’ın en etkili isimleri Arda, Hakan Çalhanoğlu, Oğuzhan ve Selçuk top tutamadılar. Aynı zamanda pas trafiğinde etkisiz kaldılar.
Maçın 25.dakikasından sonra oyunun hakimi tamamen Hırvatlar’dı. 41. dakikada Selçuk’un ortaya değil de kenara uzaklaştırması gereken topa Modric gelişine vurdu ve gol oldu. Bu golde kalecimiz Volkan Babacan’ın büyük hatası vardı bana göre. Hep söyledim, yine söyleyeceğim; Volkan Demirel olsaydı bu golü yemezdik. Bakın bir gol atmakta bir gol yemekte bu turnuvalarda takımımızı nasıl etkileyecek hep birlikte göreceğiz.
Hırvatistan’da çok kaliteli isimler var. Modric, Rakitic, Mandzukic gibi dünya yıldızları her an oyunu değiştirecek kalitede. Orta alanları çok güçlü isimlerden kurulu. Çoğu İtalya’da oynayan oyuncuları ile top hep onlarda kaldı. Defansta Vida, Corluka, Srna ve Strinic çok iyi anlaşıyorlar. Savunmada açık vermediler.
İkinci yarıda Fatih hoca, Oğuzhan’ın yerine Volkan Şen’i sahaya sürdü. Bu yarıda da pozisyona giren taraf Hırvatlar’dı. Srna firikikte direğe takıldı, bomboş pozisyonda Allah’tan dışarıya attı. Maçın ilk bölümünde hücum yapamıyorduk ama defansta sağlamdık. İkinci bölümde hem hücum yapamadık hem de defansta büyük açıklar verdik. Ne beklerimizi hücuma çıkarabildik ne de orta alanda üçgen paslar yapabildik. Dün bu da iyiydi diyebileceğimiz bir oyuncumuz yoktu. Arda Turan gibi kaliteli bir oyuncuya bile Fatih Hoca 65 dakika sabredebildi ki, kaptan bu turnuvada çok şey beklediğimiz futbolcuydu. 72’de Madzukic’in ortasında bu defa Perisic boş pozisyonda topu direğe çarptırdı. Maçın son 20 dakikasında baskıyı arttırır gibi görünsek de Caner’in serbest vuruşunun dışında kaleye gidemedik desek yeridir. Turnuvaya iyi başlamadık ama bu maçtan çıkarılacak çok dersler olduğunu düşünüyorum.