Yergiyi de övgüyü de kıvamında tutturamadığımız için, her ikisini yaparken sıkıntı yaşıyoruz. Beşiktaş’ın son haftalardaki performansını göklere çıkarırken de ipin ucunu kaçırmış olmalıyız ki; galibiyete şartlandırılmış taraftar, maçın elden gittiğini görünce sahaya indi...
Melo’yu sevmem, agresifliğinden nefret ederim ama; olayların çıkmasına birinci neden değildi... Zaten tribünler o sırada kendi aralarında birbirine girmişti. Çünkü taraftarlar arasında güç kavgası var. Çarşı’nın yanlız Türkiye genelinde değil, neredeyse dünya çapında ün yapan yükselişi, buna özenen başka grupların ortaya çıkmasına da neden oldu. Mesela, 1453 Kartallar grubu, bu sürecin eseridir.
Bu tür yeni gruplar, adlarından söz ettirmek için, Mafya taktikleri ile çalışır. Hiç nedensiz olay çıkarırlar. Önceki günkü rezaletin temelinde, bu yatar... Melo kamikaze gibi o şekilde vahim çift dalmasa bile, sahaya girmeler gene olacaktı. Tek fark, hiç olmazsa maç bitmiş olurdu...
***
Kulüplerin taraftar grupları, dernekleri ve kronik beleşçileri ile mücadelesi etkin değil. Hep taviz politikaları uygulanıyor. Stadın tüm biletleri satıldığı halde, bu tür gruplara dağıtılmak üzere ekstra bilet basımı, olayların baş nedenidir. Fazladan biletlerin gruplara dağılımı dengesiz olduğu için, bu sefer de paylaşımdan memnun olmayanların tepkisi başladı. 1453 Kartalları’nın etkin varlığı, Çarşı’yı öfkelendirdi.
Fikret Orman dünkü basın toplantısında bedava bilete itiraz etse de, ne yazık ki gerçek öyle değil. İşin püf noktası burası... Anlayacağınız, sahadaki olayların sorumlusu olarak, hakemi görme yanlışından sıyrılın... Dikkatinizi dağıtıyorlar!
***
Hakemin suçu yok mu? Var... FIFA kuralları gereği, merdivenler tamamen boş kalması gerekirken; fazladan basılan biletler yüzünden oraları da dolmuştu. İşte bu asla olmaması gerekirdi... Maç o haliyle oynanmamalıydı. Hadi hakem görmedi ya da görmemezlikten geldi. Ama staddaki gözlemci ve diğer federasyon yetkilileri uyarıda bulunabilirlerdi. Demek ki, hepsi göz yummuş!
Derbi bu şartlar altında oynandıktan ve seyirci sahaya dolduktan sonra, Fırat Aydınus’un maçı iptal etmesi ve gittiği soyunma odasından tekrar geri gelmemesi doğruydu.
Önsezi dediğimiz şey, olacakları önceden farkedip gereken önlemleri almaktır. Biz de bu da yok.