Bir konuda istişare için Siyer Vakfı başkanı Muhammed Emin Yıldırım beyle Cuma namazından sonra buluşmak üzere sözleştik.
Ben de bu vesileyle Cuma namazını Eyüp Sultan Camii’nde kıldım. Namaza yarım saat önce gitmiş olmama rağmen camiin içi ve avlusu dolmuştu.
Gür sesli bir hocanın vaazını ve güven telkin eden bir hatibin hutbesini dinledik.
Namaz öncesi esnası ve sonrasındaki cemaat bana Medine-i Münevvere’deki Cuma namazlarını hatırlattı.
Efendimizi evinde ağırlayan Ebu Eyyubi Ensari’nin manevi havasını teneffüs etmenin huzuru vardı.
***
Namazdan sonra Siyer Vakfı’nın otantik binasına geçtim.
Odaların ve dersliklerin isimleri mümin insanı aynı manevi havada gezdiriyordu.
Hz. Ebu Bekir odası, Hz. Ali odası, Hz. Osman odası Hz. Ali odası, Mus’ab b. Umeyr odası!
Uzatmayayım M. Emin Yıldırım hocayla görüştükten sonra yayınladıkları üç ayrı derginde birer nüsha hediye ettiler.
Akademik muhtevalı Siyer Araştırmalar Dergisi (www.siyerarastirmalaridergisi.com), çocuklara yönelik Siyer Çocuk Dergisi (www.siyercocukdergisi.com) ve Nebevi şuurdan medeniyet inşasına mesajlı üç aylık Siyer Dergisi (www.siyerdergisi.com).
***
Siyer Dergisi’nin manşeti dikkat çekiciydi: “İslam’ın zirvesi Cihad.”
Kapakta üç önemli anons yapılmış.
M. Emin Yıldırım’ın ‘En faziletli ve en hayırlı amel cihad’, Prof. Dr. Ahmed Özel’in ‘Hz. Paygamberin dünyasında cihad ve savaş’ makaleleri ve ‘Asr-ı saadetten günümüze cihad’ dosyası.
***
M. Emin Yıldırım cihadla ilgili kimi ayet ve hadisleri naklettikten sonra makalesini özetle şöyle bitiriyor: ‘Cihad varsa iman vardır, ihsan vardır, intizam vardır, ihtiram vardır, izzet vardır. Cihad yoksa zillet vardır, tembellik vardır, tefrika vardır, taassup vardır, tekebbür vardır vetahrip vardır.’
Prof. Dr. Ahmed Özel, cihadın keyfiliğe değil hukuka dayandığını, cihadın tüm çeşitleriyle bir tebliğ aracı olduğunu, cihad ahlak ve hukukunu bizzat Efendimiz aleyhisselamdan örnekler vererek anlatıyor.
Makalesinin sonunda, ‘Bugün cihad ettiklerini ileri sürenlerin sadece bilfiil savaşmayan düşmanları değil, kendileri gibi düşünmeyen Müslümanları, hatta kendi ailelerini bile gözlerini kırpmadan öldürmelerinin hiçbir izahı yoktur’ diyor ve İslam’a verdikleri zarara temas ediyor.
Dosya halinde yayınlanan bölümde ise Prof. Dr. Cağfer Karataş, Prof. Dr. Ahmet Yaman, Prof. Dr. Yusuf Ziya Keskin ve Yrd. Doç. Dr. Hülya Terzioğlu’nun görüşlerine yer verilmiş.
***
Prof. Dr. Cağfer Karataş cihadın terim anlamını şöyle özetlemiş: ’Müslümanların bir devlet otoritesi altında, dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı kendilerini savunması; ırza, namusa, dine, vatana ve topluma yönelik muhtemel tehlikelere karşı siyasi, askeri, kültürel veya soysal açıdan önlem alınması, muhtemel saldırıların ve saldırganların bertaraf edilmesi için çaba gösterilmesidir.’
Dergi birilerinin iddia ettiği gibi sadece nefisle cihad, yahut bir başkalarının iddia ettiği gibi sadece savaştır gibi bir saplantıya düşmeden şümullü bir şekilde cihad mevzuunu işlemiş.
Cihad adına insanların boğazlanarak İslam imajının karalandığı bu günlerde cihad mevzuunu aslına uygun ele alıp yayınlamayı sahih İslam’ı anlatma bağlamında önemsediğim için bu dergiye temas ettim.
Dergide nakledilen bir hadisle konuya nokta koyalım. Efendimiz aleyhisselam buyurdular ki: "İşin başı İslam, direğe namaz, zirvesi cihaddır."