Çifte standart kötüdür, ama üst üste iki çifte standart daha da kötüdür. Türkiye’de işlerin nasıl yürüdüğünü gösteren harika iki örnek var önümüzde. Önce Hollanda’ya gidelim... Hollanda’da bir süredir ciddi bir kızamık salgını var.Salgın aşı olmayı reddeden aşırı dindarların oturduğu İncil Kuşağı adlı bölgede başladı tam 4 eyalete yayıldı. İş o kadar ciddi ki Hollanda Sağlık Bakanlığı, aile hekimlerine muayenehanelerinde kızamık hasta kabul etmeme, onlara evlerinde bakma çağrısı yaptı.
Hollanda Hükümet’i aşıyı mecburi hale getiremediği için, halkı ikna etmeleri için din adamlarından yardım istedi...
***
Gelelim çifte standartlara... Ülkede yaşayan Müslümanların ibadet ve yaşam şekillerine karşı olmadık yasaklar getiren Hollanda hükümeti söz konusu kendi dindaşları olunca bir şey yapmıyor. Türkiye’nin Avrupasever kalemleri de nedense bu farktan hiç söz etmediler. Bu birincisi... Gelelim din adamlarından yardım isteme konusunda.Çözüm süreciyle ilgili bölgedeki Mele’lerin de devreye sokulacağı haberleri geldiğinde dudak büken, küçümseyenler olmuştu, bu da ikinci çifte standart örneği...
Ve geldik 3. örneğe... Geçen ay bir doktor helal ilaç tartışması başlatmış, sayfa manşetlerine küçümseyen ifadelerle taşınmıştı. Görüldüğü üzere sağlık konularında da dini hassasiyet bir gerçek ve bunları küçümsememek lazım...
***
Gelelim bir diğer örneğe... İngiltere hükümeti pornografiye karşı tüm vatandaşlarının internet kullanımına filtre koyacağını açıkladı.Sonra isteyen bu filtreyi kaldırabilecek.
Buradan çifte standart noktasına gidelim: Türkiye’de internet filtresi tartışmaları sırasında yaşananları, söylenenleri bir hatırlayın. Bizim memlekette isteğe bağlı filtre çok gürültü koparmıştı, İngiltere’de rejim tartışması haline dönmedi. Sonuç olarak çifte standart kötüdür hele böyleleri daha da kötüdür.