Ersoy Dede’nin yazısında gördüm. Banu Avar diyesi imiş ki, Kılıçdaroğlu’nun adalet yürüyüşü bir CIA projesidir. Projeyi yürüten kişi de eski CHP milletvekili Aykan Erdemir’dir.
Bir diğer iddiası da şu Avar’ın: “Aykan Erdemir ABD’den, Demokrasileri Koruma Vakfı’ndan çıktı geldi. İki sene, üç sene burada kaldı, sonra geldiği yere geri döndü. Bu vakıfta da kıdemli analist... Vakıf CIA başkanının çok sık ziyaret ettiği ve konuşma yaptığı önemli bir merkez. Buralarda kıdemli analist olmak da kolay iş değil…”
Bunlar, üzerinde durmayı hak eden iddialar.
Biz önce Aykan Erdemir’i tanıyalım.
Bakalım kimmiş bu adam ve Amerika’larda başka neler eylemiş?
Muharrem İnce, vaktiyle, “Atatürk olmasaydı adınız Yorgo, Dimitri olurdu” demişti. Bu söze en esaslı tepki, yine bir CHP’liden, CHP Bursa milletvekili Aykan Erdemir’den gelmişti.
Erdemir “tüm azınlıklardan özür diliyorum” diyerek partisi adına topu göğsünde yumuşatmıştı.
Bir konuşmayla “liberaller”in gözdesi haline gelen bu milletvekili, “azınlık hakları savunucusu” ve “mağdurların sesi” diye nam yapmıştı ama biraz eksik, çokça da haksız bir namdı bu.
Sadece azınlıklar ve cinsel tercihlerinden dolayı baskı görenler...
Sadece bunların sesi oldu, böyle bir görüntü verdi ama inanç tercihleriyle var olmaya çalışan insanların mağduriyetlerine dönüp bakmadı bile.
Bir kişi istisna: Fetullah Gülen...
Fetullah Gülen’i sahipleniş gerekçesi daha farklıydı elbette... Onun, bir dönem “inanç dairesinde” mütalaa edilmiş davranışlarını değil, farklı hususiyetlerini (darbeciliğini, devlet içindeki örgütlenme çalışmalarını) savundu ve FETÖ’yü “kriminal” bir vaka olarak görenlere karşı cansiperane savunmalar yaptı.
Kendisi şu an Amerika’da yaşıyor.
Firari...
Hakkında (Halkbank’la ilgili sahte murakıp raporunu elden New York Bölge Mahkemesi’ne götürdüğü gerekçesiyle) yakalama kararı bulunuyor.
Eski bir öğretim üyesidir.
Bir “FETÖ mizanseni” olan ayakkabı kutularıyla Meclis kürsüsünde poz veren ve ayakkabı kutularından çıkardığı sahte Euro’ları havaya saçan milletvekili, yine bu şahıstır.
Duruşu, tavrı, sıtma görmemiş ses tonu ve “bıyıksızlığının” gizlediği görünmez badem bıyıklarıyla son derece gıcık ve tahammülfersa bir adamdır.
FETÖ adına mihmandarlık yapmaktadır...
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Amerika seyahatlerine refakat eden ve onu FETÖ’cülerle buluşturan adamdır.
İcraatları bunlarla sınırlı değil.
Neredeyse bütün FETÖ organizasyonlarında ismine ve imzasına rastlayabilirsiniz.
Bütün “Türkiye aleyhtarı” faaliyetlerin ya yancısı, ya da organizatörü...
En son, Türkiye’de görev yapmış Amerikan Büyükelçisi ve Konsoloslarının hazırladığı (ve mektup olarak Ankara’ya gönderilmiş) bildiride imzası vardı. CHP’nin Amerikan Büyükelçiliği’ne yolladığı şekva mektubunda da imzası bulunuyordu.
İmza atmayı çok seviyor.
FETÖ açılışlarında bulunmayı da seviyor.
Mesela, Samanyolu TV’nin Washington’da açtığı stüdyonun onur konuğuydu.
FETÖ’den tutuklu milletvekili İlhan İşbilen’le bir dönem pek bir imtizaç ediyorlardı. Aynı dönemde FETÖ tarafından Meclis’e çakıldıkları için, neredeyse aralarında su sızmıyordu. İlhan İşbilen tutuklandı ama kendisi deşifre ihtimalini düşünerek (belki de FETÖ’den aldığı sufleyle) “erkenden” tüydü.
Sahte murakıp raporunu Amerika’ya kaçırmaktan sabık bu milletvekilinin boy gösterdiği mecralardan biri de, Türkiye düşmanı kuruluşların düzenlediği paneller...
Mesela, müseccel bir “Türkiye düşmanı” olan Steven Cook’la katıldığı bir panelde ülkesi hakkında birtakım haksız ve vicdansız suçlamalarda bulundu.
Bunu çok sık yapıyor.
Neredeyse bütün mesaisini 15 Temmuz’un arkasındaki güç olarak anılmaktan gurur duyduğunu belirten İsrail merkezli FDD kurumunun Türkiye hakkındaki kara propaganda hamlelerine içerik üretmekle geçiriyor.
En son Public Radio International’a bir açıklama yaptı ve şöyle dedi: “15 Temmuz darbesini sadece Gülenciler gerçekleştirmedi, toplumun diğer kesimlerinden de katılanlar oldu. Gülen'in darbeyi planladığına dair Türk hükümeti sağlam kanıt sunamadı...”
Bu adam 24. dönem CHP milletvekili...
FETÖ’nün CHP’ye çaktığı bir “mutemet...”
Müseccel bir Türkiye düşmanı...
Bu adama (bu adamın mihmandarlığına) iyi bakın ve “kasetten çıkmış” genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun hangi görevi tedvirle partinin başına geldiğini test edin!