CHP milletvekili Ünal Çeviköz’ün, Alman Marshall Fonu aracılığıyla, Türkiye’yi ABD’ye şikayet etmesi kabul edilebilir bir şey değil. Söylev; anayasal bağımsızlığımızı ve siyaset onurunu hiçe sayan tavrıyla, CHP’nin politik çaresizliğinin de bir göstergesi adeta.
Konuşmasında, Türkiye’nin uluslararası arenada, müttefikleri arasında ve bölgede daha yalnızlaşmış bir hale geldiğini söyleyen Çeviköz, Türkiye’ye adeta bir yabancı gibi dışarıdan bakıyor. Kendisi açısından dramatik, halkı için trajik, nereden bakarsanız bakın, vicdani bir tökezleme... Mikroskop lameline koyduğu yabancı bir dokuya bakar gibi gözden geçiriyor kendi ülkesini... Lakin Türkiye’yi gerçekten anlayabilmesi için, en başta bu yabancılaşmayı, uzaklığı ve self-oryantalizm gözlüğünü terk etmesi gerekiyor. Siyaset, siyasetinizi sunarak alıcı olmasını beklediğiniz insanlara ve değerlerine uzak kalarak yapılamaz. Bir öğretmen edasıyla, hükümet eleştirisi yapacağım derken kendi ülkesini yabancı ülkelere şikayet etmek paradoksuna savruluyor...
Türkiye’nin bu yalnızlaşmadan kurtulmak için uluslararası topluma yeniden entegre olması gerektiğinin altını çizen Çeviköz’ün; Türkiye’nin terörle mücadelesinden, Kıbrıs, Libya ve DoğuAkdeniz’deki dış politikasına kadar, edilgen değil fakat etkin adımlarından rahatsızlığını dile getirmesi ise ayrıca akıllara durgunluk getiriyor. Bunların hepsi milli menfaat başlıklarındandır oysa. Hükümet icraatını eleştirecekken, şaşırıp milli menfaat kararlarını eleştirmeye sapmaktır...
CHP’nin savrulması bu aslında; Hükümet eleştirisi yapacağım derken, önce Tayyip Erdoğan’ı ardından da hızını alamayarak Türkiye’yi eleştirmeki, hatta ABD’ye şikayet etmek patolojisi... Halbuki CHP’nin ana muhalefet partisi olarak, acilen Türkiye’nin menfaatlerini önceleyen bir dil inşa etmesi gerekiyor. Muhalefet partisi olmak, Türkiye karşıtlığı demek değildir.
Çeviköz’e göre; CHP, terörle verilen mücadeleden de rahatsız, Cumhurbaşkanımızın Maraş’ı ziyaretinden de rahatsız, Kıbrıs seçim sonuçlarından da rahatsız, Doğu Akdeniz’deki varlığımızdan da rahatsız? Ünal Çeviköz ve CHP, hangi ülkenin çıkarları için endişeli Allahaşkına?
Geçen gün uluslararası denizde olmasına karşın Libya’ya insani yardım taşıyan gemimiz, bir Alman fırkateyninin Yunan komutanı tarafından korsan bir müdahaleyle durduruldu. CHP, bu haberin neresinde duruyor acaba? İnsani yardım taşıyan Türk gemisinin yanında mı, yoksa onu durduran Yunan kaptanın tarafında mı? Türkiye’nin entegrasyon sorunu mu var, yoksa bağımsızlığından taviz vermeyen bir politika takındığı için, mazlumların, masumların yanında durduğu için mi yalnızlaştrılıyor?
Türkiye’yi ABD’ye şikayet etmek, Türkiye’nin kurucu partisi olarak CHP’nin onurunu sarsmıyor mu, ? CHP Türkiye’nin entegrasyonundan bahsederken, ne demek istiyor? Türkiye için manda rejiminin kabul edilemez olduğunu bilmiyor mu? Türkiye sömürge ülkesi değil ki! CHP’yi temsilen Ünal Çeviköz’ün bir sömürge valisi edasıyla, ABD’den gelecek emirlere bel bağlaması ne kadar da kötü!
Entergrasyonlar aracılığıyla kendisine çeki düzen verecek bir ülke profilini, ülkemiz adına reddediyoruz...