Senin benim gibi değiller ki her demokrasi paketini beğensinler!...
Kadim ve derin bir demokrasi kültürüne sahip Kemalist zevattan söz ediyoruz...
Bu demokrasi kültürü CHP’den miras kalmıştır kendilerine... ( Babaları da Halk Partili’dir ha..)
Kısaca, ‘Tek parti ve Milli Şef’ dönemlerinden menkûl en baba demokrasi, bunların genetiğinde var...
O yüzden öyle; “Farklı dil ve lehçelerde propaganda, yaşam tarzına saygıyı güvence altına alma, gösteri ve yürüyüş kanununda zaman ve uygulamaya esneklik, Roman Dil ve Kültür Enstitüsü, kişisel verilerin korunmasına yasal güvence, özel okullarda anadilde eğitim, seçim barajını düşürme..vs gibi anlamsız değişiklikleri demokrasi paketi diye yutturamazsın bu demokratlara!...
Üstelik demokrasinin olmazsa olmazı ‘Andımız’ın kaldırılması, asla kabul edilemez...
Hele ki kamuda başörtüsü serbestisi?!.. Kamusal demokrasiyi tehdit eder!... (Ne demekse?..) Cumhuriyetin temel değerlerini zedeler... Çağdaş demokrasilerde başı açık kadın istediği yerde çalışır... Başı kapalı kadından en fazla müstahdem olur!...
İşte bütün bunları bildikleri için paketi beğenmediler zaten...
Hem Silivri’dekiler için bir şey var mı pakette?...
Yok...
Peki, Beyaz Türk’ün bir oyunu, 3 Çoban oyuna eşitleyecek şekilde çağdaş bir demokrasi dengesi getiriyor mu paket?..
Hayır...
O zaman hiç tartışmaya gerek yok... Bu paket olmamıştır...
Keza CHP de farklı düşünmüyor...
Paket olmamış...
Kılıçdaroğlu şöyle diyor; ‘Demokrasi kılıfı içinde andımızı kaldırdılar.. Asıl yasaklamak istedikleri şu; Ben Türk’üm demek..’
CHP gibi sol, sosyal demokrat partiden de bu beklenir elbette!...
Sen öğrencilere küçük yaşlardan itibaren her gün ‘Türk’üm, doğruyum, çalışkanım...’ dedirtmezsen, nice olur memleketin hali...
Her gün ‘Türk’üm’ diye ant içmeyen bir çocuk mazallah büyüdüğünde bir gün kendini Kürt, Çerkez, Boşnak, Gürcü, Abhaz..vs, falan zanneder...
Sonra n’olur?... Ülke bölünür... Daha da kötüsü, hiç sorun yokken.., örneğin birden ‘Kürt sorunu’ diye bir şey ortaya çıkar!... Hafazanallah...
Ayrıca, ‘doğruyum, çalışkanım’ diye ant içmek de önemli... Ne demiş atalarımız; ‘Bir şeyi 40 defa söyleyince olur!..’
Neticede tatmin olmadı Kılıçdaroğlu ama demokratikleşme paketi açıldığında ilginç bir açıklama yapmıştı:
“Demokrasi paketi CHP’nin taleplerinin kötü bir kopyasıdır...”
Demek ki, AK Parti CHP’nin paketini kopyalamış...
Yani paketin “orjinali” CHP’deymiş!...
İlâhi Kemal abi!... ‘Bu CHP hiçbir proje üretmez mi?.., Tek bildikleri, ota moka itiraz etmek!..’ deyip duruyorlar bir de...
Madem orjinal paketleriniz var, neden bunu kamuoyuyla paylaşmazsınız... Sır gibi saklarsınız...
Şimdi çıkmış, ‘paketin orjinali bende’ diyorsun!... ‘Biz zaten bunları talep etmiştik, planlamıştık..’ diyorsun...
Nasrettin Hoca’yı hatırlattın Kemal abi.. O da eşekten düştüğünde, “Ben zaten inecektim!..” demişti!...
Ha bu arada ‘seçim barajı’ meselesine de hemen atlamışsın Kemal abi... Olumlu görmüşsün...
Barajın yüzde 5’e çekilmesi, dar bölge sistemi ya da barajsız seçim sistemi ile ilgili uzmanlarla konuştum... 1 haftadır ilgili makaleleri okuyorum...
Yüzde 5, barajlı, barajsız, dar bölge, geniş bölge, orta ölçekli bölge..vs, neyin hiçbiri CHP’yi kurtarmaya yetmiyor...
AK Parti yüzde 50 civarlarında oy aldığında yine tek başına iktidara geliyor... Üstelik vekil sayısında artış ihtimali de var...
O yüzden alternatif çözüm sunman gerekiyor Kemal abi...
Örneğin partilere ‘maksimum oy barajı’ getirilebilir...
Bir partinin yüzde 30’dan fazla oy alması yasaklansın... Yüzde 30’un üzerinde alınan oy diğer partilere eşit oranda dağıtılsın... Çoğulcu demokrasi falan diye yutturursun belki!...
Bak Kemal abi ben sana tüyoyu verdim... Artık sen bunu orjinal paket halinde hazırlarsın...
Paketi kendine saklama ama... AK Parti çalmadan kamuoyuyla paylaş...
Çok çalışman lazım çook...
Aksi taktirde AK Parti diktatörlüğünden kurtuluş yok!...
...