CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır HaberTürk kanalında, "Öyle bir noktadayız ki, Cumhuriyet tarihinde ilk kez devletin ordusu Katar'a satılmış" dedi.
AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan düşmanlığının, Türk Silahlı Kuvvetleri üzerinden yapılma cüreti ve gafleti, tam da bugünkü CHP yönetiminin ne denli gayri milliliğe savrulduğunu anlatıyor.
CHP’li Başarır ve ona tepki göstermeyen ve “milletvekilimizin sözleri çarpıtıldı” diyen Kılıçdaroğlu’nun hâlâ anlayamadıkları; “devletin ordusu” (Türk ordusu) ile “satılmış” kelimelerinin yan yana gelmesidir.
Milletimizi ve ordumuzu derinden üzen budur.
Hele hele gösterilen tepkilere CHP sözcüsü Faik Öztrak’ın, “AK Parti sözcüleri, vuvuzela gibi ses çıkarmaya, trol ağzıyla konuşmaya başladılar” demesi tam bir çirkefliktir.
Bay Öztrak, kaş yapayım derken göz çıkarıyor.
Çünkü en anlamlı ve sert tepkiyi Milli Savunma Bakanı Akar ve Genelkurmay Başkanı Güler gösterdi.
Dün TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu başkanlığında ülkemizin en büyük sivil toplum kuruluşu temsilcileri heyeti, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve TSK komuta kademesine destek ziyaretinde bulundu.
Bunlar da mı trol? Bunlar da vuvuzela gibi ses çıkarıyor?
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Başarır hakkında, Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesi uyarınca, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve devletin askeri teşkilatını alenen aşağılama suçlarından" soruşturma başlatıldı.
Yargı, bu fitnenin hesabını sormadan milletimizin tepkisi dinmeyecektir…
RTÜK, Habertürk televizyonuna 5 kez program durdurma ve en üst sınırdan idari para cezası uyguladı.
CHP milletvekilinin ve ona bir kınamada bulunmayan Kılıçdaroğlu’nun yaptığı fitnedir. Hem de büyük bir fitne.
Şu anda ordumuz, başta FETÖ, PKK/YPG, DEAŞ olmak üzere Türkiye'ye yönelen tüm tehdit ve tehlikelere karşı canla başla büyük bir fedakârlıkla, şehitler gaziler vererek mücadele ediyor.
Dışarıdan Yedi Düvel saldırıyor. Güneyimizde hem de müttefiklerimiz bir terör devleti kurdurmak için her türlü desiseyi yapıyor.
ABD’si, Alman’ı, Yunan’ı başta üzerimize üzerimize geliyor.
Böyle bir zamanda ana muhalefet partisi; gözbebeğimiz ordumuza manen destek vereceği yerde, TSK’yı siyaset üstü tutacağı yerde, FETÖ’nün alçak algı operasyonlarına çanak tutuyor.
CHP yönetimi evet, Türkiye’nin millî güvenlik sorunu haline gelmiştir.
Bütün millî meselelerde CHP, düşman saflarına yakın duruyor.
ABD Başkan’ı Biden’den yardım çağrısı yapacak kadar milli onuru ayaklar altına alan bir CHP var.
Bir hususu daha ele almalıyız.
Kılıçdaroğlu kendi milletvekilini kınamadı, sözleri çarpıtıldı falan dedi.
Türk ordusu ile “satılmış” kelimesinin yan yaya getirilmesi karşısında;
Akşener neden sustu? Meclis'te partisinin Grup Toplantısında her şeyi konuştu, CHP’nin fitnesi karşısında tek kelime etmedi/edemedi.
Erdoğan düşmanlığı için ağzına geleni söyleyen Karamollaoğlu, Davutoğlu, Ali Babacan da sustu…
Türk silahlı Kuvvetleri bünyesindeki üzüntüyü, rahatsızlığı, infiali görmezden geliyorlar.
CHP’nin ordu düşmanlığı, dil sürçmesi değildir. Muhalefetin suskunluğu da hayra alamet değildir.
Orduya saldırı, huzura, birlik ve beraberliğe, devletin temellerine saldırıdır.
Suikast laflarının uluorta yayıldığı şu günlerde, bir kaosa giden yolun taşlarının döşendiği şu günlerde, “erken seçim ya da başka şekilde” yollu tehditlerin savrulduğu şu günlerde CHP, neyin peşinde?