İnce'nin istifasına CHP sözcüsünün cevabı ilginçti. CHP'nin 1919'daki 1923'te CHP'nin aynısı olduğunu söyledi. 'Ne değişti ki?' demeye getirdi.
Oysa bugünkü CHP iddia ettiği gibi 1919'daki 1923'teki hatta 1924'te ki CHP değildir.
CHP 1924'e kadar milletin moral değerleriyle barışıktır. Gazi'nin CHP'nin ilk kongresi olarak nitelendirdiği Sivas kongresinde başta Gazi olmak üzere katılanlar hilafete ve İslamiyete sadakat yemini etmişlerdi.
Cumhuriyeti kuran ve 1924 anayasasını yapan CHP, İslam'ı devletin dini olarak kabul etmiş(madde2); halifenin görevlerini meclise yükleyerek meclisin ilk görevinin de şeriat ahkamını uygulamak(madde 26) olduğunu kayda geçirmiş bir CHP'dir.
Ama daha sonra cumhuriyetin fabrika ayarlarını koyan 1924 anayasasını peyderpey değiştirmiş, milletin moral değerlerine savaş açmış, bu yüzden de millet desteğini kaybetmiştir. İlk serbest seçimlerde de millet CHP'yi muhalefete mahkûm etmiştir.
1919 CHP'si emperyalist batının işgaline karşı koymuş, 1924 sonrası CHP'si ise çağdaşlaşma kılıfı altındaki icraatlarıyla batı kültürüne teslim olmuş bir partidir.
CHP 2010 yılına kadar tek parti dönemindeki fikriyatı ve icraatları savunan bir parti olarak istikrarlı bir çizgi takip etmiştir diyebiliriz.
Ancak 2010 yılında bir kumpas ile CHP o istikrarlı ideolojik çizgisinden kopmuş eski genel başkan yardımcısı Yılmaz Ateş'in ifadesiyle 'FETÖ'ye teslim olmuştur.'
ABD'nin kuklası olan FETÖ'ye teslimiyeti ve yine ABD'nin bir diğer kuklası olan PKK'nın siyasi uzantısı HDP ile ilişkilerinin CHP'de huzursuzluğa sebep olduğu aşikârdır.
Bu rahatsızlık, Öztürk Yılmaz ve Mustafa Sarıgül'ün parti kurmalarıyla somutlaşırken, Muharrem İnce ve arkadaşlarının CHP'den istifa ederken açıkladıkları gerekçelerle ete kemiğe bürünmüştür.
Hatta İnce'nin istifası diğerlerinden farklı olarak CHP'de sessiz bir depreme yol açmıştır.
Diğerleri konusunda sessiz kalan CHP ve yandaşları, İnce'yi cumhur ittifakı ağzıyla konuşmaktan tutun ihanete kadar varan ithamlarla ne denli endişe duyduklarını açık etmişlerdir.
Evet, İnce istifasıyla gündeme oturmuş ve CHP yönetimini tartışmaya açmış ve bir fırtına koparmıştır.
Bu fırtına CHP içinde kopan bir fırtınadır.
İnce, şeytan tüyü (cazibesi) olan, cins (sıra dışı) bir siyasetçidir ve CHP'yi sallayacağı apaçık bellidir.
İnce'nin çıkışını küçümseyenler, ana gövdeden kopan partilerin seçmen tarafından kabul görmeyeceği yorumlarına AK Parti'den kopan DEVA ve GP'yi örnek gösteriyorlar,
Bence yanılıyorlar.
Çünkü GP ve DEVA'nın tabanına hitap ettiği AK Parti'nin başında Erdoğan gibi karizmatik bir lider var. O yüzden o iki partinin AK Parti'den büyük parça koparmaları mümkün görünmüyor. Anketler de ortada.
Oysa İnce farklı. Tabanına hitap ettiği CHP'nin başında henüz siyasetçi olamamış bir genel başkan var. İnce o genel başkanla kıyas edilince hem siyasetçidir hem de Kılıçdaroğlu'na göre karizması olan bir şahsiyettir. Bunu da partisinden 8 puan fazla oy alarak ispat etmiştir. Anketlerde de daha parti kurmadığı halde küçümsenmeyecek oranda desteğe sahiptir.
Bilgi ve birikim açığını CHP'nin dışlanan ağır toplarını saflarına katarak kapatırsa, biraz da uzmanlık gerektiren alanlarda az konuşursa, İnce CHP'nin kabusu olabilir!
Gördüğüm kadarıyla Kılıçdaroğlu, İnce ile bir tartışma programına çıkmaya bile cesaret edemez. Es kaza öyle bir şey olsa CHP tabanı kimi önyargılılar hariç İnce'nin yanında yer alabilir!
Bunun farkında ki İnce, 'Yarın CHP İnce'nin oylarını bölüyor denirse şaşırmayın!' anlamında bir laf etti canlı yayında.
Tahminlerime göre İnce'nin etkileyeceği bir diğer parti İYİ Partidir.
2020 yılının son anketleri ve Ocak ayının anketlerine baktığımda Cumhur İttifakı'nın oylarında pek bir değişiklik görünmüyor ama CHP ile İYİ Parti oylarında bir gariplik var. CHP'nin oylarının yükseldiği anketlerde İP'nin oyu düşüyor; İP'nin oylarının yükseldiği anketlerde CHP oyları düşüyor. Mesela Avrasya'nın Kasım ayı anketinde CHP %26.7 İP % 11 görünüyor, İstanbul Ekonominin Ocak ayı anketinde CHP %20.3 İP %16.7 görünüyor. Yani CHP seçmeni İP'e kayıyor.
Bu tablo doğruysa İnce'nin, CHP küskünlerini çatısı altında toplayacağı ve CHP seçmeninin başta İP olmak üzere başka partilere kayışına engel olacağı izlenimi bırakıyor.
Hülasa, İnce'nin savunduğu klasik CHP anlayışıyla toplumun tamamını kucaklayamayacağı ama CHP'yi fena halde silkeleyeceği anlaşılıyor.
Cumhur İttifakı tabanından oy alamasa da kimi çelişkilerine ve işinin zor olmasına rağmen çizdiği dobra ve delikanlı siyasetçi profili ile takdir toplayabilir.
Ama, sonuçta İnce, Cumhur İttifakı'nın değil CHP'nin sorunudur!