CHP ve ortaklarının ağızlarından düşürmedikleri özgürlüğün ne mânâya geldiğini uygulamalı olarak görüyoruz.
İktidara geldiklerinde medyaya el koyacaklarını baştan söyleyen CHP kendi medyasında yer alan gazetecilere baskıyı arttırıyor. Farklı bir sese, en ufak bir eleştiriye tahammülleri yok. Recep Tayyip Erdoğan'a düşmanlığından gözleri kör olan yılların gazetecisi Can Ataklı bile en sonunda bu baskılara isyan etti.
"AKP'den bile böyle baskı görmedim" diyen Ataklı CHP'nin gazetecilere baskısını, kendi yaşadıkları üzerinden şu sözlerle anlatıyor: "Bugüne kadar hiçbir AKP'li benim patronlarımdan birini arayıp çalıştığım yerlerde bu herifi at demediler... Ama CHP'liler genel merkez dâhil üç ya da dört kere benim bildiğim direk patronlarımı arayarak 'at bu adamı' dediler. Bu tehlike bakın. O yüzden genel merkez yöneticilerine de sesleniyorum. Gücü elinde tutan bunları yapacaksa bizim çok işimiz var. Bu çok tehlikeli bir şey. Benzer uygulamayı çok daha sert bir şekilde CHP iktidara gelirse uygulayabilir mi endişesi taşıyorum. Çünkü bunu AKP yapmadı, başka parti yapmadı... Bir de ilk defa başıma gelen bir olayı anlatmak istiyorum, dün yaşadım. Bir kere bile sokakta, dışarda bir kötü muameleye, tacize hatta kötü bakışa rastlamadım. AKP'liler geldiler oturdular, bir süre sonra ben falanca ilçe teşkilatındayım, genel sekreterim, yönetim kurulu üyesiyim filan diyenler, AKP milletvekilleri, AKP'li bakanlar, bir sorunlu bir şey olmadı. Ama ilk defa dün, yaşlıca bir adam bir otobüs durağında beni gördü, birden bire döndü "Utanmıyor musun sen TV100'de söylediklerine." Anlamadım ilk önce. TV100'e çıkmadım dedim. "Boyundan posundan utan" dedi. Anladım sonra Ekrem İmamoğlu olayı olduğunu. Tartışmada benim sözlerimi yayınlamış, izlemiş. Tamamını izlememişsiniz. Uzağa gittikten sonra şöyle bağırdı: "AKP'ye söylemeye korkuyorsun ama yetmiyor değil mi?" O çok rahatsız edici bir şey."
CHP medyasındaki çoğu gazeteci yaşadıkları baskıları Can Ataklı gibi dile getiremiyorlar. CHP medyasındaki rahatsızlıkları işten çıkarmalar veya istifalarla takip etmeye çalışıyoruz.
CHP'nin medya lincine uğrayan bir diğer isim de Ahmet Sonuç. Kendisi gazeteci değil ama sosyal medyada "Jahrein"olarak meşhur olan ve daha düne kadar Ak Parti muhaliflerinin el üstünde tuttuğu biriydi.
CHP'nin HDP/PKK ile olan ilişkisini eleştirince CHP linci başladı. İlk önce Ahmet Sonuç'un 700 bin takipçisi olan Twitter hesabı kapatıldı. Daha sonra ailesi üzerinden ahlâksız paylaşımlar servis edildi.
Ahmet Sonuç da Can Ataklı gibi "AKP'liler bana böyle bir şey yapmadılar" diyor.
"Jahrein" lakaplı Ahmet Sonuç sosyal medyada Ak Partililere hakaret etmekle tanınıyordu ve bu tavrından dolayı CHP'liler tarafından alkışlanıyordu. Bugün ise CHP'liler Ahmet Sonuç'a sinkaflı sövüyorlar!
İşte CHP'nin ifade özgürlüğü, işte basın özgürlüğü anlayışı.
Ne diyordu Can Ataklı, "Benzer uygulamayı çok daha sert bir şekilde CHP iktidara gelirse uygulayabilir mi endişesi taşıyorum."
Can Ataklı endişe etmekle haksız mı, değil ama hâlâ kasabın bıçağını yalıyor!