CHP Afrin’e yönelik Zeytin Dalı harekatını görünüşte destekler gibi yaparken farklı polemik konuları üretip hükümete yüklenmeye ve askeri harekata gölge düşürmeye devam ediyor.
Ana muhalefet partisinin Türkiye için bu kadar hayati bir konuda ortaya koyduğu siyaset tarzı çok sorunludur. Bu sorunlu siyaset tarzı Özgür Suriye ordusunu karalamak ve suçlamak üzerinden Zeytin Dalı’nı kırmaya çalışıyor.
Askerimiz canıyla kanıyla ülkesi için mücadele verirken böyle bir tartışma konusu üretmenin ülkeye ne faydası vardır, CHP’ye ne faydası vardır?
ÖSO’yu terörist ilan edip, Türkiye’yi teröristlerle işbirliği içindeymiş gibi göstermeye çalışmak şuursuzca ve cahilce bir politikanın ötesinde Türkiye düşmanlarının tezlerinin peşine düşmek, onların yelkenini şişirmek anlamına gelir.
MİT tırları operasyonuyla başlayan karalama kampanyası ve algı operasyonu Türkiye’yi yabancı terörist savaşçılar diye adlandırılan unsurlarla işbirliği içindeymiş gibi göstermeyi amaçlıyordu. Hükümeti yıpratmak ve Türkiye’yi etkisizleştirmek için yapılan bu hamlelerin uygulayıcısı FETÖ, siyasi savunucusu da CHP idi.
Bugün ÖSO üzerinden üretilen söylemlerin de bu hamlelerin devamı olduğu söylenebilir. Suriye üzerinde binbir hesabı olan ülkeler bile ÖSO’yu terörist olarak nitelemezken Türk askeriyle birlikte canını ortaya koyan ÖSO’yu terörist ilan etmek nasıl bir izansızlıktır?
Bu iddia, ÖSO’yu suçlar gibi görünüp, ‘Türkiye teröristleri destekliyor’ görüntüsü oluşturmayı amaçlıyor. Yani CHP’nin asıl ateş açtığı ÖSO değil, kendi devletidir.
Harekât sürerken, harekâtın parçası olan insanları böyle yaftalamak, harekâtı baltalamaya çalışmaktan başka bir anlam taşımaz.
Peki, bu tür iddialar kimin işine yarar?
Elbette ki, Türkiye’den başka herkesin… Tüm Türkiye düşmanlarının, Suriye’de etkili olmak isteyen ülkelerin, Türkiye’yi zayıf düşürmeye çalışan tüm örgütlerin ve küresel güçlerin…
Türkiye’nin operasyonlarından rahatsız olan ABD’nin ÖSO yerine PYD ile hareket ettiği ve bu tür tezleri köpürtmeye çalıştığı biliniyor.
FETÖ darbe kalkışmasına uzanan süreci doğrudan bu tür iddialarla başlatmıştı.
Esed rejimi, kendisine karşı ilk direnişi başlatan sivil muhalefetin güç kazanmasını kesinlikle istemez.
Suriye’de milis güçleriyle etkinlik kurmaya çalışan ve rejimle işbirliği yapan İran hiç hoşnut olmaz.
PKK ve PYD ÖSO üzerine yapılan her atışı ayakta alkışlar.
Yani, Türkiye’den başka herkes CHP’nin izlediği bu politikadan sadece memnuniyet duymaz, kendi sözcüsü gibi hararetle destekler.
Böyle kritik bir süreçte Türkiye’nin mücadele ettiği unsurları eleştirmek yerine, Türkiye’nin birlikte hareket ettiği güçlere yaylım ateşi açmak hiç makul, mantıklı ve masum bir tavır olamaz.
Türkiye’nin askeri ve siyasi gücünü gösterip bölgesel etkinliğini pekiştirmeye çalıştığı bir aşamada Türkiye’yi paçasından tutup çekiştirmek nasıl milli menfaatlerimize uygun olabilir?
CHP, Türkiye’nin düşmanı PYD ile uğraşmak yerine, Türkiye’ye dost olan ÖSO ile uğraşıyor...
Bu ne menem bir siyaset tarzıdır?
ÖSO üzerinden kendi ülkesini hedefe koymaya çalışan bir anlayış ya cehalet karanlığında kaybolmuştur ya da dış güçlerin yönlendirmesiyle doğru yoldan sapmıştır.