Türkiye demokrasisinin en büyük imtihanı -kati surette, Cumhuriyet tarihinin en uzun süre muhalefette kalmış partisi olan CHP'nin demokrasiye olan-olmayan inancı ve bağlılığı üzerinedir.
1960 darbesinden sonra hemen her on yılda bir darbe yaşansa da CHP'nin darbe hevesi kesintisiz sürmekte.
Nasıl bir genetik kodlamaysa artık, iyice altlarda kalan belli belirsiz Kemalizm sosunu dışarıda tutarsak gitgide HDP'nin şehirlisine dönüşen CHP'de darbe-idam hevesi hiç bitmiyor.
***
AK Parti iktidarları döneminde darbe – vesayet mekanizmalarının budanması ve hatta kurutulması için verilen yoğun emeğe, milletin kendi iradesine sahip çıkmaktaki destansı duruşuna rağmen zihniyet değişmeyince değişmiyor.
Zihinden geçen kolayca dile dökülüyor.
Üstelik darbe mekanizmasını kuran odak "Erdoğan'ı bu kez darbeyle değil sandıkla indirmeyi deneyeceğiz" dese de illa bir CHP'li yetkili çıkıp içindekini kusuveriyor.
***
Nitekim CHP Grup Başkanvekili Engin Altay CHP yandaşı bir televizyon kanalında canlı yayında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı 27 Mayıs darbesinin ardından asılan merhum Başbakan Adnan Menderes'in akıbetiyle tehdit ediverdi.
Yüzde 52 halkoyuyla seçilen ve anayasal hükümlere göre yetkilendirilen Cumhurbaşkanı Erdoğan sarf edilen tehdit sözleri için Engin Altay hakkında suç duyurusunda bulundu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da CHP Grup Başkanvekili Altay hakkında "tehdit" suçundan soruşturma başlattı.
Hem açılan davalar, hem kamuoyunda yükselen tepki nedeniyle iki üç gündür yana yakıla "aman efendim, ben iyi niyetle söylemiştim", "temennimi belirtmiştim" türü hem nedamet getiren ama hem de "nereden çıkardınız canım, amma da alıngansınız" türü üste çıkmalarla durumu geçiştirmeye çalışıyorlar.
***
CHP genel başkanından yetkili ağızlarına, CHP medyasından muhalif çevrelere kadar o kadar çok darbe tehdidi, iması, vesayet güzellemesi yapıldı ki, alt alta yazsak buradan Yassıada'ya yol olur.
Hepsi de aynı hadsizliği ve millet iradesine saygısızlığı içeriyor.
Hem cüretkar ve hadsizler, hem olabildiğine ezik.
Daha üzerinden bir ay geçmedi. 128 emekli amiral yazdıkları darbe bildirisi yüzlerine çarpılınca da aynı tepkiyi vermişti.
Yaparken esip gürlüyorlar.
Siyasi kamuoyu "bir dakika, ne dedin bakim sen" dediğinde ve işledikleri suçtan sebep, iş yargıya varınca "vallahi billahi ben öyle demedim" diye ağlaşıyorlar.
Hem darbeciler, hem de korkaklar herkesten. Peh peh...