Bu yazı, CHP’nin adayı ilan edilmeden yazılmış oluyor. İsmi geçenler; Muharrem İnce, İlhan Kesici, Yılmaz Büyükerşen ve Abdüllatif Şener’di. Bir de “sürpriz olabilir” deniyordu.
Şener tercihi için değişik odaklardan baskı yapıldı. Ancak Şener aday olursa, CHP içinden A. Gül’e gösterilen tepkinin aynısı patlar. Parti teşkilatları da Şener için çalışmazlar. Bu da CHP’de kızılca kıyamet demektir.
Diğer üç isim CHP bünyesindedir ve birbirlerinin adaylığına itiraz edemezler.
CHP, stratejisinin ilk aşaması A. Gül’ün çatı adaylığında seçime gitmekti. Bu olmadı. İkinci aşama, 24 Haziran’daki seçimde Erdoğan’ın ikinci tura kalmasını sağlamak...
Bunun için her parti kendi adayını çıkaracak ve her biri seçime olabildiğince asılacak. Bu da sağlandı. Bu stratejinin tahkimi için de 4’lü ittifak yapıldı, saflar sıklaştırıldı. CHP, İyi Parti, SP ve DP, milletvekilliği seçiminde bir araya geldi.
İttifakın, ikinci turda handikabı şurada: Erdoğan’la Meral Akşener mi, CHP adayı mı yarışmalı?
İşte zurnanın zırt dediği yer burası. Kapalı kapılar ardından ne olup bittiğini bilmiyoruz. Herhalde bu konuda, durmadan kamuoyu yoklaması da yapılmıştır.
Düğümü Kılıçdaroğlu’nun kanaati, kararı çözecek.
Eğer Kılıçdaroğlu, ikinci turda Erdoğan karşısında en fazla oyu Akşener’in alacağına inanıyorsa, sadece CHP’lilerin oy vereceği ismi tercih edecektir. Böylece ilk turda Akşener, CHP adayından daha fazla oy alıp ikinci tura kalacaktır. Bu tercihte, Muharrem İnce ismi öne çıkar. CHP teşkilatları İnce için canla başla çalışırlar. Ancak seçim sathı mailinde İnce, kavgacı ve sert üslubuyla ittifak cephesini ürkütebilir ve şansını kaybeder. İnce, milletvekili adayı da olamayacağına göre Kılıçdaroğlu en kuvvetli rakibini de usulet ve suhuletle tasfiye etmiş olur.
Yok, eğer Kılıçdaroğlu, “iyi olan kazansın” diye düşünürse İlhan Kesici ve Yılmaz Büyükerşen’i tercih eder. Bu durumda iki ismin de şansı olur. ( Bu tercihte, hangi ismin ikinci turda HDP tabanından daha fazla oy alacağına da bakılır. Eğer sürpriz bir isim olursa, HDP tabanından gelecek oyların hesabı ağır basmış demektir.)
CHP’nin adayı kim ilan edilmiş olursa olsun, 4’lü ittifakın asıl problemi iki yönlüdür:
1. Erdoğan ilk turda seçimi kazanır ve böylece CHP, İyi Parti ve SP’nin çabaları boşa gider.
2. Seçim ikinci tura kalırsa, cevabı aranan soru şudur: Erdoğan karşısındaki ittifak adayının etrafında tahmin edildiği gibi kenetlenme olabilir mi?
Yani ikinci tura CHP adayı kalırsa, İyi Parti ve SP tabanından, istikrarı da düşünerek Erdoğan’a oy verecekler çıkacaktır.
Veya Akşener kalırsa CHP ve SP tabanı firesiz Akşener’i destekler mi?
Gelelim başka önemli bir konuya; HDP meselesine…
HDP, kendilerini ittifaktan dışladığı için CHP’ye köpürüyor. Kılıçdaroğlu,
"HDP'nin blok olarak şeytanlaştırılmaması gerekir"demesine rağmen İyi Parti ve SP teşkilatlarından HDP’nin ittifaka dâhil edilmek istenmesine şiddetle karşı çıkıldı.
HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu ise CHP’yi samimiyetsizlikle suçlayıp “Kılıçdaroğlu, topu İYİ Parti'ye atarak HDP'nin dışında bir ittifak kurmak istedi” diyor.
HDP’nin ittifak dışına itilmesi, ateşin içine atılması demek. Çünkü yüzde 10 seçim barajını aşamazsa HDP tek milletvekili çıkaramayacak. Belki telaşla yeniden bağımsız adaylarla seçime girme yoluna dönecekler.
Nereden bakılırsa bakılsın; gelgitler yaşayan, eli ayağına dolaşan, olmayacak duaya amin deyip Gül ismi üzerinden vakit kaybeden CHP’nin ve 4’lü ittifakın işi gerçekten zor.
25 Haziran sadece Türkiye’de yeni yönetim yapısını belirlemeyecek, aynı zamanda siyasi yapıyı da derinden etkileyecektir.
Erdoğan’ı destekleyenlerin içi rahat. Yenikapı ruhu ile 15 Temmuz dirilişinin yolunda Yeni Türkiye’ye yürüyoruz…