CHP'de Cumhurbaşkanı adayını erken belirleme süreci başlatıldı.
Genel Başkan Özgür Özel, partisinin bu haftaki Grup Toplantısında; 28 Şubat 17.00'ye kadar yeni üye kayıtları olacağını, 23 Mart Pazar günü de ön seçimle adayın belirleneceğini duyurdu.
Dibi görünmeyen suya girildi.
Ancak CHP tabanının, CHP'li medya elemanlarının kafası epey karışık.
Bundan sonra neler olabileceğine dair çok ihtimal var.
Bazılarını yazayım.
1. Bu yolun öncüsü Ekrem İmamoğlu.
İmamoğlu, cumhurbaşkanlığı adaylığına kendisini kilitlemiş durumda. Muhtemelen ön seçimden de o çıkacak.
Hem belediye başkanlığı hem adaylık birlikte nasıl yürüyecek.
Ancak hakkında yürütülen soruşturmalar, devam eden davalar var.
İmamoğlu'na siyasî yasak gelirse aday kim olacak?
2. Mansur Yavaş faktörü gündemden kalkmış değil. Özel, İmamoğlu ve Yavaş arasındaki üçlü toplantıda Yavaş, ön seçime girmeyeceğini ama duyumlara göre adaylıktan vazgeçtiği anlamının da çıkarılmamasını telâffuz etti.
İmamoğlu'na siyasî yasak gelirse, Mansur Yavaş öne çıkar mı?
Çıkarsa, yıpratılması için İmamoğlu neler yapar?
Bu soru boşuna değil.
Çünkü üçlü görüşmede Mansur Yavaş'ın İmamoğlu'ndan bir talebi olmuş.
Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk'ün haberine göre Mansur Yavaş, beraberinde götürdüğü dosya içinden bazı belgeler çıkarıp İmamoğlu'na, "Size yakın olduğunu öğrendiğim bu trol ekibini durdurmanız gerekir." demiş.
Mansur Yavaş isminin öne çıkması halinde aleyhine pek çok bilgi belgenin ortaya döküleceğini tahmin etmek zor değil...
3. İmamoğlu'na siyasî yasak gelmemesi halinde CHP için durum çok daha vahim ve karışık.
Çünkü Cumhurbaşkanı adayı olarak İmamoğlu artık CHP'nin fiilen genel başkanı olur.
Özgür Özel mostralık olarak genel merkezde oturur...
Özgür Özel, bu durumu daha en başta İmamoğlu'nun desteği ile Kılıçdaroğlu'nu hançerlerken kabul etmiş olabilir mi?
Siyasette genel başkanlığa kadar gelmiş bir insan, bunu içine nasıl sindirir?
Özel'e ağır soru, "Siz Türkiye'nin yönetimine talip olmak için CHP Genel Başkanı olduğunuzu söylemiştiniz." Cumhurbaşkanı olmadan Türkiye'yi nasıl yöneteceksiniz?
4. Başka bir ihtimal; Özgür Özel, İmamoğlu'nun siyasî yasağını, hesap ederek mi plan yaptı?
Bu durumda geriye Özel ve Yavaş kalır ki, CHP, Genel Başkanı dururken Yavaş'ı aday yapmaz.
5. Kılıçdaroğlu, bu saatten sonra İmamoğlu ve Özel'in tepesinde Demokles Kılıcı gibi sallanacaktır.
Bakınız dün Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, NTV canlı yayınında, CHP'nin 4-5 Kasım 2023'te yapılan 38. Olağan Kurultayı'yla ilgili "şaibe" iddiaları üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturmaya ilişkin soru üzerine şunları kaydetti:
"Bu iddiaları ortaya atanlar da yine CHP'nin mensuplarıydı. Sayın Kılıçdaroğlu'nun bir televizyon programındaki ifadelerinden sonra tamamen soruşturma gündeme oturmuş oldu."
7 Şubat'taki KRT TV canlı yayınında Kılıçdaroğlu'nun söylediklerini hatırlatalım:
"Partinin bu kadar sessiz kalmasını da anlamakta güçlük geçiyorum. Bu beni rahatsız ediyor. Parti yönetiminin açık ve net açıklama yapması lazım. Yapmıyorsanız, e sükût ikrardan gelir. O zaman başka bir şey var demektir burada."
6. Bakınız bu şaibeli kurultay meselesi öyle yabana atılacak gibi değil.
CHP'nin destekçisi kalemler, televizyonlar da birbirine girecek.
CHP'li Can Ataklı'nın dediğine bakınız:
"Bazı gerçekleri artık söylemeliyiz. Kurultay'da birtakım para işleri döndüğü yolunda... CHP içinde konuşulmayan bir konu değil. Bakıyorum şimdi bu Saraçhane medyası, sanki ilk defa duymuş gibi; 'Valla biz de ordaydık ama hiç görmedik' falan. Yapmayın kardeşim, birbirimize de salak muamelesi yapmayalım."
Emin Çölaşan da Sözcü gazetesinde şunları yazdı:
"Peki ön seçim öncesindeki olası kavgalar ve sürtüşmeler ne olacak? Önüne geleni parti üyesi yapmakla CHP ne kazanacak? Dedikodularla, parti içi rekabetle geçirilecek zaman yoktur. Bu sözler Kılıçdaroğlu için de geçerlidir. Hep beraber çaba harcayıp cumhurbaşkanlığını bir kez daha kaptırmasınlar da!.."
Adaylık için yanıp tutuşan dörtlünün, Türkiye'yi değil de kendi kişisel hesapları ile hareket etmesi CHP'yi ne hale getirdi?