CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, her fırsatta Türk Silahlı Kuvvetleri düşmanlığı yapıyor. Türkiye'nin milletvekili değil de, yabancı bir ülkenin parlamenteri gibi davranıyor. Türkiye'nin bölücü terör örgütü PKK ile mücadelesini, Kürt halkına bir düşmanlık olarak gösteriyor. Terörle mücadelede TSK'nın elindeki en büyük imkânlardan biri olan insansız silahlı hava araçlarını hedef alıyor. İHA ve SİHA üreticisi Baykar şirketini, Bayraktar ailesini hedef yapıyor. Öyle ki iktidara geldiklerinde hesap soracaklarını söyleyecek kadar kinle dolu.
İngiliz ve Amerikan ajanlarının yapabileceği fitne ile Türk Silahlı Kuvvetleri'ne düşmanlık yapıyor.
Türkiye'yi; Kürt halkına katliam yapan bir ülke gibi gösterme çabası ile uluslararası mahkemelere jurnallemeye kalkıyor.
Bir milletvekili olarak Türkiye'yi dışarıya jurnalliyor.
Yurt dışındaki firari FETÖ'cüler başta, şer odakları da Tanrıkulu'nun sözlerini alıp kullanıyorlar.
Son olarak birkaç akşam önce katıldığı canlı TV yayınında, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni bir defa daha hedef aldı. "15 köylüyü helikopterden atan TSK değil mi?" dedi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, dün Tanrıkulu hakkında "Devletin askeri ve emniyet teşkilatını alenen aşağılama" suçunu içeren soruşturma izni talebini Adalet Bakanlığı'na gönderdi.
Bir fezleke hazırlanacak.
Sonra Meclis'e gelecek. Ama Meclis Genel Kurulu'na ne zaman gelecek?
Bu sitemi neden yapıyoruz?
Sezgin Tanrıkulu hakkında daha önce de (Kasım 2022) fezleke hazırlandı. (Acaba hakkında kaç fezleke var?)
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, TSK'nın kimyasal silah kullandığı iddiasıyla ilgili paylaşımı nedeniyle CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu hakkında hazırlanan fezleke Adalet Bakanlığı'na gönderildi. Tanrıkulu'nun, 'terör örgütü propagandası yapmak' suçunu işlediğini kaydedildi.
Fezlekeler hazırlanıyor ama sonuç?
Bu ve benzer fezlekelerin akıbeti nedir? Şehit yakınına küfreden İYİ Parti milletvekili Lütfü Türkkan'ın fezlekesi ne oldu?
Dokunulmazlık kalkmadığı için yargı süreci başlayamıyor.
Devlete, millete karşı suç işleyenler cezasız kalıyor.
Milletimiz derinden üzülüyor.
CHP yönetiminin ikili oyunu
CHP yönetiminin, Tanrıkulu'nun TSK düşmanlığı konusundaki tavrı da kabul edilemez.
Önceleri bir tepki veriyorlar, sonra meseleyi soğutmaya bırakıyorlar.
Mesela, kimyasal silah iddiasıyla ilgili olarak Parti Sözcüsü Faik Öztrak, "TSK, terörün en sıcak günlerinde bile kimyasal silaha asla tevessül etmemiştir. Mehmetçiğimizin sicili temizdir. Böyle hassas ve istismara açık bir konuda ulu orta açıklama yapılması yanlış olmuştur..." demişti.
Tam soğutma çabası. "Doğru bulmuyoruz"...
Bulmuyorsanız disiplin mekanizmasını niye çalıştırmıyorsunuz?
Çünkü seçimlerde HDP oylarına mahkûmlar...
Şimdi de öyle.
Sezgin Tanrıkulu'nun, "15 köylüyü helikopterden atan TSK değil mi?" ihaneti için Faik Öztrak, "bu ifadeler kabul edilemez. Bu konu yetkili organlarımızda görüşülecektir." dedi.
Ama önceki günkü CHP Merkez Yönetim Kurulu'nda (MYK) bu konu hiç konuşulmadı.
İlginç bir gelişme daha oldu.
Kılıçdaroğlu fısıltı kabilinden Tanrıkulu hakkında, "Konuyla ilgili açıklamayı parti sözcümüz yaptı. TSK bizim göz bebeğimizdir." dedi.
CHP'nin ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları HDP'de tepkiyle karşılandı.
HDP Kars Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, "Gözbebeğiniz, Dersim'den Zilan'a, Digor'dan Roboski'ye onlarca katliamda halkımızı katletti. Kılıçdaroğlu, 'TSK bizim gözbebeğimizdir' diyerek bütün bu katliamları da sahiplenmiş oldu." dedi.
CHP, Sezgin Tanrıkulu'na bir ceza veremez. Zira İstanbul ve Ankara'da seçimleri kaybetmekten çok korkuyorlar...