2010 yılında CHP'ye yapılan kaset darbesi Genel Başkan Deniz Baykal'ın düşmesi, yerine yeni bir yönetimin tayin edilmesiyle neticelenmişti.
Yeni Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu fazla yavaş, yavan ve verimsiz bir profil çizse de 11 yılın ardından yine de darbecilerin girdiği zahmete değdi.
Atatürk'ün partisi Atatürkçü, ulusalcı CHP'lilerin merkezden itildiği, parti yönetiminde tutunamadığı, parti dışına atıldığı bir parti artık.
Tabanına itiraf edemese de -PKK'nın siyasi uzantısı olduğunu gizleme gereği bile duymayan- HDP ile ittifak yapıyor.
Eski başkan Baykal'ın "sakın ha aday olma, sakın ha" diye tehdit ettiği partinin eski bakanlarından, eski başbakanlarından, eski cumhurbaşkanlarından siyasi fayda umuyor.
Öte yandan HDP, İP ve SP'nin oyuyla CHP adaylarının iki büyükşehirde seçilmesi gösterdi ki proje tutmuş. Şartlar olgunlaşmakta.
Lakin kamuoyu araştırmaları bir türlü olgunlaşmıyor. Anketlere göre halkın en fazla güven duyduğu siyasi lider sorusunda açık arayla Erdoğan birinci çıkarken CHP liderinin esamisi bile okunmuyor.
Halk itimat etmiyor, oyu da artmıyor. Ama "karşı ittifakın lideri" pozisyonunu önemsiyor Kılıçdaroğlu.
"Ağanın eli tutulmaz" hesabı, lider olmanın gereği olarak sadece milletvekili bahşetmiyor zayıf partilere.
Oy da pay ediyor.
HDP'ye de oy kaybetti mesela, İyi Parti'ye de. Bunu sorun ediyor görünmüyor CHP yönetimi.
CHP'nin enerjisi yalan dolan iddialarla ve erken seçim ısrarıyla tükense de, seçimi erkene aldıracak ortama yetmiyor tazyikleri.
Yoruyor ama yıldıramıyorlar.
Yavaşlatıyor ama durduramıyorlar.
Öte yandan ABD Başkanı Biden'ın "Türkiye'de muhalefeti açıktan ve daha çok desteklemeliyiz. Bu kez Erdoğan'ı seçimle indireceğiz" açıklaması hala cari.
Destek var, sonuç yok.
Gürültü var, seçim yok.
2023 ise yaklaşmakta.
O halde?
CHP'den seçilen iki büyükşehir belediye başkanının, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'nun 2023'e hazırlandığı herkesin bildiği sır gibi. Genel Başkanlarına ve birbirlerine karşı örtülü bir yarış içindeler.
Jüri ne düşünüyor acaba haklarında? Kim kimle temas ediyor?
Bu karşılık son aylarda bir atak yapmıştı Kılıçdaroğlu.
CeHaPe Zihniyeti belgeselinde pörsümüş dinozorları arkasına alıp eski CHP'yi nasıl da yenilediğini anlatırken son moda tripot yayınlarında kâh mutfakta börek açtı, kâh salonda 72'lik ergen pozları kesti Kılıçdaroğlu.
Ama tutmadı anlaşılan.
Yine eski bir genel başkan adayı olan Zülfü Livaneli'nin ciddi sağlık sorunları yaşayan Baykal'a yönelik yersiz, ölçüsüz ithamları da, bu ithamlara Kılıçdaroğlu'nun bir hafta sonra cevap vermesi de gösteriyor ki, CHP'de var yine bir beklenti.