CHP’deki kafa karışıklığı zirve yapmış vaziyette. Uzun zamandır süren çelişkiler, netlik gerektiren en temel mevzularda bile yaşanan rezil gevşeklikler 24 Haziran’a yaklaştıkça CHP’yi “iktidara talip parti” pozisyonundan geriye düşürüyor.
Mizah konusu olan son örnek Cumartesi günü yaşandı. Kemal Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanı sıfatıyla partisinin seçim bildirgesini açıkladı, bir takım vaatlerde bulundu.
Kendisini edilgen biçimde dinleyenlerden biri de CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce idi. Hani olur da seçilirse, o icraatları yapması, vaatleri yerine getirmesi gereken kişi.
Halk teveccüh gösterir İnce Cumhurbaşkanı olursa o zaman Hükümeti kim kuracak? Hizipler partisi CHP’de, dengeler adına kimler bakan yapılacak? CHP’lilerin oylarıyla milletvekili seçtirecek olan SP’den, İP’den ve hatta DP’den de bakan yapılacak mı? Kabine için ne tür pazarlıklar dönecek?
“Birlikte iyi salladık” ittifakından HDP’ye nasıl bir alan açılacak mesela?
7 Haziran sonrası PKK ateşkesi bitirip hendek terörüne başladığında olduğu gibi, -bozulan istikrar terör örgütleri için bulunmaz nimettir- CHP yarattığı kanlı kaosun hesabını parti tabanına, vebalini millete nasıl verecek?
Kılıçdaroğlu gölge Cumhurbaşkanı mı olacak yoksa yakasından CHP rozetini söktüğü İnce’ye genel başkanlık koltuğunu mu verecek?
Muamma… Bunları bilmiyoruz ama kafası karışık CHP’nin eğer seçilirse FETÖ ve PKK ile mücadeleyi sonlandıracağını biliyoruz.
Nereden biliyoruz? Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı, İnce’nin de susarak onayladığı CHP seçim bildirgesinden biliyoruz.
Çünkü 230 sayfadan oluşan beyannameye 2-3 cümle de olsa CHP’nin terörle nasıl mücadele edeceğinin beyanı girmiş değil.
Üstelik “Türkiye’nin 5 temel sorunu” diye başlık açıp o başlıklar arasında anmaya değer bulunmamış Türkiye’nin teröre karşı can pahasına verdiği büyük mücadele.
Neden peki?
CHP’yi hala ulusalcı, Atatürkçü ve bu toprağa bağlı bir yönetimin yönettiğini zannedenler için anlamı olabilir bu sorunun.
Dikkatle takip edenler bilir ki CHP’deki değişimin doğal bir sonucudur bu. Deniz Baykal’a FETÖ eliyle çekilen ahlaksız kaset operasyonu sonrası Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan yapıldığı günden beri bir anlamı yok bu sorunun.
CHP, FETÖ ve PKK ile mücadele için isteksiz çünkü FETÖ’nün siyasi ayağına dair durum, FETÖ’ye yardım iddiası ve 22 yıl hapis istemiyle yargılanan ve yurt dışına çıkmak üzereyken engellenen CHP milletvekili Eren Erdem’in geçen hafta ifşa ettiği gibi demek ki.
Adı sanı duyulmamış biriyken FETÖ’nün operasyon gazetesi Karşı’da FETÖ tapeleri yayınlayıp ardından CHP’den vekil seçtirilen Eren Erdem aynen şunları söyledi.
BİR: Yaptığım her şeyi Genel Başkanım Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla yaptım.
İKİ:MİT tırlarıyla ilgili belgeleri Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan’dan aldım.
MİT tırları belgelerinden hüküm giyen Enis Berberoğlu da 25 yıl hapis cezası almasına neden olan suçu işlediğinde CHP Genel Başkan Yardımcısı idi.
Görünen o ki; başka bir ülke istihbaratının Türkiye’nin istihbarat örgütüne çektiği operasyonda CHP Genel Başkan Yardımcıları Türkiye aleyhine görev almış, CHP Genel Başkanı da talimat vermiş, daha ne olsun!
PKK’yı ayrıca anmaya gerek var mı?
Ne zaman ki Türkiye FETÖ’yü devletten kazıyabildi, PKK ile mücadelede başarı da ancak o zaman geldi...
Şehit edilenler için, terör mağdurları için bir gün bile “adalet” demeyen CHP de “adalet” diye o zaman düştü yollara!