Tek Parti devrini saymıyoruz, seçimsiz elde edilen bir iktidar dönemi sonuçta. Konjonktür deyip ciltler dolusu meşrulaştırma yapılabilir ama bugünden bakıp demokrasiye geçtiğimize delil sayılamaz herhalde.
Kıbrıs Barış Harekatı’nın rüzgarı ve Ecevit’in o günlerdeki halkçı tavrı sayesinde koalisyon ortağı olarak kısa süre iktidar yüzü gördü CHP.
Sonraki en büyük başarıları ise AK Parti sayesinde uzun süre ana muhalefet partisi olabilmeleridir.
Buradan Kemal Kılıçdaroğlu’na da bir pay çıkartılabilir; ne de olsa CHP’yi her yolun mubah olduğu bir çizgiye çeken kişidir kendisi.
Ve son olarak; 1994’ten sonra Ankara ve İstanbul Belediyelerini Ak Parti’den aldıkları 2019 yerel seçimlerini başarı hanelerine yazabiliriz.
17 senenin sonunda AK Parti açık ara yine birinci parti oldu ama, “CHP’li olsun ama CHP’li gibi de olmasın” taktiği sayesinde Ankara ve İstanbul’u CHP’ye kaybetti.
İyi siyaset kriz dönemlerinde belli eder kendini. Belediyecilik ise hizmet demektir. Hele de AK Parti’nin belediyelerinin çıtayı yükselttiği yerden sonra, iş yapmayan belediye başkanının o koltuğa bir daha oturması mümkün değildir.
İstanbul her an yönetilmeye ihtiyaç duyan bir şehir. Demirden, çimentodan çalarak belediyecilik yapmaya kalkarsanız şehir üzerinize yıkılır.
Sizden önceki dönemde yapımı tamamlanmış hizmetlerin açılışını yaparak bir yere kadar göz boyayabilirsiniz.
Planlaması yapılmış işleri “temel atmama töreni” gibi komik şovlarla iptal eder ya da İstanbul için en hayati konu olan alt yapı ve ulaşım projelerini “para yok” diyerek durdurursanız bir sonraki seçimde avucunuzu yalarsınız.
Başakşehir Şehir Hastanesi şurada gözümüzün önünde iki yılda başlandı ve bitti. Dünyanın en iyi standartlarına sahip hastanesi meydana geldi.
Biri Marmaray diğeri metro olmak üzere iki toplu ulaşım hattının da çok yakınında. Muhtemelen hastaneye bağlanacak çıkışları olacaktır bu durakların. Başakşehir trafiğini felç etmemesi için bunların yanı sıra bağlantı yolları da yapım aşamasındaydı.
Ne var ki Ekrem bey para yok deyip elini sürmüyor buralara.
Halkı cezalandırarak siyaset yaptığını sanıyor. Böyle olmaz. Yiyip içip yan gelip yatarsanız vatandaş ancak bir dönem o koltuklarda oturtur sizi.
Türkiye dünyadaki diğer ülkelerin çok üstünde bir performansla koronavirüsle mücadele ediyor. Sağlık hizmetleri noktasında Amerika ile kıyas dahi kabul etmeyiz ama Avrupa’nın da çok üstünde bir hizmet kalitesine sahibiz.
Normal koşullarda herhangi bir Avrupa ülkesinde bir uzman doktora gözükmeniz ya da ileri tektik cihazlarından faydalanmanız için beklemeniz gereken süre ile Türkiye’deki arasındaki fark muazzam. Korona günlerinde sağlık hizmetlerindeki fark daha da belirginleşti.
Türkiye faaliyete geçirdiği şehir hastaneleriyle sağlık hizmetinde erişilebilirlik ve kaliteyi daha da yükseltti.
Fakat mayıs sonuna açılması planlanan Başakşehir Şehir Hastanesinin yolları İBB engeline takıldı.
Neyse ki Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı devreye girerek yolların yapımını üstlendi.
Fakat vatandaş bunu not eder.
Bir sonraki seçimde maden belediye hizmeti vermeyecektin neden başımıza geçtin diye sorar. Belediyecilik CHP’li seçmenin zevki selimine göre pahalı sanatçılara konser verdirmekten ibaret bir iş değildir. Bilginize...
CHP uzun zamandır iktidar yüzü görmediğinden vatandaş bunları neden seçmediği unutmuştu.
İstanbul belediyesi bu anlamda bir simülasyon işlevi görüyor.
CHP neydi, unutanlar için hatırlatıyor. İyi de oluyor.