CHP medyası “iktidarın üç milletvekilinin milletvekilliğini düşürme hamlesi” diyor.
CHP Genel Başkanı “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘gerilim yaratma’ politikasının bir sonucu” diye sunuyor.
Diyor ki “Biz bu tuzağa düşmeyeceğiz, bu oyunu bozacağız”.
Peki, öyle mi?
CHP ve HDP’den seçilerek Meclis’e giren ve geçen perşembe TBMM Genel Kurulu’nda vekillikleri düşen üç ismi iktidar mı düşürdü milletvekilliğinden?
Tezkerenin Genel Kurul’da okunması Anayasal hüküm değil mi? Yoksa TC Anayasasına bağlı değil mi CHP?
Yoksa bu üç isim yargılandıkları davalardan beraat ettiler de bizim mi haberimiz yok?
Yargılandıkları mahkemeler “Türk Milleti adına” karar veren bağımsız mahkemeler değil miydi? Savunma hakları mı alındı ellerinden? Bir usulsüzlük mü vardı yargılamada?
Yo yoktu.
Böyle de demiyorlar zaten.
İşin hukuki boyutuna bir şey diyemedikleri, suçlu olduklarını bildikleri için topu iktidara atmak istiyorlar. Sanki karar siyasiymiş, sanki Erdoğan böyle istemiş de öyle olmuş gibi bir algı yaratmak derdindeler.
Bilhassa CHP 2013’te Gezi’de başlayan 2014’ten itibaren işbirliğine ve oybirliğine dönüşen ilişkisine rağmen HDP ile adının yan yana anılmasından çok rahatsız bugünlerde.
Hal bu ki CHP Berberoğlu’nun işlediği suç da dahil FETÖ operasyonlarının siyasi ayağında bilfiil bulunurken ve FETÖ’den yana Türkiye’ye karşı pozisyon alırken HDP de aynı dönemde terör operasyonlarında PKK’nın yanında ve Türkiye’nin karşısında eylem haindeydi.
Bu iş bölümünü, bu senkronizasyonu unutmamızı istese de CHP, biz hatırlatacağız.
Buyurun.
Enis Berberoğlu’nun suçu Mahkemenin ifadesiyle şudur: Siyasi ve askeri casusluk maksadıyla devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgilerini açıklamak.
Aldığı ceza 5 yıl 10 ay hapis cezasıdır.
Şu da net: Berberoğlu 2014’te bir tercih yaptı ve “siyasi ve askeri casusluk maksadıyla devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgilerini açıklamayı” seçti.
Bunun suç olduğunu, ceza gerektireceğini kendisi de, suç ortaklığı yaptığı firari Can Dündar da biliyordu.
Kılıçdaroğlu da biliyordu. Bakmayın şimdi mağdur/mazlum/mağrur pozlar kesmesine. Dün olanları unutturmaya çalışmasına.
Hepsi hafızalarda ve arşivlerde oysa. Yargıdan kaçırmak için aday gösterdi Berberoğlu’nu. Ülkesine karşı casusluk yapan Berberoğlu’nu vatansever CHP’lilerin oyuyla milletvekili seçtirdi Kılıçdaroğlu.
2016’da dokunulmazlıklar Meclise geldiğinde kamuoyunun baskısından korktuğu için “evet” dedi CHP.
Kamuoyunun tahammülü kalmamıştı çünkü teröre de destekçilerine de. Her şey çok netti. Hayır diyemezdi.
Hendek terörüyle şehirleri kana bulamıştı PKK. FETÖ 15 Temmuz darbe girişimiyle ülkeyi işgal etmeye kalkışmıştı ve bütün bu süreçte evlatlarını şehit veren, yaşanan her şeye bilfiil şahitlik eden halkın tepkisi çok sertti.
Şimdi tabii bu steril ortamda, FETÖ devletten temizlenmiş PKK ininden çıkamaz hale getirilmişken “iktidar milletin vekilleri hapse atıyor” diye yaygara koparmak kolay.
Bu aziz millet canı pahasına teröre, işgalcilere direnirken onların ne yaptığını, neyi tercih ettiğini unutacağımızı zannediyorlar.
Ama unutmadık, unutmayız.
Şahsen ne unuturum, ne affederim. Şehitlere borcumdur.
Gizlemeye kalkmaları da beyhude. CHP oradaysa arşiv burada.