Cumhuriyet Halk Partisi’ne müstehcen kasetten atanan Kemal Kılıçdaroğlu, Halkların Demokrat Partisi (HDP) Eş Başkanları ve milletvekillerinin tutuklanması üzerine halkı ‘demokratik direnme’ye çağırdı!
Biliyorsunuz bunların ‘demokratik direnme’ dediği halkın canına kastetme, yol kesme, yakma, yıkma, yağmalama. 2013 senesinde Batıcı Gezi ayaklanmasında ‘demokratik direnme’yi hakkel yakîn yaşamıştık. Bunların efendilerinin İslâm ülkelerine yaptıkları ‘demokratik müdahaleleri’ de biliyoruz. 15 Temmuz Anadolu’yu işgal teşebbüsü de bir ‘demokratik müdahaleydi’! Batı’nın Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üzerinden yaptığı ‘demokratik müdahale’ neticesinde Müslüman Anadolu’nun 246 evladı şehit oldu. Yüzlerce de gazimiz var. 15 Temmuz gecesi Müslüman Anadolu halkı direnmeyip ülkeyi teslim etseydi ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ‘şafakta asılsaydı’ Batı demokrasi zaferini kutlayacaktı ama evdeki hesap ilâhî hesaba takıldı! Halk direnişi Batı’nın şampanyalarını ellerinde patlattı.
Batı’nın uğruna çoluk çocuğu katlettiği demokrasi esaslarına göre parti kuran, seçime girip kazanan, üstelik son 14 senede her seçimde yüksek oyla galip olan ve en son Cumhurbaşkanlığı’na halkın yüzde 51 oyuyla seçilen Recep Tayyip Erdoğan Batı medyasında “diktatör” manşetleriyle hedefe oturtuluyor! Neden? Cevap ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey’den: “Suudlar, Mısırlılar her koşulda bize yaltaklanıyor. Erdoğan ise bizimle çatışıyor, çelişkilerimizi yüzümüze vuruyor, dostumuz olmaya çalışmıyor. Bu yüzden Erdoğan Washington’da ve Avrupa’da sevilmiyor.”
Eski Büyükelçinin Hürriyet gazetesine söylediği mezkûr sözün mefhumu muhalifini varın siz düşünün!.. Terör örgütü lideri F. Gülen, Can Dündar, HDP milletvekilleri gibi Hak ve halk düşmanlarının neden Batı’da beslendiğini de...
Müstehcen kasetten atanan Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığını yaptığı partinin yayımladığı bildiride şu ifâdelere dikkat: “Saray ve AKP yöneticileri, demokrasimize ve ülkemizin bekasına yönelik en büyük tehdittir. Bu tehdit yurttaşlarımıza demokratik direnme hakkını da vermektedir.”
Müslüman Anadolu’nun ruh köküne kurutmak, Anadolu’da Batılaşmış adam yetiştirmek gayesiyle kurulan CHP’nin yeni ayaklanma çağırısındaki ‘demokrasimiz’ ve ‘ülkemizin bekası’ ifâdeleri kazıdığınızda altından ne çıkacağını da ferasetinize bırakıyorum...
Kürt halkının siyasi hareketi olarak pazarlanan HDP’ye düzenlenen terör operasyonu sonrası ayaklanma çağrılarına Kürt halkı uymadı. Böylece “Kürt siyasi hareketi” palavrası da çöpe atılmış oldu. Çağrıya uyan, demokrasi için mücadele ettiğini söyleyen PKK oldu! HDP milletvekilleri Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltındayken cadde ortasında 1 ton bomba yüklü minibüsü patlattı. Kürt halkının evi barkı başlarına yıkıldı. Veyahut, ayaklanma çağrısına uymayan Kürt halkına HDP’li Hasip Kaplan gibi “Kürdün yavşağına, tırşıkçısına yazıklar olsun” deyip PKK’nın bombalamasını alkışlamalı mıyız! ‘Demokrat güçler’ öyle yapıyor da... FETÖ beceremedi, HDP beceremedi şimdi tekrar CHP’ye dönüldü. CHP’nin üzerinden yeni bir ayaklanma, Anadolu’yu işgale zemin hazırlama çağrısı yapılıyor. 100 yıl önce CHP üzerinden ruhlarımızı işgale yeltenen Batı bu sefer de CHP üzerinden topraklarımızı fiili olarak işgale hazırlanıyor!
Benden hatırlatması: 15 Temmuz gecesi şehit olamadığı için kahrolan yüzbinlerce Müslüman Anadolu evladı, “Kahret vatan düşmanını. Çeksin o mel’un zilleti” mısralarını kendilerine vird yaparak şehadeti bekliyorlar!
Batı ve Batıcılar, buyrun, işte meydan!..