Açık oturumları izliyorum hemen her gece. CHP sözcüleri alınmasın ama hepsi de sapır sapır dökülüyor. Girdikleri her seçimden nal toplamalarının nedenlerini soruşturup, sağlıklı sonuçlara varacakları yerde, sür-git Tayyip Beyle AK Partiye sallıyorlar.Yahu insan 18 yılda 18 seçime girip hepsinde de nal toplayınca oturur bir düşünür: "Benim yaptığım hiç bir yanlış da mı yok?"
Var hem de saymakla bitmez. Her şeyden önce hiç bir soruna hükümetin uyguladıkları dışında bir seçenek sunamamak. Kalkıp hükümeti "eleştirmenin" ötesinde bir tek laf çıkmıyor ağızlarından. Eleştiriler de eleştiri olsa bari! Söv say, otur yerine..uykuya devam.
Peki neden böyle gelmiş böyle gitmekte?
Çünkü sıkı sıkıya yapıştıkları milletvekili koltuğu onlara yaşam boyu elde edemeyecekleri ayrıcalıklar sunuyor. Koltuğu niye yitirsin ki birader? Hem genel başkanları koltuğunu bırakmamak için her türlü hokkabazlığa soyunmuşken, garibim mv enayi mi ki kendini ortalara atsın!
Tayyip Bey savunma sanayinde tarih yazar, savunma sanayide üretilen ürünler Türk ekonomisine her yıl milyarlarca dolar katkıda bulunurken bunun neyini nasıl eleştireceksin birader?
"Libya'da ne işimiz var? Niye hava savunma sistemleri alıyoruz ki; kim saldıracak bize?" gibisinden bir lise öğrencisinin bile sormayacağı tür sorularla hem kendini hem de partisini gülünç durumlara düşüren Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin en büyük eksiği, aklı başında bir muhalefetten de mahrum bırakıyor ülkeyi.
Yazık ki ne yazık!