1. Üzerlerinde hâlâ Mayıs seçimleri yenilgisinin etkileri var. Moralman bir türlü toparlanamadılar. Seçim kazanacaklarına dair bir heyecanları, coşkuları yok. Karamsarlık ve endişe içindeler.
2. 6'lı masa ile toparlamaya çalıştıkları muhalefet partileri ile aralarında soğuk rüzgârlar esiyor. Kılıçdaroğlu bütün güven köprülerini berhava etti.
Hele İYİ Parti ile bütün köprüleri attıkları gibi, Meral Akşener CHP'ye çok sert çıkışlar yaptı.
Manisa'da, partisinin büyükşehir ve ilçe belediye başkan adaylarının tanıtıldığı programda konuşan Akşener;
"Biz seçime ayrı girersek şu şehri kaybettirirmişiz. Şurayı AK Parti alırmış, Cumhur İttifakı alırmış. Biz AK Parti'nin karsısında CHP adaylarını kazandırmak için mi bu partiyi kurduk? Onlara yancılık yapmak için mi kurduk?" dedi.
3. İYİ Parti desteği kaybolunca, CHP, kıyıya vurmuş balık gibi çırpınmaya başladı. Adaylık, şu anda tam bir pazarlık ve çekişme konusu. Öyle ki, birkaç yer dışında CHP hâlâ adaylarını açıklayamıyor. Yarın ve daha sonra açıklanacak adaylar, yeni bir kavganın fitilini ateşlemiş olacaklar.
4. CHP yönetimi üç başlı hale geldi.
Kılıçdaroğlu, seçim sonrası için mevzilendi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu ile Özgür Özel, sahne arkasında bilek güreşi yapıyor. Öyle hale geldi ki, Özgür Özel'e "Eş Başkan" muamelesi yapılıyor.
Şimdiden birbirlerinin kuyusunu kazmaya başladılar.
Bu üç başlılığın anlamı şu: 1 Nisan'dan itibaren CHP'de kılıçlar çekilecek. Olağanüstü kurultay kaçınılmaz hale gelecek.
5. DEM Parti ile işbirliği ısrarı, CHP'nin kaybetmesinin en büyük sebebi olacak. Bir yandan şehitler verilirken, Özgür Özel'in bir yandan bölücü terör örgütü PKK'nın partisinin eline düşmesi, şu anda parti tabanının en büyük rahatsızlığı.
Özgür Özel, DEM'in eline düşmüş olmaktan elbette rahatsız. Hatta işbirliği ve ittifak kelimelerini artık ağzına almıyor. Söylediği şu:
"DEM Parti'nin kent uzlaşısıyla ilgili yaklaşımını önemsiyorum. Ve biz üzerinde bu kent uzlaşısını sağlayabilecek adayları belirleyebileceğimizi düşünüyoruz. Bu bir ittifak, işbirliği değil ama o tarife uygun bizde çok sayıda belediye başkanlarımız var..."
Demek ki, DEM Parti ile pazarlıkta bu lafların arkasına sığınılacak. Belediye meclislerinde PKK yandaşlarına yer verilecek.
Ancak, beklemedikleri bir gelişme var.
Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın eşi Başak Demirtaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday olabileceğini açıkladı.
Bu açıklama hem CHP'nin hem de DEM Parti'nin kulağına kar suyu kaçırmış durumda.
6. 2019 seçimlerinde, ABD/AB taraflarından, hem de açıktan CHP'ye, özellikle İmamoğlu'na destek vardı.
Bölgemizdeki gelişmeler, Türkiye'nin Rusya-Ukrayna savaşında denge siyaseti gütmesi, son olarak İsveç'in NATO üyeliği konusundaki tutumu CHP'nin beklediği/umduğu desteği engellemiş olabilir.
CHP, ayazda paltosuz kalmış olabilir.
7. Seçimlere haftalar kala CHP'nin belediyelerle ilgili projeleri, planları, insanları heyecanlandıracak hiçbir hazırlığı yok.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dediği gibi, "Ülkeye ve şehirlerimize eser kazandırmak, milletimize hizmet etmek gibi bir dertleri yok. Kendi iç çekişmelerinden, rant paylaşım kavgalarından, ülke ve millet düşmanlarıyla işbirliği çabalarından, herhalde programa, projeye vakit bulamıyorlar..."
Evet, CHP kaybetmeye mahkûm. Şovla, yalanla, yabancılardan, terör örgütlerinden medet ummakla Mayıs'ta kaybettiler.
31 Mart'ta da kaybedecekler.
Eser ve hizmet siyasetinin sahipleri kazanacak.
Cumhur İttifakı kazanacak, inşallah...