İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin meclisinde vakıf ve derneklerle alâkalı tartışmalar devam ediyor.
Şer cephesi yerel seçimlerde Ak Parti’yi, elindeki belediyelerin imkânlarını vakıf ve derneklere kullandırdığı suçlamasında bulunuyordu. Halkın parası vakıf ve derneklere gidiyormuş!
Nereden bakarsanız bakın ahmakça bir söylem! Farzımuhal şer cephesinin iddiasını doğru sayalım, vakıf ve dernekleri halk kurduğuna ve devletin yetişemediği yerde halkın çeşitli ihtiyaçlarını karşıladıklarına göre belediyelerin parası halka gitmiş olmuyor mu?!
Ben bunları savunma gayesiyle yazmıyorum. Belediyenin paraları heykele, konsere akıtılıcağına Müslüman Anadolu’nun evladlarının kurduğu vakıf ve derneklere verilmesi gerektiğini her zaman savunmuşumdur. Zaten şer cephesi de belediyelerle vakıf ve derneklerin işbirliği içinde olması gerektiğini söylüyorlar. Geçen hafta İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde mezkûr mevzu üzerine çıkan tartışmada CHP sözcüsü vakıf ve derneklerle çalışacaklarını söyledi. Çalışacaklar ama hangi vakıf ve derneklerle?
Tabiî ki kendilerinin kurduğu, dünya görüşlerine uygun vakıf ve dernekler! Meselâ Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanı’yken kurduğu Batı İstanbul Eğitim Kültür Vakfı’yla İstanbul Büyükşehir Belediyesi nasıl işbirliği yapacak? Koç Üniversitesi’le Beylikdüzü açıklarında denizde arama yapan İmamoğlu’nun vakfı, kurucusunun İstanbul Belediye Başkanı olmasıyla arama çalışmalarını genişletecek mi? Eh Beylikdüzü Belediyesi’nin imkânlarıyla İBB’nin imkânları bir değil; İmamoğlu’nun vakfı denizdeki aramalarını genişletmek için bütçe sıkıntısı çekeceğini zannetmiyorum! Gerçi Koç grubuyla işbirliği içinde olan bir vakıf bütçe sıkıntısı çekmez; çekse çekse perde sıkıntısı çeker! İBB’nin perdeleri de yeterince büyük!..
Sahi, Sayın İmamoğlu vakfınız Koç Üniversitesi’yle birlikte denizde ne arıyor? Şeffaf yönetim anlayışınızla halkımıza vakfınızın denizde ne aradığını anlatacağınızı biliyorum!.. Gerçi, mevzuyu gündeme getiren Sabah Gazetesi’nden Dilek Güngör’ün yazısının üzerinden 3 ay geçti ve hâlâ İmamoğlu’ndan ses yok ama ben ümitvârım!
Bunların hedefinde, Müslüman Anadolu’nun gençlerine köklerini hatırlatan, kökle irtibat kurmasına vesile olan vakıf ve dernekler var. Ne yazık ki, “Halk plaja hücum etti vatandaş denize giremiyor” bağnaz zihniyetinin 2000’li versiyonuyla muhatabız; 2020’e 3 kala hâlâ bu gudûbetlerle uğraşıyoruz!
Belediye imkânlarından onların vakıf ve dernekleri faydalanınca hiçbir sorun yok, halkın parası peşkeş çekilmiş olmuyor ama mevzubahis Müslüman Anadolu halkının kurduğu vakıf ve dernekler olunca halkın parası peşkeş çekilmiş oluyor!..
Özellikle TÜGVA ve TÜRGEV gibi kuruluş gayeleri doğrultusunda kısa sürede mesafe katedip Fethullahçı Terör Örgütü’nün elinden gençleri kurtaran vakıf ve derneklerin hedef alınması şer cephesi için gayet mantıklı! Aksi düşünülemezdi.
Yazımı, İBB meclisinde Ak Partili bir üyenin şer cephesini panikleten şu sözleriyle bitiriyorum. Dua niyetine okuyunuz: “Engellemelere rağmen vakıf ve derneklerimiz uykularınızı kaçıracak gençler yetiştirmeye devam edecek”!
Amin!..