CHP bugünlerde muhafazakârlara 'bize katılın' diye çağrıda bulunuyor.
CHP lideri 'CHP eski CHP değil' diyerek güya değiştiğini açıklıyor. Ama iktidarı yıllarında muhafazakâr kesimin değerlerine karşı yürüttüğü uygulamaların da arkasında olduğunu söylüyor.
Hem fikri yapısında sabit kalacak hem de değişmiş olacak?
Aklımızla alay etmenin öteki adıdır bu.
Son grup toplantısında muhafazakâr kadınlara 'bize katılın' çağrısı yapan CHP lideri peşinden de muhafazakâr kadınların reddettiği İstanbul Sözleşmesi'ne sahip çıkarak yeni bir çelişkiye daha imza attı.
Küçük ortağı da İstanbul Sözleşmesi'ni geri getirmekten bahsedip duruyor.
Oysa hiçbir muhafazakâr kadın, batının ahlaki değerlerine göre kaleme alınmış, toplumumuzun en güçlü kalesi olan aileyi zayıflatma formülü olan İstanbul Sözleşmesi'ni savunmaz/savunamaz.
Hemen her konuşmasında İstanbul Sözleşmesi'ni savunup sonra da muhafazakâr kadınları partisine davet eden CHP lideri ne yaman bir çelişki içinde olduğunu hâlâ kavrayabilmiş değil!
Öte yandan muhafazakâr kesimin kutsallarına saygı göstermek bir kenara, hakaretler yağdıran, en hafif hakareti 'İnandığınız Allahınız belanızı versin.' olan İstanbul eski il başkanına sahip çıkıp sonra da muhafazakâr kadınlara bize katılın demenin ne denli büyük bir çelişki olduğunu göremiyor.
Muhafazakâr kesimin kitabı olan Kuran eğitimine ortaçağ zihniyeti diye hakaret edip sonra da onları CHP'ye katılma çağrısı yapmak hakikaten şaka gibi.
İşin en garip tarafı da CHP'yle birlikte hareket eden ve İstanbul Sözleşmesi'ne karşı olan Milli Görüş davasındaki partinin güçlü tepki vermemesi.
Mensupları AK Parti'yi İstanbul Sözleşmesi'ni kabul etti diye eleştiriyorlardı.
Sözleşme feshedildi şimdi kendi ortakları sözleşmeyi yeniden hayata geçireceklerini açık açık ilan ediyorlar ama dün AK Parti'yi sözleşme sebebiyle eleştirenler ortaya güçlü bir tepki bile koyamıyorlar!
Şurası bir gerçek ki, CHP'nin ve küçük ortağının milletin değerleriyle ilgili bir dertleri yok.
Tek dertleri Başkan Erdoğan'ı alaşağı etmek!
Küçük ortak Medeni Bilgiler kitabını parti teşkilatlarına dağıtacağını ve iktidar olduğunda okullarda ders kitabı yapacağını söylerken de bu milletin değerleriyle ilgili hassasiyetinin ne denli zayıf olduğunu göstermedi mi?
Ne diyor o kitap? Buyrun:
"...Din birliğinin de bir millet teşkilinde müessir (etkili) olduğunu söyleyenler vardır. Fakat biz, bizim gözümüzün önündeki Türk Milleti tablosunda bunun aksini görmekteyiz.
Türkler Araplar'ın dinini kabul etmeden evvel de büyük bir millet idi. Arap dinini kabul ettikten sonra, bu din ne Arapların, ne aynı dinde bulunan Acemler'in ve ne de Mısırlıların vesairenin Türklerle birleşip bir millet teşkil etmelerine hiçbir tesir etmedi. Bilâkis Türk Milleti'nin millî rabıtalarını gevşetti, millî hislerini, millî heyecanını uyuşturdu. Bu pek tabii idi. Çünkü, Muhammed'in kurduğu dinin gayesi, bütün milliyetlerin fevkinde (üzerinde) ... bir Arap milliyeti siyasetine müncer oluyordu (Arap milliyeti siyaseti ile sonuçlanıyordu). Muhammed'in dinini kabul edenler kendilerini unutmaya, hayatlarını Allah kelimesinin her yerde yükseltilmesine hasretmeye mecburdular. Bununla beraber Allah'a kendi lisanında değil, Allah'ın Arap kavmine gönderdiği Arapça kitapla ibadet ve münacaatta bulunacaktı (yakaracaktı). Arapça öğrenmedikçe Allah'a ne dediğini bilmeyecekti. Bu vaziyet karşısında Türk Milleti birçok asırlar ne yaptığını, ne yapacağını bilmeksizin âdetâ bir kelimesinin mânâsını bilmediği halde Kuranı ezberlemekten beyni sulanmış hafızlara döndüler...".
Bunları ders kitabı olarak okutmak isteyen mi milletin değerlerine saygı gösterecek?
Evet, CHP eski CHP değildir, eskisinden daha beter bir partidir.
Küçük ortağı da onun peşindedir.
Altılı masanın diğer dördü, bu ikiliyle ne zamana kadar tahammül edecekler orası belli değil.
Ama şurası da kesin ki, masaya yedinci ortak olarak dışardan destek veren HDP bu dörtlüden daha etkin pozisyondalar.
Ve şimdi masaya sekizinci ortak olarak TÜSİAD da eklendi!