Siyasal partiler içinde en çok koalisyona ihtiyacı olan parti CHP, liderler içinde de Kemal Kılıçdaroğlu. Bu sebeple CHP ve Kılıçdaroğlu koalisyon yapmanın her yolunu arayacaktır. Bu seçimde CHP ve Kılıçdaroğlu başarısız oldu. Kılıçdaroğlu liderliğini tehlikeden kurtaran, bizatihi koalisyon ihtimali oldu. Koalisyon ortağı olarak hükümetin parçası olmak, “dereyi geçerken at değiştirilmez” psikolojisine yol açtı. Bu psikoloji de CHP’de liderlik tartışmalarını durdurdu.
CHP’nin AK Parti ile koalisyondan pek kaybı olmaz
Koalisyon ortağı olmak her açıdan CHP için avantajlı. Görünen o ki CHP’nin iktidar olabilmesinin tek yolu koalisyon ortağı olmaktan geçiyor. Tek partinin iktidar olduğu bir Türkiye’de bu partinin CHP olamayacağı açık. Koalisyonlara mahkum bir ülkede ise CHP artık kıymetli bir parti haline gelebilir. CHP koalisyonun bir parçası olarak çok az şey kaybeder ama çok şey kazanabilir. CHP için tek risk HDP’ye oy kaybetmek. 7 Haziran seçimleri CHP’den HDP’ye oy kayışının sınırlı olduğunu gösterdi. Bu risk dışında CHP için başka risk yok. CHP seçmeni parti bağlılığı açısından en güçlü seçmeni oluşturuyor. Üstelik Avrupa’dan, Doğan Medyası’ndan, TUSİAD’tan gelen tüm mesajların CHP’nin AK Parti ile koalisyon yapması yönünde olduğu bir ortamda, CHP seçmeni AK Parti ile koalisyon yaptı diye önemli bir küskünlük göstermez.
CHP ile koalisyon AK Parti’ye çok şey kaybettirebilir
AK Parti ise CHP ile koalisyon yapmaktan, CHP’nin aksine, oldukça zarar görebilir. AK Parti’nin tabanı CHP kadar parti bağlılığı güçlü değil. 7 Haziran seçimlerinin en önemli sonuçlarından biri, AK Parti seçmeninin bir kısmının hem diğer partilere kayabileceği, hem de küsüp sandığa gitmeyebileceğinin açığa çıkmasıdır. AK Parti seçmenin CHP ile koalisyondan memnun olmayıp, partisine tavır alması yüksek olasılıktır.
CHP’ye can suyu vermek
CHP ile koalisyonun uyumlu bir ülke yönetimine yol açmayacağı açık. İki parti ve kadroları arasında sahici bir gerilim var. Yönetim süreçlerinde süreğen bir gerilim olacaktır. CHP iktidar olduğu belediyelerde, kendinden olmayan bürokratları hızlı bir şekilde tasfiye etti. Aynı şeyi alacağı bakanlıklarda da yapacaktır. CHP koalisyon ortağı olarak dört yıl ülkeyi berberce uyumlu yönetmek yerine gelecek seçime avantajlı girmenin yolunu arayacaktır. Avantaj elde etmenin en iyi yolu da AK Parti’yi oy açısından aşağı çekecek bir süreci yaşatmak olacaktır. Bir iki yıllık bir koalisyon sonucunda, AK Parti % 41’den de aşağı indiğinde, artık CHP bu ülkede koalisyon hükümetlerinin kalıcı parçalarından biri olur. Bu hal resmen CHP’ye can suyu vermektir.
Siyasal gerilimi azaltma çağrıları iktidar mücadelesinin parçası
CHP ile koalisyona davet eden kesimlerin en büyük argümanı “ülkedeki siyasal gerilimi azaltmak şeklinde”. Türkiye’deki siyasal gerilimi ve iktidar mücadelesini azaltmanın şu dönemde bir yolu yok. Çünkü hem siyasal gerilim hem de iktidar mücadelesi sahici ve realist temellerde. Yapılabilecek ve yapılması gereken tek şey, “iktidar mücadelesinin kurallarında anlaşmak.” Galatasaray ve Fenerbahçe maçlarının derbi havasını yok edemezsiniz, yapılacak tek şey futbolun kuralları içinde kalma mücadelesi vermektir. Türkiye’deki iktidar mücadelesi için yapılacak tek şey, “demokrasinin kuralları içinde mücadele etmek” çağrısını yapmak ve demokrasi içinde mücadelenin kurumsal ve yapısal şartlarını oluşturmaktır. Gerilimi azaltmak adına, bir tarafı koalisyona zorlamak, iktidar oyununun açık bir parçasıdır.
Koalisyon henüz kaçınılmaz zorunluluk değil
Çatışma çözümü ve analizi litaratüründe “mutually hurting stalemate” diye bir kavram var. Mücadele içindeki tarafların kendilerinin kazanamayacaklarını, bir çözüm bulmazlarsa da zarar görmeye devam edecekleri hali tanımlıyor. Koalisyon diline çevirirsek şöyle diyebiliriz: Öyle bir duruma geldik ki, koalisyon yapmaktan başka çare yok, koalisyon yapılmadığında parti de, ülke de zarar görecek. Kanaatimce böyle bir durumda değiliz. Yeniden seçime ihtiyacımız var.