Hayatımda hiç kabullenemediğim, asla hazzetmediğim olaylardan biri, bir sözün Türkçesi dururken İngilizcesini kullanmaktır.
Kontrol ettim yerine check ettim.
Evet yerine okey
Yüz yüze yerine face to face
Arka plan yerine backround
........ vs.
Türk Milletine meramını anlatmaya çalışan bazı akademisyenler konuşmalarında, konferanslarında, ekranlarda ağızlarını yaya yaya önce İngilizcesini söylerler ardından Türkçesini.
Neden bunu yaparlar anlamış değilim.
Yer Türkiye.
Anlattığı insanlar Türk insanı.
Konuşması gereken lisan Türkçe.
Ama araya sokuşturulan İngilizce.
Peki neden?
Muhtemelen, "Yahu adam ne dolu, hem İngilizcesini biliyor hem Türkçesini " desinler diye.
Bu ne perhiz...
Bu kısa göndermeden sonra muhtemelen şu eleştiri yapılacaktır.
"Eeeee! Hocam bu ne perhiz! İnsanları eleştiriyorsunuz, yazınızın başlığı İngilizce.
Check Listte neymiş? "
Haklısınız, hemen açıklayayım.
Check List'in Türkçe karşılığı, "kontrol listesi".
Peki, neden İngilizce?
Çünkü benim bu yazıda hedef kitlem, seslenmek istediğim insanlar Amerika, Avrupa ya da genel bir tanımla batı hayranı kesimde ondan.
Bu yazıyı esas onların okumasını istiyorum.
Peki nedir meramım?
Çok basit! Meramım seçimler...
Sırat Köprüsü...
Evet, geldi geliyor, bitti bitiyor, gitti gidiyor derken tarihi güne artık saatler kaldı.
Pazar günü tüm seçmenler sandığa gidecek ve kendisine yakın gördüğü partiye oy verecekler.
Verilecek her oy o kadar kıymetli ki...
Belki bir oy önümüzdeki asrın kaderini belirleyecek.
O nedenle hata şansımız yok.
Herkesin inandığı partisini, inandığı liderini hepsinden önemlisi inandığı değerlerini sıkı bir sorgudan geçirmesi ve bu sorgulama sonucu vardığı kanaate göre oyunu kullanması gerekiyor.
İyi güzel de bu sorgu nasıl yapılır?
Haydi Hep Birlikte Sorgu Odasına...
Girmeden hatırlatayım bu odaya etnik, dini ve siyasi kimlik sokmak yasaktır.
Odaya girdikten sonra yapmanız gereken bu kimliklerden arınmış tarafsız bir akılla; inandığınız değerleriniz, siyasi anlayışınız, siyasi partiniz ve hepsinden önemlisi sizi temsil ettiğine inandığınız liderinizle ilgili kendinize sorular sormak.
Panik yapmayın soruları vereceğim.
Ayrıca bu ağır vebalden kurtulmanız için bir kıyak daha.
Sınavda defter kitap serbest, kopya çekmek serbest.
Daha ne yapayım...
Şimdi gelelim sorulara.
Soruları iki grup halinde ve her gurupta 10'ar soru olacak şekilde hazırladım. Tek yapmanız gereken her soruya evet ya da hayır diyerek cevaplar vermek.
Hadi başlayalım...
Sorular...
Grup 1...
İnandığınız siyasi partinizin lideri;
1. Türk Aile yapısının dibine kibrit suyu dökecek, LGBT görüşünü destekliyor mu?
2. Tüm teröristlerin salıverilmesine neden olacak genel aftan yana mı?
3. Türk Milletinin gurur kaynağı, medarı iftarı olan İHA ve SİHA'lara karşı mı?
4. Onlarca kişinin katili, terör sevici Selahattin Demirtaş'a özgürlük istiyor mu?
5. Başta Osmanlı olmak üzere geçmişte Türk dünyasına mal olmuş, tarihi değerlere düşmanlık besliyor mu?
6. Türklük ile ilgili sorunu var mı?
7. Terör örgütleri başta, Türkiye karşıtı gruplara ilgi ve desteği var mı?
8. Başta Amerika olmak üzere, Avrupa devletlerinden övgü alıyor mu?
9. FETÖ ve PKK üyelerinden oluşan KHK'ları destekliyor mu?
10. İzlediği ve izleyeceği siyaset, Türk Milletinin çıkarları için tehdit içeriyor mu?
Grup 2...
İnandığınız siyasi partinizin lideri;
1. Savunma sanayinde yaşanan gelişmeleri destekliyor mu?
2. Türk gençliğinin ufku olan Teknofest fuarına katıldı mı?
3. Türk Dünyasında yaşanan gelişmeleri destekliyor mu?
4. Terörün belinin kırılmasında kilit rolü olan Diyarbakır annelerine ziyarette bulundu mu?
5. Bulunduğu çizgi Batı siyasetinden farklı mı?
6. Terör örgütlerine karşı yürütülen sınır ötesi harekatları destekliyor mu?
7. Atatürk'ün emanet ettiği değerlere uygun siyaset izliyor mu?
8. Bugüne kadar verdiği sözlerden herhangi birini tutmuş mu?
9. Siyasi hayatında devlet tecrübesi var mı?
10. Birlikte yol aldığı siyasi kadrolarla devleti idare edebileceğine inanıyor musunuz?
Verdiğiniz cevaplar birinci gurupta "Evet", ikinci gurupta "Hayır" olarak kümeleniyorsa acilen kişiliğiniz adına, millet adına kendinizi sorgulayın ve siyasi kimliğinizde köklü radikal değişikliklere gidin.
Aksi takdirde tüm bunları bile bile ve körüne körüne oy kullandığınız takdirde önce kendi geleceğinizi, ardından ülke geleceğini, hepsinden acısı küresel çete karşısında mücadele etmeye çalışan insanlığın geleceğini ateşe atmış olursunuz.
Bunun da vebali çok ağır olur.
Tüm bu gerçekler ışığında haydi sandığa.
Ben Feraset sahibi, akıl sahibi milletime güveniyorum...
15 Mayıs'ta küresel çete ile işbirlikçilerini sandığa gömecektir.