14 Mayıs seçimi Rusya-Ukrayna savaşının gidişatını belirleyecek. ABD Rusya zayıflayana kadar savaşın devamını istiyor. Doğu Avrupa'ya sıçraması an meselesi. Polonya asker sayısını artırdı, silahlandı. Rusya ise savaşın şiddetini artıracak hazırlıklar yapıyor.
Almanya ve Fransa çaresizlik içinde. Avrupa, savaşın ekonomik sonuçlarıyla sancılı. Savaşın enerji fiyatlarına etkisi enflasyonu tetikledi.
Çin -Rusya ilişkisi ne boyutta olacak. Savaş Çin denizine sıçrayacak mı? Sorular giderek artıyor.
Türkiye'deki seçimleri bütün dünya izliyor. Herkes bu seçime odaklandı. Türkiye'de Erdoğan kazanırsa, Karadeniz'de Montrö kuralları uygulanmaya devam edecek. Erdoğan'ın rakibi Kılıçdaroğlu ise bu konuda ABD'nin isteklerine neredeyse hiç itiraz etmeyecek kadar iktidara hevesli. Masadaki diğer aktörlerin dış politikaya bakışlarından bunu epeyce tecrübe etmiştik.
ABD, İngiltere, Almanya, Rusya, Çin medyası Türkiye seçimlerine dair analizler yayınlıyor. Tahminler yapılıyor.
Dünya bu gündeme odaklanmışken, ben de çok tartışılan ChatCPT uygulamasını kullandım ve birçok soruyu farklı yöntemlerle sorarak uygulamayı test ettim.
ChatCPT genellikle nesnel cevaplar veriyor. Cümleleri gayet düzgün ve imla kurallarına uygun. Yazılım arka planda tarama yapıyor ve cevabı hızlıca yazıyor. Etraflı bir dijital kütüphaneden bir mantık dizgesiyle yapılan tarama basit, kısa bilgiler veriyor.
Uygulamayla birlikte dijital dünyanın bize sunduğu bilginin yetersiz ve eksik olduğunu bir kez daha görmüş oldum. Elbette veri tabanının geliştirileceğini ve yeni sürümleriyle daha başarılı olabileceğine ihtimal veriyorum.
ChatCPT'ye 2 soru sordum ve karşıma çıkan cevapları aynen alıntıladım. Bu cevaplara göre Kemal Bey'in hemen yanı başımızdaki savaşa dair net bir fikri yok. Bunu öğrenmek için bu yazılıma sormaya da gerek yok. Ancak dijital dünyanın yazmaya çalıştığı tarihe bir not vermek istedim.
Soru: Rusya ve Ukrayna savaşı boyunca Türkiye'nin dış politikası ve Erdoğan'ın rolü nedir?
Cevap: Rusya ve Ukrayna arasındaki gerilim ve çatışmaların yaşandığı dönemlerde Türkiye'nin dış politikası ve Recep Tayyip Erdoğan'ın rolü önemli bir yer tutmaktadır. Türkiye'nin politikaları ve Erdoğan'ın liderliği, hem bölgesel istikrarı korumak hem de Türkiye'nin ulusal çıkarlarını savunmak amacıyla şekillenmiştir.
İşte Türkiye'nin dış politikası ve Erdoğan'ın rolüne dair bazı önemli noktalar:
Tarafsız ve dengeli politika: Türkiye, Rusya ve Ukrayna arasındaki çatışmada tarafsız bir tutum sergilemiştir. Erdoğan, her iki ülke ile de ekonomik ve siyasi ilişkileri korumaya çalışmıştır. Türkiye, her iki tarafı da diyaloğa ve barışçıl çözüme yönlendirmeye çalışmıştır.
Karadeniz'de istikrar ve güvenlik: Türkiye, Karadeniz bölgesinde istikrar ve güvenliği sağlamak amacıyla uluslararası kurallara ve anlaşmalara bağlı kalmıştır. Montreux Sözleşmesi çerçevesinde Türkiye, Boğazlar'dan geçişler konusunda tarafsız ve dikkatli bir politika izlemiştir.
Ukrayna'nın toprak bütünlüğü: Türkiye, Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve egemenliğini desteklemekte olup, Kırım'ın ilhakını tanımamıştır. Türkiye, Kırım Tatarlarının haklarını ve kültürel kimliğini koruma konusunda hassasiyet göstermiştir.
NATO üyesi olarak rol: Türkiye, NATO üyesi olarak Ukrayna'ya destek sağlamış ve NATO ile işbirliği çerçevesinde bölgesel güvenlik ve istikrarı teşvik etmeye çalışmıştır. Ukrayna'nın NATO ve AB ile ilişkilerinin güçlenmesine destek olmuştur.
Askeri ve ekonomik işbirliği: Türkiye ve Ukrayna arasındaki askeri ve ekonomik işbirliği, son yıllarda önemli ölçüde artmıştır. İki ülke, savunma sanayii alanında ortak projeler ve anlaşmalar yaparak, stratejik ilişkilerini güçlendirmiştir.
Özetle, Türkiye'nin dış politikası ve Erdoğan'ın rolü, Rusya ve Ukrayna arasındaki çatışma sürecinde tarafsız, dengeli ve istikrar odaklıdır. Türkiye, bölgesel güvenlik ve ulusal çıkarlarını koruyarak, diyaloğa ve barışçıl çözümlere yönelik bir yaklaşım benimsemiştir.
Soru: Kemal Kılıçdaroğlu'nun Rusya-Ukrayna savaşı hakkında görüşleri nelerdir?
Cevap: Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'deki ana muhalefet partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) genel başkanıdır. Kılıçdaroğlu'nun Rusya-Ukrayna savaşı hakkındaki görüşleri doğrudan bir beyanat olmamakla birlikte, genel olarak CHP'nin politikalarına ve tutumuna dayanarak yorumlanabilir.
Barışçıl çözüm: Kılıçdaroğlu ve CHP, uluslararası meselelerde barışçıl çözüm ve diplomasiyi destekler. Bu nedenle, Rusya ve Ukrayna arasındaki çatışma konusunda da barışçıl ve diplomatik çözümlerin önemli olduğunu düşünürler.
Bölgesel istikrar ve güvenlik: Kılıçdaroğlu ve CHP, Türkiye'nin bölgesel istikrar ve güvenliğe katkıda bulunması gerektiğine inanır. Bu bağlamda, Rusya ve Ukrayna arasındaki çatışmanın Türkiye'ye ve bölgeye yönelik risklerini göz önünde bulundurarak, Türkiye'nin bu konuda dikkatli ve sorumlu bir politika izlemesi gerektiğini savunurlar.
Türkiye'nin dış politika çıkarları: Kılıçdaroğlu ve CHP, Türkiye'nin dış politika çıkarlarının korunması ve savunulması amacıyla hareket etmekte olup, Rusya ve Ukrayna arasındaki çatışmada tarafsız bir tutum benimsemeyi önemli görürler.
Avrupa ve NATO ile işbirliği: Kılıçdaroğlu ve CHP, Avrupa ve NATO ile işbirliğinin önemine vurgu yaparak, Türkiye'nin bu çerçevede Rusya-Ukrayna çatışmasına yönelik tutumunu belirlemesi gerektiğini düşünürler.
Bu noktalara dayanarak, Kemal Kılıçdaroğlu'nun Rusya-Ukrayna savaşı hakkındaki görüşlerinin, barışçıl çözüm, bölgesel istikrar, Türkiye'nin çıkarları ve Avrupa ve NATO ile işbirliği temaları etrafında şekillendiğini söyleyebiliriz. Bu görüşler, CHP'nin dış politika vizyonuna ve önceliklerine paralel olarak geliştirilmektedir.