Charlie Hebdo ve faşist Le Pen

Batı’da sanat ve düşünce özgürlüğü adına İslam dinine ve değerlerine yapılan saldırılara gün geçtikçe bir yenisi ekleniyor. Ne yazık ki, bu saldırılar, pazarda alıcı da buluyor.

Provokatif filmin ardından Fransız “saftirik” satirik “mizah” dergisi Charlie Hebdo bir adım ileri gitti.

Hz Muhammed’in resmedilmesinin bile İslam aleminde günah sayılması ve Müslümanları rencide edeceği gerçeği bir tarafa bırakıldı, iğrenç çizimlerle İslami değerler alaya alınmaya çalışıldı.

Kelimenin tam anlamıyla provokasyon yaptı “saftirik satirik dergi”... Israrla saftirik diyorum, zira bu ölçüde bir provokasyonu eğer bile bile ortalığı karıştırmak için yapmamışsa, saftirikliğinden yapmış olmalı bu dergi!

60 bin olan tirajı karikatürlerin ardından 400 bine fırladı. Cumartesi günü düzenlenmesi planlanan gösteriler, anında polis kuvvetiyle bastırıldı.

Paris’te, Lille’de ve Marsilya’da anında müdahaleler gerçekleşti. Günün en trajikomik görüntüsü ise, Marsilya’da tek göstericiye karşı helikopterlerin ve basın ordusunun da hazır bulunduğu andı.

Fransa’daki Müslümanlar provokasyona gelmemesine gelmedi ama vara yoğa yapılan gösterilere ev sahipliği yapan Fransız sokaklarının, olası sessiz bir gösteriye dahi kapatılması da üzerinde düşünülmesi gereken bir gerçek oldu.

Dişlerini sıkması beklenen Fransa’daki Müslümanlar oldu ve günün sonunda Sarkozy-patentli Fransa İslam Konseyi, gösterdiği olgunluk nedeniyle İçişleri Bakanı Manuel Valls’den “aferin” aldı!

Cumartesi günü Fransa’daki Müslümanlar sessizliğini korurken, Pazar günü sesi çıkan aşırı sağcı lider Marine Le Pen oluyordu.

Le Pen, kipa ve başörtüsünün kamusal alanlarda, sokakta yasaklanmasını istiyor ve Yahudilere şu sözlerle göz kırpıyordu:

“Bazı dinler diğerlerine göre daha fazla rahatsızlık yaratıyor.”

Filmi, karikatürü ve siyasetçilerinin demeçleriyle tırmanan Batı faşizminin bir numaralı hedefi İslam dini.

Film, karikatür ve Şule Yüksel Şenler

Paris’te 100 bin kişinin Avrupa Türk Demokratlar Birliği tarafından düzenlenen “Anadolu Festivali”nde buluşması planlanıyor. 28-30 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek olan festival, paneller, konserler ve film gösterimleriyle ilginç bir randevu olacak gibi.

Ancak festivalin en ilginç paneli, önce o film sonra da karikatürlerde vücut bulan İslamofobik reflekslerin tavan yaptığı şu günlerde sembol bir ismin katılacağı toplantı olacak.

Müslümanların görünülürlüğüne karşı birbiri ardına saldırıların gerçekleştiği bir dönemde Paris, Şule Yüksel Şenler gibi Müslüman kadın kimliğinin sembol isimlerinden birisini ağırlayacak.

Şule Yüksel Şenler’in “Huzur Sokağı” romanından esinlenen senaryo çerçevesinde çekilen Huzur Sokağı dizisini izliyoruz birkaç haftadır.

Paris, efsane yazar Şule Yüksel Şenler’in katılacağı toplantıyı heyecanla bekliyor.