Başlık yanlış anlamaya neden olmamalı, bu yazı bir siyaset değil, futbol yazısı. Çevik Bir’in ya da İlker Başbuğ’un kurulacak bir demokrasi bakanlığında bakan olmasını nasıl değerlendirirsiniz?
Ya da kendi bankasını batıran, soyan, için boşaltan bir bankacının (!) Merkez Bankası Başkanı olmasına nasıl bakarsanız?
Cavit Çağlar’ın Ziraat Bankası’na onca borcu varken, Süleyman Demirel tarafından Hazine’den, Ziraat Bankası’ndan sorumlu devlet bakanı olarak atanmasını nasıl değerlendirmiş diniz zamanında?
Peki bugün, başkanı olduğu Beşiktaş’ın UEFA tarafından 500 bin avro cezalandırılmasına, UEFA kriterlerine aykırı davrandığı için, aynı kabahat bir kez daha işlenir ise 2 yıl Avrupa Kupaları’ndan men edilme cezası alacak olmasına neden olan Yıldırım Demirören’in TFF’ye başkan olmasına nasıl bakarsanız?
Beşiktaş UEFA müfettişleri tarafından UEFA’nın Kontrol ve Disiplin Komitesi sevk edildi mi, edilmedi mi? Beşiktaş’ın UEFA tarafından cezalandırılmasına neden olan işlemler, eksiklikler, usulsüzlükler kimin başkanlığı döneminde yapılmış, yaşanmış?
Yıldırım Demirören değil mi?
Tüm bunlardan sonra Demirören’in adeta taltif edilircesine, Türk futbolunun zirvesine, TFF Başkanlığı’na getirilmesi normal midir?
Anormaldir, hem de bin kez anormaldir.
Anormal işlerden normal, meşru, faydalı, Türkiye futbolünü ileriye taşıyacak sonuçlar çıkarmak, beklemek mümkün değildir.
Mümkündür, Demirören belirli bir misyon için bu göreve getirilmiş olabilir.
Türk futbolunun bu kadar karanlık bir döneminde birilerine böyle bir misyon verilmesi de yadırganmayabilir. Ama, önemli olan misyon üstlenen kişinin bu misyonun gereklerini yerine getirebilecek çapta olmasıdır.
Belki daha da önemlisi etrafına, ülkeye, UEFA’ya, FIFA’ya bu misyonun gereklerini “fair play” mantığı çerçevesinde yerine getirebileceği imajını verebilmesidir.
TFF Genel Kurulu’nda reddedilen bir konuyu, kendisi de red doğrultusunda oy kullanmış iken, mevzuat cevaz verse dahi, Yönetim Kurulu’nda aksi istikamette karara bağlamak sizce “fair play” anlayışına uygun mudur?
Beşiktaş’ın, başkanlığı döneminde gerçekleşen işlemler sonucu karşılaştığı durumun baş sorumlusunun yükseltilerek TFF Başkanı olmasının sonuçlarını yakın vadede ülke olarak göreceğiz, yaşayacağız diye düşünüyorum.
Çevik Bir demokrasiye ne kadar katkıda bulunabilirse, Demirören de futbolumüze o kadar yararlı olacaktır.