Bazen saatlerce konuşmaya sayfalarca yazmaya bedeldir bir mısra, bir teşbih, bir çizgi…
Anlatmaya çalışıyorum, Türkiye’de Atatürkçüler FETÖ mağduru gösterilerek geçmişteki şenâatları, darbeci oldukları örtbas edilirken onların darbe yapma arzularını her daim zinde tuttuklarını.
15 Temmuz Anadolu’yu işgal teşebbüsünden önce yazdığım yazılarda Türkiye’ye yönelik bir işgal teşebbüsünden bahsetmiş ve “İncirlik’ten kalkan uçaklar Ankara’yı vurduğunda mı bana inanacaksınız” demiştim. 15 Temmuz gecesi bırakın İncirlik’i, Ankara’yı Ankara’dan kalkan uçaklar vurdu! Nelere kadar sızıldığı, birilerinin kendi halkını vuracak kadar nasıl ihanet içine girdiğini hep beraber gördük.
Şimdi de diyorum ki, bir ihanet odağıyla hesaplaşırken başka bir ihanet odağını da kendi ellerimizle beslemeyelim. Ki bu ihanet odağının sicili kirli mi kirli…
Yazının girişinde yazdım ya, bazen saatlerce konuşmaya sayfalarca yazmaya bedeldir bir mısra, bir teşbih, bir çizgi… İşte bu minvalde bir çizgi dünkü Cumhuriyet Gazetesi’nde yayımlandı. Cumhuriyet’in Zafer Temoçin adlı çizeri bizlere İsmet İnönü’nün “Sizi ben bile kurtaramam” sözünü hatırlatıyor!
Gazetenin 4. sayfasında yayımlanan çizimde İsmet İnönü işaret parmağını uzatarak söylediği tehditvâri sözlerin muhatabı kimdi? Merhum Başbakan Adnan Menderes’ti!
İnönü’nün bu sözlerinin ardından Menderes ve arkadaşları, Atatürkçüler’in “İhtilâl” dedikleri ve uzun süre “Hürriyet ve Anayasa Bayramı” olarak kutladıkları 27 Mayıs darbesinde idam edildiler.
Bir çizgi yeter dedim ama sözü fazla uzattım. Ne yapayım, peşrev yapmadan da olmuyor. Pazartesi günkü “Darbeci Atatürkçüler tövbekâr oldu mu” başlıklı yazımı okuduktan sonra Zafer Temoçin’in aşağıdaki çizimine bakıp bizlere yapılan tehdidi düşünmenizi rica ediyorum!.. Tövbekârlar mı değiller mi, işte cevabı…