4N1K’nın Oğuz’u Cemrehan Karakaş, karakterini canlandırırken kendi maceralı hayatından da yararlandığını söylüyor. Film ve diziyle beraber 4N1K’nın macerasının devam edeceğini belirtiyor...
Sinema ve dizi dünyası genç oyuncuların hücumuna uğramış durumda. Özellikle güzel kız ve yakışıklı oğlan teması son zamanlarda artarak endüstrinin tercihi oldu. Biz de kollarımızı bağladık bu yığından yeni Cüneyt Arkınlar, Tarık Akanlar, Ayhan Işıklar çıkmasını bekliyoruz. Şimdilik böyle ışık aldığım genç oyuncu az ama ümit vaat edenler de yok değil. Mesela 4N1K dizisi ve sinema filminde Oğuz karakterini canlandıran Cemrehan Karakaş böyle bir isim. Cemrehan ile bu başarısını ve gelecekten beklentilerini konuştuk.
4N1K’ya en başından nasıl dahil oldunuz?
Sinema filmi için görüşmeye çağrıldım. Oğuz karakterinin daha önce oynadıklarımdan farklı ve eğlenceli bir karakter olması beni heyecanlandırdı. Onları da heyecanlandırmış olacak ki oyunu verdikten sonra yönetmen, yapımcı ve yazar herkes alkışlayarak Oğuz’u bulduk diyerek sevindiler. Tabii o sırada nasıl bir maceraya atıldığımın farkında değildim.
Karakterinizi bize anlatabilir misiniz?
Oğuz, 4N1K’nın 4’ünden biri. Çetenin eğlenceli, komik ve zıpır karakteri. Kate Upton ile platonik bir aşk yaşamakta. En belirgin özelliklerinden biri ise pizza delisi olması. “3P” diye bir mottosu var; Pizza-Pijama-Pislik (eşek şakaları). Farklı bir dünyada yaşasa da gerektiğinde çok iş bitirici ve pratik zekası ile arkadaşlarını koruyan, şefkatli biri.
Kısa sürede iki film ve televizyon dizisinde oynamak sizin için ne ifade ediyor?
Kullandığı dil, karakterler ve hikaye bakımından daha önce denenmemiş bir işin içinde olmak heyecan verici. İzleyicinin karakterle beni özdeşleştirmesi güzel.
Romandaki karakterle beyazperdede ki karakter arasında hiç fark var mı?
Karakterlerimizi anlatan koskoca iki kitap olması bizim için büyük avantaj. Kitaptaki dünyanın dışına çıkmasak da herkes kendinden çok şey kattı. Ben de bol maceralı bir ergenlik geçirdiğimden hikayeye paralel olarak yaşadıklarımı katıyorum.
Hollywood sinemasının hükmettiği bir genç izleyiciye sahibiz. Twilight’tan, Harry Potter’a gençlik dizilerini hem okuyor hem seyrediyoruz. Türk sineması ise bu anlamda çok geride. Bunun eksikliğini hissediyor musunuz?
Eksikliği hissediliyor tabii ki. Çok daha fazla şeye erişmeye imkanı olan gençler için böylesine eğlenceli bir dünyayı masum duygularla kurmak zor olsa da önce Büşra Yılmaz sonra da yapımdan yönetmene oyuncusuna kadar büyük bir emekle başardığımızı düşünüyorum.
Filminizin diğer yapımlar için örnek oluşturabilir mi?
Yapımcıların risk almak istememesini normal buluyorum ancak internet erişiminin artmasıyla bu balon bir noktada patlayacak. O yüzden yenilikçi düşünmek zorunda kalacaklar.
ŞÖHRET YOLUNDA KOŞMAK YIPRATICI
25 yaşındasınız, 18 yaşından beri meslektesiniz. Genç bir insan üzerinde şöhret baskı oluşturur mu?
İş hayatını sosyal yaşantımdan ayrı tutabilmeyi iyi becerdiğimi düşünüyorum. Çalışma saatlerimiz çok da olsa kendime vakit ayırıyorum. Şöhret yolunda hırslı bir şekilde koşmak yıpratıcı olabilir.
4N1K dizi olarak devam ediyor. Bundan sonrası için planlarınız nedir?
Umutsuz Ev Kadınları’nda asi çocuğu, Sen Benimsin dizisinde saf köylü genci oynamıştım. 4N1K’da ise eğlenceli ve komik bir karakteri canlandırıyorum. Farklı rollerde oynamak benim için heyecan verici. Oluşturduğum belgesel ve program formatlarını hayata geçirmek de benim için güzel bir seçenek olabilir.
Birçok genç, oyuncu olmak istiyor ama çok azı bunu başarıyor. Bu işin sırrı nedir? Diğer yaşıtlarınızdan neyi farklı yaptınız?
Oyunculuk bel bağlanacak bir meslek olmamakla beraber herkes için farklı formülü olan bir olay ama olmazsa olmazları; hayat tecrübesi ve gözlem kabiliyeti.