Yalnızca bir gazetede yayımlandığı için sizler pek farkında olmamışsınızdır, ama bir taziyeye teşekkür ilânı, ‘Hizmet - Ak Parti çekişmesi’ ekseninde geleceği planlama hesabı yapanların heveslerini kursaklarında bırakacak önemdeydi.
Hem de çok...
On yılı aşkın bir süredir ülke-dışında yaşayan Fethullah Gülen geçtiğimiz günlerde kardeşini kaybetti. Hassasiyetini bilenler, bunun, onun için nasıl bir yıkım olduğunu tahmin edebilirler. Kardeş kaybının acısına ek olarak merhumun cenazesine katılamaması da ayrı bir hüzün kaynağı olmuştur Hocaefendi için...
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın teselli telefonu hüzün ve kederini azaltmış... ‘Vefa insanı’ diyor onun için ve ‘berrak sedasıyla’ dile getirdiği hislerin ‘yaralı gönlünü teselli ettiğini’ belirtiyor. Daha da önemlisi, Tayyip Bey’in ilettiği samimi duyguları için, “Kadim dostluğumuzun sarsılmaz olduğunu bana bir defa daha hatırlattı” demesi...
Duyguları daha iyi yakalamanız için cümlenin bütününü okumanızı isterim: “Yoğun gündemleri ve yorucu programlarına rağmen bizzat telefon ederek yaralı gönlümü teselli eden ve o berrak sedasıyla kadim dostluğumuzun sarsılmaz olduğunu bana bir defa daha hatırlatan vefa insanı Başbakan’ımız Recep Tayyip Erdoğan Beyefendi’ye (..) şükranlarımı arz ederim.”
Bu satırları basit bir teşekkür beyanı olarak görenler yanılır.
Son zamanlarda içte ve dışta başgösteren meşgaleler yüzünden daha az kullanılan ‘yeni Türkiye’ kavramını yeniden hatırlamanın zamanı.
‘Yeni Türkiye’ aralarında Fethullah Gülen’in de, Tayyip Erdoğan’ın da bulunduğu birkaç neslin ‘kızılelma’ değerinde ülküsüdür... Pek çok kişi omuz vermiş olsa da, Gülen’in toplumsal planda Erdoğan’ın siyaset alanında gerçekleşmesi için en büyük katkıyı sağladıkları ülkünün...
İleride yapılacak ‘yeni Türkiye’ ile ilgili değerlendirmelerde mutlaka belirtilmesi gereken gerçek şudur: Pek az kişinin hayal edebildiği, hayal edenlerin çevrelerinde garip karşılandığı, daha önemli roller oynayabileceklerin kenardan izlemeyi yeğlediği bir ortamda, binanın bir gün ortaya çıkacağı umudunu hiç yitirmeden harcı karıştırmaktan vazgeçmeyen en önemli iki isimdir Fethullah Gülen ile Tayyip Erdoğan...
Farklı kulvarlarda yol alsalar da sonuçta aynı ipi göğüslemeyi hedefleyen iki uzun mesafe koşucusu...
Taziyeyi bizzat yapan Tayyip Erdoğan’a şükranlarını en samimi hislerle sunan Fethullah Gülen görüntüsü, konuyla ilgili yorum yapacakların zihninden hiç silinmemeli...
‘Hizmet’ türü toplumsal çalışmalar yürüten yapılar tek tek insanların gönlünü kazanmayı hedefler; her gönlü kazanılan kişi o yapı içerisinde kendine en uygun işlevi yapan diğerleriyle birlikte bir değer taşır... Siyaset ise doğası icabı ayrıştırmacıdır ve insanların başkalarından farklılaşarak öne çıkmasını teşvik eder... Biri insanları kendine çekerek ve birbirine meczederek zenginleşir, diğeri ise başkalarıyla ayrıştırarak büyür...
Bu gerçeği göremeyenler rekabetçi iki çizgi sanabilir parti ile toplumsal çalışmalar yürüten yapıyı... Öyle gördükleri içindir ki, ‘Hizmet’ ile Ak Parti arasında onarılması asla mümkün olmayan bir çatışmadan söz edebilenler çıkmıştır. Kendi içlerinden bile...
Vefat haberi bu esaslı gerçeğin görülmesine yaramışsa ne iyi...
SON NOT: Merhuma ben de rahmet niyaz ediyorum; Fethullah Gülen Hocaefendi ve geniş ailesinin fertlerine sabırlar diliyorum.