Türk insanı olarak adı sanı fazla duyulmamış bir takımla eşleşiyorsak, mutlaka rahat kazanırız havasına giriyoruz. Hani amiyane tabirler vardır. Lokum gibi... Çantada keklik. Ama kazın ayağı hiç de öyle değil. Biz bunu milli takımlar düzeyinde de yaşadık, kulüp takımları düzeyinde de yaşıyoruz.
Fenerbahçe yıldızlar topluluğuymuş. Geçsinler bunları! Van Persie’den herkesin olağanüstü beklentisı var. İzlediğim Van Persie, takımı adına hiçbir şey yapamazken, maç başında da girdiği gol pozisyonunu değerlendiremezken, devamlı ofsaytta kalmak gibi bir lükse sahip! Böyle oynamaya devam ederse; Fenerbahçe’de forma giyme şansını kaybedecek, buradan ilan ediyorum!
Volkan Şen’in ilk yarıdaki kafa şutu kalecinin kucağında kaldı. Ozan’ın yaptığı hareket penaltı ile değerlendirilince, Hoiland golü kaydederek, Molde’yi öne geçirdi. Meireles’in savunma arkasına atığı gol pasını Nani akıllı bir vuruşla maçı eşitleyen golün sahibi oldu. Elyounoussi’nin kafa golü, Molde’yi bir kez daha öne geçirdi. Ve bu golle Norveç takımı büyük avantaj sağladı. Linnes üçüncü Molde golünü atınca da, tabiri caizse Fener maça havlu attı.
Fenerbahçe’nin net pozisyonu yoktu. Molde 3 gol attı, bir topları direkten döndü. Fabiano’nun birkaç tane de kurtarışı var... Demek ki Molde kazanma adına her türlü girişimi yaparken, Fenerbahçe 90 dakika sahada çelik çomak oynadı!
Fenerbahçe’de takım olgusu çok yavaş ve ağır görünüyor. Enlemesine paslar, fazla topla oynamış gibi gözükmesine rağmen, rakibin takım halinde savunmaya yerleşmesine neden oluyor. Pereria rüzgar estiren beyanatlar veriyor ya... Agresif futbol, presli... Hücum ağırlıklı... Sadece lafta kalıyor.
Fenerbahçe çantada keklik gördüğü Molde takımına 3 golle yenilerek, taraftarını da sessizliğe gömdü. Bu Fener geçmişi aratır gibi oynamaya devam ederse, ligimizde de başı ağrır...