Maça takım halinde coşkuyla ve baskıyla başlayan taraf Galatasaray’dı. Sarı-Kırmızılılar’ın 12. adamı seyircisi de aynı coşkuyla tribünde yerini almıştı. İlk 10 dakikada Galatasaray’ın baskısı sonuç verdi. 6.dakikada Eren sahne alarak ligdeki 3. sıra dışı golüne imza attı. Eren uzun boylu olmasına rağmen koordinasyonu da iyi olan bir oyuncu. Mükemmel bir röveşata ile 34 haftanın ilk üçüne girecek gole imza attı bence.
Golden sonra yaklaşık 30-35 dakika kadar Galatasaray’ın hem topa hem de oyuna hakimiyeti sürdü. Ancak CimBom’datopun kalma oranı yüksek olmasına rağmen 3. bölgede çoğalmalar ve gol pozisyonları azdı. Rizespor, klasik Hikmet Hoca tarzı olan kaymalar ve kademeleri çok iyi yapıp Galatasaray’ı kontraatakla vurma planı ancak oyundan düşen SarıKırmızılılar’a ilk yarıda son 5 dakikada etki etti.
Galatasaray’da herkes coşkulu istekliydi ancak birileri Bruma’ya çok topla oynamanın iyi olmamadığını, zamanında verilen pasın değerini anlatmalı. Özellikle Riekerink geçen hafta Selçuk-De Jong değişikliğinin tutmadığını anlamış, Merkez ikilide Tolga-Selçuk ikilisinin oynamasının daha iyi olacağını kavramış bence. Galatasaray’da aslında gizli görünmeyen bir sorun var. Ne mi o sorun? Eren yok derdin var. Eren var derdinin bir kısmı hafifler. Ama Sneijder, Yasin, Bruma gol konusunda eksik ve zayıflar. Alimallah Eren Derdiyok’a bir şey olursa kim çare olacak?
İkinci yarıda da oyunun hakimi Galatasaray’dı. Sneijder-Eren Derdiyok paslaşmasından 2. gol gelse maç kopacaktı ancak olmadı. Kaptan Selçuk yine sahada yoktu. Tolga Ciğerci ise her yerde vardı. Takımın en çok koşanı mücadele edeni, iyi paslar atanıydı. Cim-Bom 89’da Eren’in kafasından bir gol daha bulup çay diyarı Rize’yi evine puansız yolladı.