Kalp krizi ve yüksek tansiyona karşı çayın koruyucu özelliğinden yararlanın. Flavonoid ve antioksidan deposu olan çay, kolesterolü düşürüyor, kalp damarlarındaki hasarı onarıyor. Çayı içerken birinci dikkat etmemiz gereken konu demleme süresi. Çay fincana kaynamış su konduktan sonra 4-5 dakika demlemek çayın yapraklarından suya süzülerek bol polifenol geçmesini kolaylaştırır.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 2008 yılında kalp hastalıklarına bağlı ölenlerin sayısını 17.5 milyon olarak açıkladı. DSÖ, 2030’da bu sayının 24 milyonu aşacağını duyurdu.
Kalp hastalığını oluşturan risk faktörlerine baktığımızda kan basıncındaki artışın büyük etkisi olduğunu bildiren bilim adamları hipertansiyona bağlı gelişen kalp hastalıklarının inmeye kadar gidebilecek tehlikesi nedeniyle toplumu uyarıyor. Birçok farklı faktör kalp hastalıklarına yakalanmayı azaltıyor. Bu faktörleri, sağlıklı kilo vermek ve verilen kiloyu korumak, sigara içmemek, düzenli aktivite yapmak, limitli alkol içmek, tuzu azaltmak ve taze sebze-meyve yemek olarak sıralayabiliriz. Böylece tansiyonumuzu 115-75 mm Hg olarak sınırlayabilir ve kalbe binen basınç yükünü de azaltıp kalbin damarlarını da koruyabiliriz.
Bir bardak dolusu antioksidan
Sudan sonra dünyada en çok içilen içecek çaydır. Çayın içinde polifenol adlı flavonoidlerin bulunması sağlık açısından oldukça önemlidir. Her bir fincan çayın yaklaşık 150-200 mg arasında polifenol sağlayarak günlük insanın ihtiyacı olan flavonoid gereksinimini de karşılayabildiği bildiriliyor. Araştırmalar çayın içerisinde de bulunan polifenollerin kalbe giden damarların sağlığını koruyabileceği ve kalp hastalıklarını da önleyebileceğini belirtiyor. Araştırmalar çayda bulunan flavonoidlerin kan basıncı üzerinde az ama etkili düşürmeye yardımcı olduğunu gösteriyor. O zaman çayımızı içerken daha fazla flavonoid ve antioksidan kapasitesini arttırmanın yollarını geliştirirsek hem kalbe hem de tansiyona daha iyi gelmesini sağlayabiliriz.