Çanakkale Savaşı, sürdüğü süreç içerisinde kendi kahramanlarını ortaya çıkarır. Bu efsaneler kimi zaman notalarla buluşarak kimi zaman da kahramanlık hikayeleri ile harmanlanarak günümüze ulaşır.
Osmanlı ile itilaf devletleri arasında yaşanan deniz ve kara savaşları tarihe Çanakkale Savaşları olarak geçer. Tarafların ağır kayıplar verdiği ve Şubat 1915’de başlayan deniz savaşının en güçlü saldırısı 18 Mart’ta gerçekleşir. Birleşik donanmanın ağır yenilgiyle vazgeçmek zorunda kaldığı harekat, tarihimize zafer olarak geçer. Deniz harekatı biter ama kara harekatı aylar boyunca devam eder. Bu süreç kendi kahramanlarını çıkarır. Hz. Hızır’ın göründüğü askere, zorda kaldığında bir avuç toprak alarak üflemesi ve üflediği topraktan kurşun çıkacağını söylemesi en bilinen efsanelerdendir.
Bu efsanelere pek çok türkü yazılır. Hasret kokan Hey on beşli on beşli türküsü bunlardan biri olur. Türküde yeralan Hey on beşli on beşli, Tokat yolları taşlı, On beşliler gidiyor, kızların gözü yaşlı sözlerinin, doğum tarihi rumi 1315 rakamını gösteren ve Çanakkale savaşı patlak verdiğinde 15 yaşının içinde bulunan sevgiliye söylendiği anlatılır. Efsaneler kimi zaman notalarla buluşarak kimi zaman da kahramanlık hikayeleri ile harmanlanarak günümüze ulaşır. Koca bir düşman zırhlısını Çanakkale’nin serin sularına, 250 kiloluk mermiyi tek başına sırtlayarak gömen Seyid Onbaşı’nın, tek bir top mermisi ile Turqouise adlı Fransız denizaltısını batıran Müstecib Onbaşı’nın isimleri tarihe kazınır. Ertuğrul Koyu’na çıkarma yapmak isteyen on binlerce düşman askerine karşı kırk askeriyle direnerek ilerlemeye mani olan Yahya Çavuş unutulmaz.
Çocuk kahramanlar
Ancak bunların yanı sıra çocuk yaşta vatan savunmasını önemini kavramış isimler de vardır. Ali Reşad Çavuş gibi kahramanların öyküleri kulaktan kulağa yayılır. Ali Reşad, Balkan Savaşı’nda ailesini kaybettiğinde henüz 13 yaşındadır. Sığındığı Türk Ordusu ile Anadolu’ya geçerek Çanakkale’ye gider. Yaralılara yardım eder, sıhhıye ve ikmal işleri yapar. Yaşı ufaktır, boyu da kısadır. Bu sayede görünmeden yanaştığı siperlere attığı bombalarla tarihe geçer. Berliner Illüstrirte Zeitung isimli Alman yayınında Ali Reşad uzun uzun anlatılır.
İsmi tarihin derinliklerine kazılı bir isim daha var ki öyküsüyle göz yaşartır. Uzun yıllar Kültür Bakanlığı ve Askeri Müze’de araştırmacılık yapmış sanat ve tarih uzmanı, sevgili dostum İsmail Orman’ın çalışmaları sonucunda ortaya çıkardığı Salihlili Mehmed’in hikayesinin detayları Tesvir-i Efkar Gazetesi’nde yazılı. Salihlili Mehmed’in haberi, gazetenin 8 Ocak 1916 tarihli nüshasında “13 Yaşında İki Harp Nişanı Kazanan Bir Anadolu Yavrusu” ser-levhasıyla verilir.
Gönüllü bombacı
Haberde, “Çanakkale Savaşı’nda benzer bir görevle şayan-ı takdir kahramanlık ifa ederek ihraz-ı şan eyleyen Mustafa oğlu Mehmed’in resmi ile hikayesi neşredilmiştir. İzmir Vilayeti’ne bağlı Salihli Karyesi’nden(bugün Manisa’ya bağlıdır) Kahveci Mustafa Ağa’nın mahdumu olan bu kahraman delikanlı, içindeki cihad ateşinin tesiriyle, kimseye sezdirmeden, karyesinden Çanakkale’ye sevk edilen efradın arasına karışmış ve cepheye ulaşmıştı.” yazmaktadır.
İsmail Orman, Salihlili Mehmed’in kendisi gibi kaçak olarak gelen diğer akranlarıyla cephe gerisinde tutulmuş olacağını ekliyor. Kirte Köyü’nde tesis edilen sahra hastanesinde yaralıların tedavisine yardım etmekle görevlendirilen Salihlili Mehmed, yaralıların hikayelerini dinledikçe içindeki heyecanı bastıramaz. Uluslararası hukuka göre savaş meydanlarında resmi olarak görevlendirilemez. Gönüllü olarak, bombacılık yapmak ister. Üstelendiği görev oldukça tehlikelidir. Geceleri ileri hatlara sokulur ve düşman siperlerine bombalar savurur. 24 Mayıs’ta attığı bombalardan biriyle iki zabit ile bir neferinin öldüğü tanıklarca anlatılır. Mustafa oğlu Salihlili Mehmed’in ünü, Liman von Sanders Paşa’ya kadar ulaşır. Liman von Sanders Soğanlıdere’yi teftişinde, Salihlili Mehmed’i çağırarak Almanlar’ın en değerli savaş nişanlarından Demir Salib Nişanı’nı takar.
Üstelik Salihlili Mehmed’in tek ödülü bu olmaz. Sahadaki çalışmalarının yanında hatanede gösterdiği başarılar nedeniyle ödüllendirilir. Hastane baştabibinin talebi üzerine, Osmanlı Harp Madalyası almaya hak kazanır. Henüz 13 yaşında bile değildir ama çok önemli iki savaş madalyası sahibidir. Salihlili Mehmed’in bu başarılarını takiben Çanakkale’de aylardır sürmekte olan savaş, düşman kuvvetlerinin Seddülbahir’i terketmesiyle sona erer. Salihlili Mehmed’in hayali, diğer cephelerde görev yapmaktır.