Bunu da gördük. Ekrem İmamoğlu’nu ilk defa içeriden çok ağır eleştiren bir yazar çıktı.
TELE 1 sunucusu ve Korkusuz Gazetesi Yazarı Can Ataklı Ekrem İmamoğlu’na öyle bir ayna tuttu ki, kimse bugüne kadar zülfüyâre dokunan böylesine bir eleştiri yapmadı.
( Zülfüyâre dokunmak: Hatırlı, güçlü bir kimseyi veya bir makamı gücendirmek, darılmasına yol açmak.)
Can Ataklı’nın dediklerini aynen almalıyız ki şaşkınlığımız iyi anlaşılsın.
Can Ataklı, Türkiye’deki millî ve manevî uyanıştan son derece rahatsız olan, dönem dönem inançlı insanlara üslubunu hakarete kadar vardıran bir yazar.
Hükümetin de en insafsız hasımlarından biri. “Türkiye’nin, Suriye’de ve Libya’da ne işi var” diyenlerden.
İmamoğlu için söyledikleri gerçekten şaşırtıcı. İstanbul Başakşehir Şehir Hastanesi için “muazzam bir bina” dedikten sonra saydırıyor:
"Onu bunu bilmem. Net söylüyorum, bahanesi yok. İstanbul Büyükşehir Belediyesi burada çok büyük hata yaptı. 'Yolunu yapmayacağız' diye bir açıklama yaptılar bir de. Böyle bir iş bilmezlik, böyle acemilik, böyle çapsızlık İstanbul'a yakışmıyor. Sen yapacaktın, o hastanenin yolunu. Bütün gücünü seferber edip yapacaktın.
“Benim milletim bugünlerde şifa bulacak orada. Şovlarla falan bu iş olmaz. Cumhurbaşkanlığı hayali falan görenler varsa olmaz, bu şekilde olmaz.
“Kibirden dinledikleri de yok. Rutin işler, çocuğu koysan da gider. Ne zaman belediye başkanına ihtiyaç var. Orada iradeye ihtiyaç var. Sen 25 yıl yönetemedin İstanbul'u. Böyle giderse 25 yıl daha göremeyeceksiniz kardeşim.
“Ama kafa bu, dar, vizyonsuz, küçük. O yüzden İstanbul şimdi böyle oluyor. O yolu yapacaktın kardeşim.
“Şimdi İstanbul'da ‘Tayyip Erdoğan gitsin de ne olursa olsun’ diyenler dışında CHP'ye bir destek var mı ya?”
Tabii Ataklı’nın bu ifadeleri İmamoğlu’nu, CHP yönetimini çileden çıkardı. Kendisine karşı tam bir linç kampanyası başlatıldı.
TV kanalının Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ hemen bir açıklama yaptı ve Can Ataklı'nın yanlış anlaşıldığını, İmamoğlu’ndan özür dilediğini söyledi.
Ancak Ataklı, “Başta Ekrem İmamoğlu, üzülmüşler. Üzüntü yarattıysam özür dilerim ama eleştirilerim baki. Ben onları söyledim. 'Efendim yanlış anlaşıldı, maksadını aştı' değil. Çok net söyledim, sadece sert söyledim. Eleştirim baki, dozu kötü. Budur…” dedi.
Can Ataklı’nın çıkışı neden önemli. İmamoğlu balonunu patlattı.
İmamoğlu İstanbul’un yükünü taşıyacak çapta ve donanımda değildir. AK Parti kazanmasın diye kurulan bir ittifakın, İstanbul’a yazık ettiğinin bir örneğidir.
Laftan öte, çam devirmekten öte İmamoğlu’nun yaptığı bir hizmet yoktur. Bir de kabalığı ve kabadayılığı var. Valiye hakaret eder, inkâr eder. İstanbul’u sel basar Bodrum’da çıkar. Deprem bölgesine gider oradan kayağa sapar… Hele virüsle mücadelede, sosyal mesafe diye her gün ikazlar yapılırken, sefer sayılarını artıracağına otobüsleri garajlara hapsedişi var ki, tam bir fecaat…
Yani CHP’nin, CHP’lilerin savunacağı bir başkan yok ortada.
Oy verenler pişman ama suskunlar.
İşte Can Ataklı, balona iğneyi batıran adam.
Ataklı bunu neden yaptı?
Yazarların bazıları, sözlerinin dinlenmesini ister, itibara düşkün olur. Ataklı pek kaale alınmıyor mu, nedir?
Bir de mütedeyyin kitleyi son zamanlarda Ataklı çok kızdırdı. Acaba CHP, kendisine yeteri kadar sahip çıkmadı mı?
Ataklı geri adım atmadığına göre konuştuğu ekranı o dar edecekler çoktan harekete geçmişlerdir. Demedi demeyin…